Behey nádân, behey şaşkın, behey ahmak herifler. O devir geçti. Subaya, askere bu millet çok ama çok kıymet verirdi. Kendim de subay emeklisiyim oradan biliyorum yàni afakî konuşmuyorum.
Bu hürmet sizin gibiler yüzünden kayboldu. Ne zaman kayboldu? Esasen 28 Şubat 1997 tarihinde yaptığınız (Çingnelerin ayı oynatmasına benzer) o tanklı şovdan (postmodern darbeden) sonra kaybolmuştu. Amma ve lâkin, 15 Temmuz 2016 fetö kurbağa dansı ile tamamen bitirdiniz hürmeti…
Ve siz hálâ kendinizi 28 Şubat rezalet günlerinde sanıyorsunuz? Vah ki ne vah… Aklınızı, şuurunuzu mu yitirdiniz? Valilik, devletin (bir ildeki) en yüksek makamı. Asker rütbesi general, makamı garnizon komutanı olsa da valinin mâdunu, yàni altındakidir. (Kelimenin zıddı mâfevk olup, üstü, yükseği demektir)
Bu kadarını bile öğrenemedi iseniz, yüzbaşı rütbesinde sınavla girip kurmay zabit olmak için okuduğunuz o Harp Akademilerini kapatıp yerine adam gibi kurmay mektepleri açılmalıdır.
Tokat Valiliği tarafından düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda yaşanan hadise fevkalâde canımı sıktı, asabımı bozdu.
Resepsiyona ev sahipliği yapan Tokat Valisi Numan Hatipoğlu gelenleri kapıda karşılıyor ve tokalaşıyor. Yàni böyle bir usül, rütüel var. Karşılama sürerken içeri giren bir grup subay ve karıları bırakın el sıkmayı, valinin yüzüne bile bakmadan pişmiş kelle gibi sırıtarak, telefonuyla konuşarak geçiyorlar resepsiyona.
Belli ki bu ağalar kendilerini 28 Şubat günlerinde sanıyorlar. Hani böylesi Çevik biri, o zamanlar yok “Balans ayarı yaptık” yok Çetin biraderiyle birlikte “28 Şubat bin yıl sürecek” diye devlete ve ahaliye posta koymuşlardı ya. Demek ki bu ahmaklar da aynen “belî (evet, hayhay, aynen öyle)” demişler.
Neyse bu takımın başındaki o cep telefonuyla konuşarak içeri giren subay (!) galiba ordudan ihraç edilmiş. Edilmediyse “yazıklar olsun” diyeceğim.
Valinin elini sıkmayan diğer iki subayın ise, farklı illere sürüldüğü söyleniyor. Bu devirde artık sürgün diye bir ceza kalmadı. Her ile duble yollar, tren seferleri hattâ YHT var. En uzak yere bilemedin 9 saatte gidersin. İstanbul’da ne varsa sair illerde de aynısı var. Fizan’a (Libya’ya) mı gidiyorsun da sürgün olsun?
Her neyse… demek o hadsiz subaylardan diğer ikisi cezasız kalmış. Sayın MSB Hulusi Akar gereğini acilen yapmalıdır. Yoksa millet fena halde soğur sizlerden.
Bazı iktidar düşmanı haberciler de bu bozuk askerlerin sayın valiyi protesto etmekte haklı olduklarını söylercesine, o telefonlu subayın (!) valinin berabeninde (yanında resepsiyona katılacak) misafirleri karşılamak üzere konuşlandırılmadığı için böyle davrandığını yazmışlar!
Tamam kaliteli gazetecilerimiz kalmamış da, hiç mi kafaları çalışmıyor bu türden haber yapan diğerlerinin? Behey cahiller, asker emirle iş yapar. Pespaye biri değilse asla emirlere itaatsizlik etmez.
Bu tür resepsiyonların nasıl yapılacağı (en ince detayına kadar) hükûmet tarafından her ile (valiliklere) bildirilir. Vali de mâdunu (altındaki) mevkilere bildirir. Mutlaka garnizona da gitmiştir ilgili emir. Gitmiş lâkin subay (!) emri takmıyor, “o valiyse ben de garnizon komutanıyım, ondan üstünüm bile…” falan diye düşünüyor??
Ya öyle mi? O zaman sana sivil hayatta başarılar canım…
Askerleri emir dinlemeyen bir ordu düşman karşısında hiçtir. Asker uçaklarından, tanklardan önce disipliniyle düşmana üstün gelir.
Hele Türk askerî, tarih boyunca bu yüksek ve şuurlu disiplini, cibilliyeti, asaletiyle cihan ordularına örnek olmuş, takdir görmüştür. Hiçbir beyinsizin bu yüksek itibarı sarsmaya, ordumuza kara çalmaya hakkı yoktur!. 03.10.2022
YORUMLAR