Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Halit Korkmaz

Amerika Ters Köşe

Amerika Ters Köşe

Biden’li ABD yönetimi 2021 yılı “yıllık insan hakları” raporunda İsrail’i Filistin ve Suriye topraklarında “işgalci” olarak tanımlayıp işgalin “tarihsel bir gerçek” olduğunu ilan etti.

İsrail-Amerika ilişkileri ayak değiştirdi!

İsrail-Çin ilişkilerinde erişilen yüksek seviye Ortadoğuda ABD’nin altını oymaya başlayınca  vücut ikliminde baş dönmesine sebebiyet verdi. [Vertigo]    

Özellikle “Tek Kuşak Tek Yol” projesi kapsamında Kızıldeniz-Akdeniz demiryolu bağlantısının Çin-İsrail firmaları arasında müzakere edilmeye başlanması İsrail’in haddi aştığına işaret etti.

Büyüyen Çin ekonomisinin ihtiyaç duyduğu yüksek teknoloji ve çevre sanayi ile ilgili yatırım teknolojileri İsrail’e siyasi ve ekonomik alan oluşturmakta  ve her iki ekonomiyi  birbirine bağlamaktadır.

Doğu Akdeniz havzasında İsrail ile yürüyen Güney Kıbrıs ve Mısır, Çin için doğal gaz alanında ayrı bir pazar olma yolunda ilerlemektedir.

Çin hükümeti hava ve su kirliliğini önlemede 2030 yılına kadar planladığı yaklaşık üç trilyon dolarlık projeler için İsrailli firmaları “ana ortak” belirlemiştir.

Diğer taraftan, yaklaşık 25 yıldır savunma sanayiinde orta ve uzun menzilli füze sistemleri ve savunmaya dair pek çok önemli teknoloji projeleri, yüksek meblağlar karşılığında Çin’e satıldığı bilinmektedir.

İki ülke arasındaki ilişkiler savunma sanayi; tarım, yüksek teknoloji, biyoteknoloji, su ve hava temizliği alanlarında önemli oranda işbirliğine gitmiştir.

Kızıldeniz ve Akdeniz’i  birbirine bağlayacak Demiryolu projesi dünya ekonomik yollarını stratejik manada değişikliğe tabi tutmakla kalmayıp  İsrail ile ABD arasında da yolların ayrılmasına sebebiyet verdiği görülmektedir.

İsrail doğal gazı yeni ipek yolu ile Hint Okyanusu ve Güney Çin Denizine ulaşır hale getirilmiştir.

İsrail’in Aşdot limanı ile Eliyat arasında inşasına başlanan bu  yüksek hızlı tren projesi Suveyş Kanalını ikinci plana atarak Mısır, Ürdün ve İsrail arasında yer alan Negev Çölü üzerinden Çin’in Akdeniz’e ulaşmasını sağlayacaktır.

Çin’in  önemli bir ticaret yolu olarak planladığı bu rotaya kısa bir mesafede bulunan ve Rift vadisi üzerinde yer alan  “Cibuti’de” çok fonksiyonlu bir askeri üs kurması bölgeye verilen  önemi ortaya koymaktadır.

Çin firmalarının hem “İran’da” hem de “İsrail’de” faal olması yansıtılan ekran politikalarının “zâhiri ile bâtını” arasında önemli derecede fark olduğunu ortaya koymaktadır.

İran’ın Ortadoğudaki politik ve ticari faaliyetleri Çin tarafından desteklenmektedir.

Kudüs, Filistin ve Suriye’de İsrail’in işgal ettiği bölgelerde ilkesel bir duruş sergileyerek ticaret bile yapmayan Çin;  FKÖ, Suriye ve İsrail arasında “şiş ve kebabın” yanmaması için âzamî derecede gayret göstermektedir.

Yüksek ticaret hacmi ve yüksek güç kapasitesine  binaen İsrail’de Çin’e karşı “şiş kebap” uygulaması ile karşılık vermektedir.

Asıl çarpıcı olan husus, Çin hükümeti tarafından kredilendirilen ve inşaatı devam eden İsrail’in “Tel Aviv tramvay projesi” Çin’li CRTG, CRC, ve CCECC firmaları tarafından yürütülmekte ve aynı firmaların “İran’da” yapımı devam eden nükleer reaktörlerin ve demir yolları inşaatını da yürütmesi “beyinlerde ihtilâle” sebebiyet vermektedir.

Çin ile İsrail’in işbirliği projeleri Güney Sudan’da da kesişmektedir. 

İsrail’in önemli oranda desteklediği ve yatırım alanlarına sahip olduğu Güney Sudan, Kuşak Yol projesi kapsamında Çin hükümetinden mali destek almakta ve ülkenin eğitim ihtiyaçları da karşılanmaktadır.

Amerika İsrail’i 14 Mayıs 1948’de kuruluşundan 11 dakika sonra tanımıştır!

ABD’deki İsrail lobisi, ABD’nin İsrail’e olan kayıtsız ve şartsız desteğini hiçbir stratejik ve ahlâki sebebe dayanmadan devam ettirirken çiğnemedikleri canlı, delmedikleri yasa ve hukuk bırakmamışlardır.

Amerika’nın Global hakimiyetinin tartışılır hale gelmesi ile İsrail, “Çin ile ABD’yi aldatma projesini” aktive ederek  yürürlüğe koymuştur.

İsrail, devletin üstünde dini otorite ile idare edilen çok katı bir teokrasi ile yönetilmektedir.

İsrail’de siyasetin  Yönetimi partilerde değil din adamlarının elindedir.

İsrail’i yöneten din adamları ile Amarikayı ve dünyayı yöneten devletsiz Küreselciler Çin-İsrail şarkısını bozuk ritimle daha çok dinleyeceklerdir.

Amerika İsraili mi, İsrail mi Amerika’yı terbiye edecektir.

 

 

 

 

 

Saygılarımla.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER