AYAKKABI

Çocuğa, kadına, yaşlıya, acize, yeşile zarar vermeden savaşan bu şanlı milletin en önemli bir diğer özelliği de kendi hırsını frenleyerek taarruzların...

Şub 28, 2025 - 15:21
AYAKKABI

Çocuğa, kadına, yaşlıya, acize, yeşile zarar vermeden savaşan bu şanlı milletin en önemli bir diğer özelliği de kendi hırsını frenleyerek taarruzlarında talanı yağmayı bir savaş gereği görmemesidir. Hem de yurtta ve dünyada sulh ilkesini göz ardı etmeden. Öyle ki fethedilen yerlere kendi inançlarına göre hayat ve yaşama garantisi vermişlerdir.

Düşünün bir çağ başlangıcı olan İstanbul’un Fethini, Sultan Fatih’in bugünün Süper Güçlerine örnek olacak hareketlerini. Esirlerin onurları ve namusları ayakaltına alınmamış, esirler bile özgürler gibi muameleler görmüşler bu asil milletin uygulamalarında. Sadece bu kadar mı?

Hükümdarlar bile farklı dinlere mensup olanlarla mahkeme karşısında adil yargılanmayı talep etmişler. Kıtalara hâkim olan Osmanlı’da değişik ırklara, milletlere ve dinlere sahip olanlar kardeşine bir arada yıllarca yaşamışlar ve hatta Çanakkale’de omuz omuza bir destan yazmışlar. Ama ne hazindir ki çıkarlar, menfaatler, ihtiraslar, ayrılık gayrılıklar, hizipler değişik kılıklarda adeta hortlamışlar.

Yıllarca beli ve kolu bükülemeyen şanlı milletin toprak bütünlüğü hilelerle, devleti içten çökertme senaryolarıyla hayat bulmaya çalışmış. Ve Osmanlı ancak “hasta adam” tanısı ile yıkılmaya, yıpratılmaya çalışılmış.

Ermeni meselesi, yurtdışı temsilciliklerimize atılan hain kurşunlar, azınlıklar ve özgürlükler meseleleri, doğu- güneydoğudaki çirkin senaryolar, mezhep, bölgecilik çatışmalarının ve bunun gibi daha nice olayların temeli ta Osmanlı’da başlanılan hasta tanısına göre uygulanan teşhise yönelik adam öldürme, devleti bölme ve yok etme senaryolarının kendilerine göre tedavisidir. Ve bu oyunda kimler figüran değil ki, kimler kullanılmıyor ki...

Başta çocuklar ve kadınlar! Gösterilerin en önünde, uyuşturucunun ilk basamaklarında, okullarda olması gerekenler; dağların tepelerinde kandırılan çocuklar, suiistimal edilen kadınlar ve daha neler neler!

Doğu ve Güneydoğu’da oynanan oyunlara rağmen askerin halkı kucaklayan yaklaşımları, vatandaşa sağlık başta olmak üzere yapılan yardımlar. Geçmişte Adana’da, Gazi Osman Paşa’da, Batman’da emniyet güçlerine saldıran, taş atan çocukların taşlarına gül ile cevap verme yaklaşımları.

Hatırlayalım o zaman 15 Şubat Cuma Günü Batman'da düzenlenen izinsiz gösteriler sırasında kullanılan çocuklara '' Ayakkabı dağıtma '' sözü veren emniyet güçlerimizin çocuklara aynı zamanda şeker ikramını…

Bu ülke üzerinde oyun oynayanlar ve bu oyuna alet olanlar terör örgütü yanlısı gösteride yine çocukları öne sürmüştü. Çocuklar, göstericilere müdahale etmek isteyen polislere taş atmaya başlamışlardı, hem de bu ülkede güvenliklerini sağladıkları kişilere. Taşlı sopalı saldırıları durduran ise karşı saldırı değildi. İşte operasyonun özeti ve biten çatışmanın diyalogu;

Komiser: Siz bu göstericilere uymayın. Haydi, evinize gidin. Yarın da karakola gelirseniz hepinize ayakkabı dağıtacağım.

Çocuklar: Bize bilgisayar da alacak mısın?

Komiser: Benim evimde de bilgisayar yok. Size nasıl alayım?

Ve bu konuşmanın ardından elli çocuğa verilen ayakkabı sözü ile çocuklar evlerine dönüyorlar.

Mücadeleye bakın, kendi insanını kullanma, hem de elli çift ayakkabı için. Bu ne samimiyet?

Bu yavrucaklar da doğarken yoksa bu hallerine de mi ağlamışlardı?

Çocuklar bir bahçenin gülü, hayatımızın aynası ve geleceği.

Bu vatan bizim. Eğer insanlarımız güzel bir hayat tarzına sahip olursa, kötülükler kalplerde, beyinlerde bitirilse, herkes kendi kendisini kontrol ederse, kendi emniyetini sağlarsa belki de güvenlik güçlerine fazla ihtiyaç bile duyulmayacaktır.

Tabii asıl olan da hiddetin önüne aklıselimle geçilerek toplumun ihtiyacına göre yangını söndürecek sevgi suyunu gönüllere serpmektir.

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmiyorum Beğenmiyorum 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Öfkeli Öfkeli 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0