Bunların yalnızca beyinleri dumura uğramış değildir. Bunlarda itikad ve iman nakızası da var.
Allah taksîrâtını afveylesin Erbakan başlattı, Allah için yanlıştan dönmek yerine çömezleri inadına sürdürüyor ve azabını arttırıyorlar.
Dün geceki (alternatif) kutlama programında konuşan AGD’li biri, tüm Türkiye’de Fetih coşkusunun yaşandığını iddia ederek sunturlu bir yalan söylemiş oldu.
Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke’nin fethi için gerekli hazırlıkları (!) bu gece (31 Aralık) başlattığını idida eden yalancı herif, ”Miladi olarak da 1 Ocak gününde Mekke’nin fethi yolculuğu başlamıştır, 11 Ocak’ta Mekke fethedilmiş. Genelde ‘Ya Mekke 31 Aralık’ta mı fethedildi?’ diyorlar. Biz de biliyoruz 31 Aralık’ta fethedilmediğini ancak buna farklı bir mana yüklediğimiz için bu programı bu gece gerçekleştiriyoruz.” diyerek yalanını sürdürdü.
Bunlar gürûh-i lâ yüflihûndur. Siyaset hırsı deyin, başka bir şey deyin sonuç aynı: Münafıklıktır bu. Rezillere bak, Peygamberimiz (salat’u selâm olsun ona) Mekke Fethi hazırlıklarını bu gece başlatmışmış. Bu gecenin kutsiyeti buradan geliyormuş.
Behey nádân madem bu geceydi de neden Hicrî Takvim’e göre kutlamıyorsun? Gâvur takvimine tàbî olmaktaki ısrarının sebebin ne? Müslüman olarak her işinde hicrî takvimle hareket zorunda değil misin?
Böyle yapmadığında zekâtını bile (zenginsen) eksik vermiş olacağından haberin yok mu?. 33 senede bir sene eksik kalır milâdî ile hesaplarsan.
Müslüman yaşını bile hicrî takvime göre söyler.
Bendeniz meselâ H. 1374 senesinde doğmuşum. Bugün 9 Cemaziyelahir 1444 olduğuna ve 22 Ocak’ta «Üç Aylar» başlayacağına, yàni 1 Recep olduğuna göre 105 gün sonra (kavuşabilirsem inşá’allah) Ramazan’ın 25’inde 70 yaşımı ikmal etmiş olacak, lâkin “yaşım yetmiş, işim bitmiş” demeyeceğim. İşim (dâvam) ancak ölünce biter.
Muhterem okurlarım, biz Türkiye Müslümanlarını fena halde ezmişler. Eziklikten kurtulmadan dinimiz İslâm’ı da hak ettiği mevkiye yüceltmemiz muhal.
«Ezikler Mahallesi»nde «yılbaşı ahmaklığı» tek dert değildir. Bunların her işi akıllara sezâdır. Bunlar birilerini meşhur eder, karşı cenah gelir ellerinden alır.
Ahmet Hakan, Mustafa Karaalioğlu, Ahmet Taşgetiren, Ali Bayramoğlu, Akif Beki, Taha Akyol… Bunlar hemen aklıma gelenler.
Bir evveliyatlarına bakın bir de şimdiki hallerine… En ummadıklarınız, tarikat cemaat adamı bildikleriniz biile Karar’sız kalmamış, kümelendikleri yerden birlikte çemkiriyorlar size.
Kanıma dokunmuyor çünkü aynı mahallede olsak da bu eziklerle kan bağım yok! Lâkin asabım bozuluyor ahmaklığa ortakmışım gibi.
Biliyorum bana da “Mahalle niye ahmak olsun, adamların kanı, cibilliyeti buysa” diye çemkirenler olacaktır.
Bunlara cevaben derim ki:
− A benim mahallenin kocakarı misâli, vir vir vir etmekten öte marifeti olmayan zavallıları, bahsekonu heriflerin kanını, cibililliyetini vaktinde niye keşfedemediniz, kimini bakan, kimini baktıran (enkırmen) yaptınız. Bu da bir ahmaklık değil midir?
Herifleri önünüze attılar, kavun değillerdi ki koklayasınız, hemen işe sürdünüz, verdiğiniz başrollerle meşhur ettiniz.
İhláslı olup olmadıklarına değil, lafazanlıklarına, şaklabanlıklarına baktınız. Oysa çevrenizde nice mübarek ve ehil insàn vardı.
İhláslı, akıllı, vakur Müslümanlar olaydınız o insànları bulur, medya sahasında da siyasette de en üstün siz olurdunuz.
Bak, iktidar oldunuz, para da gani ama işe yaramıyor. Sade enkırmenleriniz değil siyasetçileriniz de kuyruklu yıldız.
Eziklik illetinden kurtulmadıkça ne iktidar işe yarıyor ne para. Baksanıza Ahmet Taşgetiren Karar’lı Karar’lı Ak Parti’yi döverken yine eski mahallelimiz, Nişantaşı’lı Ahmet Hakan Noel’den bile bahsetmiyor artık. Yaşasın Hürriyet. 01.01.2023
YORUMLAR