Yöresel/Yerel, Ürün/Üretim

YEREL, KÜRESEL BESLENME!!!

(Yöresel/Yerel, Ürün/Üretim)

Biz insanlar yerel ve küresel üretim ve tüketim zinciri kurmuş bunlar üzerinden beslenmemizi, ihtiyaçlarımızı gerçekleştirmekteyiz. Bu zincirlerde çeşitli nedenlerle, yavaşlamalar, kopmalar olmakta veya başka sorunlar çıkmaktadır.

En taze örnek Ukrayna-Rusya Savaşının Gıda ve enerji tedarik zincirlerinde nasıl sorunlara neden olduğunu gördük, bu sorunun şu an içinde yaşıyoruz.. Örnegin bir yıl içinde petrol ve gıda ürünlerine , %200-300 zam geldi, maaşlara ise en çok %25-30- 40 asgari ücrete %50 zam geldi, bu enflasyon karşısında hepimiz fakirleştik, alım gücümüz düştü.. Bir örnek vermek gerekirse…

Asgari ücret 2800 TL iken 5 litre yağ 45*50 TL idi,  maaşlarına zam gelmeden önce asgari ücretli 56 adet  5 litre yağ alabilirken, maaşlarına zam geldi 4200 TL olmasına rağmen… 4200 TL olan maaşlarıyla asgari ücretli 5 litre yağın 160-165 TL olmasından kaynaklı olarak  25-26 5 litre yağ alabilir hale gelmiştir.. Yani 30-31 adet yağ oranında alım gücünü kaybetmiştir.. Aynı şey petrol ürünlerinde, aynı şey birçok temel ihtiyaçta olmuş, halkımız neredeyse yarı yarıya, hatta yarıdan daha fazla alım gücünü kaybetmiştir. Buna hükümet destekcileri kriz bile diyememekte, kim sorumlu dendiğin de, 20 yıldır devleti yönetenlerin olduğunu söylenememektedir. Bunun beşte birinin dış kaynaklı, beşte üçünün hükümet kaynaklı, beşte birinin de biz vatandaş kaynaklı olduğunu kabulde zorlanmaktayız.. Her neyse gelinen nokta sorunlu bir nokta, kim suçlu, kim sorumlu tartışması yerine artık buradan nasıl çıkabiliriz, üzerine bilgi ve düşünceler paylaşmalıyız…

Bence yerel üretimi güçlendirerek bu gıda sorunundan kurtulabiliriz, nasıl mı?

Ben iki bölgeyi çok iyi bilirim, biri Kastamonu Tosya, Biri de Ankara, buralarda yaşarım, buraların yerel olarak üretim gücünü görürüm, bu potansiyellerin nasıl daha iyi kullanılırsa, başka yerden ürün almaksızın nasıl kendini besleyecegi üzerine durarak, yazı üzerinden düşünmeye devam edelim mi?

Ankara’nın batısına doğru gidince  Polatlı ilçesinin verimli ovaları vardı, Güney Batısında ise Haymana Kuzey batısında Kazan, Beypazarı, Yenikent  ve Ayaş ovaları bulunmaktadır.. Dogusunda Kalecik Kırıkkale, HasanOğlan, Kuzey Dogusunda Cubuk, ovaları bulunmaktadır.. Güneyinde ise Bala, Haymana, Şereflikoçhisar ovları bulunmaktadır ve bu üretim potansiyelleri iyi kullanılırsa, üretim, üretici desteklenirse 6-7 milyon Ankaralıyı besleyecek kadar arazi mevcuttur. Yeter ki, yerel ve genel yöneticiler bu üretim potansiyelini destekleyecek projelerle, üreticiye yaklaşsınlar ve üretici, üretim desteklensin… Başka yerden ürün taşımadan, nakliye maliyetleri ürünleri pahalılaştırmadan, iki, üç bazı durumlarda dört aracı araya girmeden Ankaralı hemşerilerime yerel üretimle gıda ulaştırılabilir.. Ayrıca her mevsimde domates yemekten de vazgeçerek, her ürünü sezonunda ve yöreden tüketmek önerisiyle.. Gelelim Tosya’mıza ..

Tosya’mızda arazi Ilgaz yönünde Çeltikbaşı’ndan başlar, Ortalıca beldemize kadar devam eder… Ortala 30-40 km uzunluğunda, yer yer degişmekle birlikte 1-2-3-4 km eninde bir tarım arazisine sahiptir Tosya’mız.. Hangi ürünler yetişir, hangi ürün yetişmez desek yeridir, çok çeşitli ürün yetiştirilmektedir alternatif ürünlerle bu daha da çeşitlenebilir… Tosya’nın yerel üretim potansiyelini iyi kullanırsak, Tosya kendi kendini, 30-35 bin Tosyalıyı besleyecek kadar üretim potansiyeline sahiptir. Bunu kim destekleyecek, kim üretecek derseniz, toplumsal bir yapı içinde geniş düşünmek gerekir… Bir genel yönetim, yani hükümet, devlet kurumları, iki yerel yönetim yani Kaymakamlık, Belediye işbirligi yaparak kimi su kanallarını, kimi ilaç ve tohum teminini, kimi mazot destegini kimi tarladan pazara ulaşımı destekleyerek yerel olarak illerimizin, ilçelerimizin kendi kendini besleyecek hale getirilebilir…

Yerel üretim, yöresel ürün başka yere ihtiyaç duymamak demektir, yerel üretim nakliye masraflarından kurtulmak demektir, yerel üretim o ilin, ilçenin beldenin ekonomisinin canlı tutulması demektir…  Bunu yapabiliriz, yeterki, üretmek için aklımızı kullanalım, kullanmak ricasıyla, dileğiyle.. Selam ve Sevgilerimle…

Hüseyin Benek – baskentPostası.com – 9.6.2022