Yaşasın maaşlara zam…

Sıradan insanlar, garib guraba meselâ emekli maaşına zam geldiğinde sevinir bu normaldir lâkin aklı başında ve biraz ekonomiden anlayan insàn sevinmek yerine üzülmelidir.

Üzülmelidir zira belli ki enflasyon yüksektir ve maaşlara zam yapılmak zorunda kalınmıştır.

Aksi halde isyan çıkar, en azından halk hoşnutsuz olur. Enflasyon olmasa da maaşlara zam yapılabilir ancak bu pek nadir olur.

Enflasyon halkın belini kıran büyük amillerdendir ve zelzele, sel, fırtına, yangın gibi bir afettir. Binaen’aleyh enflasyon da bir nevi ilâhî azabdır.

O hâlde enflasyon belâsından kurtulmak için Allah’ın bize emrettiği şekilde insanca yaşamalı, ahlâken tefessüh etmiş bir toplum olmamalıyız.

Bu dediğimiz hem İslâm hem gayr’i müslim toplumlar için geçerlidir. Gayr’i müslim bir Batı toplumu ahlâken düzgün olabilirse enflasyon belâsından kurtulur ancak ahlâkı çökmüş bir İslâm toplumu (!) bu belânın pençesinde inleyip durur.

Enflasyon ile ahlâk doğru orantılıdır. Sahtekârlığın alıp yürüdüğü bir toplumun ekonomisi iyi olamaz.

Bir zamanlar komşusu açken tok yatmayan Müslümanlar şimdi bütün bir ülke açlıktan inlerken her gün ziyafet çekiyorlarsa yalnızca enflasyon değil tüm belâlardan korksunlar.

Adamın biri çökmüş bir köşeye önüne bir mendil açıp başlamış dilenmeye.

Çocuğunu elinden tutmuş bir kadın oradan geçiyormuş. Çocuk “anne yardım edelim, para ver” demiş kadın kızarak “onların hepsi bizden zengin” diyerek çocuğa çıkışmış.

Çocuk saf saf dilenciye dönüp “bak annem sizi tanıyormuş” demiş.

Elbette kadın o dilenciyi tanımıyormuş ama sanki çok yakından tanıyormuş gibi kendilerinden daha zengin olduğunu söyleyebiliyormuş.

Hadîs-i şerîf’te ne buyuruluyordu? “Zandan sakının zira zannın çoğu yalandır” buyurmuştu Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)

Netekim kadının bu “bunlar bizden daha zengindir” lafı da yalandı. Adamcağız iki gündür açtı, bir lokma ekmek bulsa onu da çocuklarına yediriyordu.

Enflasyon fakir bırakır. Tam bir belâdır. Dün cebinizde bin liranız varken bugün sanki bir el onun bir miktarını çalmış gibi eksilir de haberiniz olmaz. Tá ki bir şeyler almaya kalkın.

O yüzden kim kimden zenginmiş diye zan üretmek yerine herkes çalışıp kendine rızk sağlayacak kazancı üretmeli, ancak yàni sadece buna takati olmayanlar dilenmelidir.

Ve bu dilenmenin de Müslüman raconu var, bir günlük rızkını temin. Fazlası değil. Zaten toplum gerçekten de Müslüman ise ortalıkta fakir kalmayacaktır. Bir zamanlar Osmanlı zamanında zengin Müslümanlar zekâtlarını verecek fakir bulamadıkları olmuş.

Dilenmek demişken…

Devlet dilenir mi? Vallahi dilenmez derdim ama şu son MTV’nin fazladan (ekstra) bir daha alınması sonrasında diyemiyorum.

Bu rezalet, devletin dilenmesidir resmen. Yahu paran yoksa vergiyi arttır, hattâ bu artışı adaletin varsa zenginlik miktarına göre yap ama aynı vergiyi tekrar tekrar almanın tek anlamı vardır o da dilencilik!.

Devlet itibarını iki paralık etmeye ne hakkınız var yahu? 30.11.2023