Aliabbas Salahzade: Ekoaktivistlerin eylemi, doğal kaynaklarımızın yağmalanmasından duyulan memnuniyetsizliğin bir ifadesidir
Haber : Nevin Balta
Aliabbas Salahzade: Ekoaktivistlerin eylemi, doğal kaynaklarımızın yağmalanmasından duyulan memnuniyetsizliğin bir ifadesidir
"Devletimizin kararlılığı, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in siyasi iradesi, Ordumuzun gücü ve kudreti, halkımızın birlik ve beraberliği sayesinde 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı'nda tarihi bir Zafere imza attık. 10 Kasım 2020 tarihli üçlü açıklama, Azerbaycan'ın askeri ve siyasi zaferinin ve Ermenistan'ın teslimiyetinin dünyaya sunumuydu. Azerbaycan'ın bu belgeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini iki yılı aşkın bir süredir üst düzeyde yerine getirmesine rağmen, Ermenistan'ın normlara aykırı eylemlerine, provokasyonları ve çevre terörü ile beraber uluslararası hukuk ilkelerini ihlal ettiğine tanık oluyoruz. Ülkemiz, bölgede sürdürülebilir barış ve güvenliğin sağlanması ve Ermenistan ile ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılması için uluslararası hukukun 5 temel ilkesini içeren bir barış antlaşması teklifinde bulundu. İki yılı aşkın bir sürede yaşanan olayların kronolojisine dikkat edecek olursak, Ermenistan'ın sözde bu ilkeleri desteklemekle birlikte anlaşma sürecini uzatmaya çalıştığı görülmektedir. Devlet Başkanı İlham Aliyev, Dünya Azerbaycanlıların Dayanışma Günü ve Yeni Yıl münasebetiyle Azerbaycan halkına hitaben yaptığı konuşmada, Prag ve Soçi görüşmelerinde Ermenistan'ın ülkemizin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini resmen tanıdığını özellikle kaydetti. Bundan sonra Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir barış antlaşmasının imzalanması için tüm şartların yerine getirildiği ve Azerbaycan'ın önerdiği bilinen beş ilkeye dayalı bir barış antlaşmasının imzalanabileceği konusunda da bu kesinlik ifade edildi."
Bu sözleri Azerbaycan Milli Meclisi’nin üyesi Aliabbas Salahzade mbasına verdiği açıklamada dile getirdi. Milletvekili bu önemli noktaya, nefret edilen düşmanın 30 yıldır işgal ettiği topraklarımızın ekolojisine ciddi zararlar vererek uluslararası çevre suçu işlediğine özellikle dikkat çekti: "Azerbaycan'a yönelik çevre terörü bugün de devam ediyor. Azerbaycan sivil toplum temsilcilerinin ve ekoaktivistlerin Şuşa-Laçin yolunda 26 gün süren barışçıl protestosu bu noktalara ışık tutuyor. Dolayısıyla bu eylem, Azerbaycan halkının Rus barış güçlerinin konuşlandığı Azerbaycan topraklarındaki yasadışı ekonomik faaliyetlerden, doğal kaynakların yağmalanmasından ve çevreye verilen zarardan haklı olarak rahatsız olmasının bir sonucudur. Eyleme verilen destek, katılanların her geçen gün artmasıyla net bir şekilde ifade ediliyor. Bilindiği üzere bu yılın 3 Aralık tarihinden itibaren ilgili devlet kurumlarının temsilcilerinden oluşan bir heyet, barış gücü birliği komutanlığı ile Rus barış gücünün konuşlandığı Azerbaycan topraklarında maden yataklarının yasa dışı olarak işletilmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan çevresel ve diğer ikincil sonuçlar konusunda görüşmelerde bulundu. "Kızılbulağ" altın ve "Demirli" bakır-molibden yataklarının yerinde incelenmesi, kaçakçılığın durdurulması, çeşitli yönlerde izlenmesi ve envanterinin çıkarılması, çevreye verilen zararla ilgili olası risklerin değerlendirilmesi ve zararın sonuçlarının ortadan kaldırılması talep edildi. Varılan mutabakat uyarınca, Azerbaycan temsilcilerinin 10 Aralık'ta madenlerin kaçak olarak çıkarıldığı bölgeleri ziyaret etme girişimlerine rağmen izleme gerçekleşmedi, heyet her iki yönde de provokasyonlarla karşılaştı. Bu adım Azerbaycan halkının güçlü protestosuna neden oldu."
Aliabbas Salahzade, Ermenistan'ın yasadışı ekonomik faaliyetleriyle uluslararası sözleşmelerin maddelerini ağır şekilde ihlal ettiğini de belirterek, "Bu tür suçlar Ermenistan için yasal sorumluluk doğuruyor. Demir dışı metallerin yasadışı olarak çıkarılmasıyla uğraşan şirketlere karşı Azerbaycan hükümeti tarafından yasal önlemler alınmaktadır. Ermeni suçları da uluslararası düzeyde tanınmaktadır. Nitekim AGİT, BM Kalkınma Programı, Çevre Programı, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından kabul edilen raporlarda ve kararlarda, işgal sırasında topraklarımızda gerçekleştirilen yasa dışı ekonomik faaliyet ve doğal kaynakların yasa dışı işletilmesi olguları yer almaktadır. Bugünün asıl sorunu, bu belgeleri kağıt üzerinde tutmak değil, bunların uygulanmasına yönelik gerçek adımlar atmaktır. Ekolojimize, altyapımıza, evlerini kaybeden sivillere, devletimize ve tarihi mirasımıza verilen zararı değerlendirmek üzere uluslararası uzmanların davet edileceği de belirtilmelidir." – dedi.