Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

ARHAÇ

Bu dâva hiç düşmedi. Sukut etmedi. Kolay da bitmez, düşmez.

Anadoluda “yorgan gitti, kavga bitti” derler. Ne yorgan gitti ne kavgamız bitti. Türkiye’nin bir de harici şer güçler «X» düşmanı var.

Şunca şühedâ gösteriyor ki terör devam ediyor, onları besleyen süper «X» hınzır güçler elini eteğini içimizden çekmiş değiller.

Zaten bizim terörle meselemiz maddî (yorgan) işi değil yalnızca. O köpeklerin ardındakiler ülkemizi bölmek, işgal etmek ve bizi esirleri yapmak istiyorlar.

ABD gibi emperyalist süper hınzırların beslediği terörist PKK-FETÖ örgütleri bu ülkeye bu millete büyük zararlar verdi. Gerçi belâlarını buluyorlar, bulacaklar lâkin hálâ zarar vermeye devam ediyor KAHROLASICALAR.

Zira biz çabuk unutuyoruz. PKK terörist domuzlarının kaç mehmedçik şehid ettiklerini, kaç mâsum bebeğin, kaç mâsum kadının, zavallı insanların kanına girdiğini unutuyoruz.

Zulm unutulmazdır aslında. Lâkin ateş düştüğü yeri yakıyor galiba. Oysa biz Müslümanız ve PKK itlerinin şehid ettiği kardeşlerimizin acısı da İsrail Terör Devleti’nin şehid ettiği Filistinli kardeşlerimizin acısı da yüreklerimizi her dakika dağlamalıdır.

Gazze’yi neredeyse unutacağız. Oysa televizyonlar görüntülü olarak her gün gösteriyor. Katledilen kardeşlerimizin sayısı neredeyse yirmi bine ulaştı…

Gazze’de her dakika zalim Siyonist İsrail Terör Devleti (Zıonıst Terrorıst State Israel) bombaları altında şehid edilen Müslüman kardeşlerimizi nasıl oluyor da unutabiliyoruz? Ne büyük gaflet, veyl olsun bize.

* * *

«X hastalığı» gerçekten var mı? Yoksa birileri yine pandemi kâbusuna benzer bir hava oluşturmaya mı gayret ediyorlar?

Bendeniz aslında biraz da istihzâ ile (argo tâbirle tiye alarak) soruyorum.

Muhterem okur, öncelikle «X hastalığı» dedikleri öyle gerçek bir hastalık falan değilmiş. Yalnızca bir salgına veya ülkelerden ülkelere, kıtalara yayılması halinde korona (covid) gibi pandemiye «muhtemel müsebbip» (ihtimal dahilinde yahut varsayılan sebep) imiş sadece.

Şu anda bir vaka olarak piyasada olmayan (bulaşıcı) hastalıklara atıfta bulunmak için Dünya Sağlık Örgütü tarafından benimsenmiş adeta bir kurgu bilim travması…

En kötü yaptığı ise pskolojik stres bozukluğu.

“Tut ki” yahut “meselâ” kabilinden aslında. Yàni mevcut bile değil. «X» belirti gösterebilecek bir hastalık da değilmiş. Çünkü böyle bir hastalık henüz yokmuş!.

Matematik (Cebir) dersinden hatırlayınız «X» denklemin bilinmeyeni idi değil mi? Tıp sahasındaki bu nevzuhur hastalığa da «X» denilme sebebi bu olsa gerek. «X» muammayı (belirsizliği) temsil ediyor çünkü.

Çağımızın tek değil, birçok «X hastalığı» var. Aslında çağımız ruh hastalıkları çağı bence. Psikiyatrlar ne isim verirler bilmem, öylesine söylüyorum. Akıl ve Ruh Hastalıları Çağı (ARHAÇ) da diyebilirler.

Sahi biz kimiz? Adam karısını ve dört çocuğunu bıçaklayıp sonra kendini öldürmüş… Kadın kucağında bebeği ile kamyonun önüne atlamış. Bir başkası babasını bilmem kaç yerinden deşmiş… Ne oluyor yahu? 26.01.2024

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER