Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

BTP LİDERİ BAŞ’TAN ‘SÜFLİ HEVES’ DİYEN ERDOĞAN’A ‘SUFİ HEVES’ CEVABI

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Halk TV’de İsmail Küçükkkaya’nın Yeni Bir Sabah adlı programına konuk oldu.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP)

  Programda gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Hüseyin Baş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlere yönelik söylediği ‘süfli heves’ sözlerini eleştirdi.

 

BTP lideri “Gençler geleceklerini kurgulayamıyor. Bugün Türkiye’den yurt dışına giden binlerce gencin olduğunu biliyoruz. Zannediliyor ki bu gençler sadece para için gidiyor.” dedi ve şöyle devam etti; “Cumhurbaşkanımız ‘süfli hevesler için’ dedi. Neymiş süfli heves; arabaymış, evmiş… İşte bizi anlamıyorlar. Bunlar süfli heves ise  o zaman  uçak için Katar’ın kapısına dayanmak da sufi heves oluyor herhalde. Türkiye şuanda Katar’ın kapısına dayanmış vaziyette, Türkiye şuanda BAE’nin, Avrupa’nın, ABD’nin kapısına dayanmış vaziyette. Ne istiyor? Para istiyor! Niçin, belki saraya bir oda daha yapmak için, belki filoya bir uçak daha için, belki konvoya bir araç daha eklemek için ama sizin için benim için değil, vatandaş için değil. Asıl kötü niyet, asıl kötü heves bunlardır. Yoksa bir gencin gelecek kurmak için bir ülkeye gitmesi kötü bir şey değildir. Dolayısıyla bunlar için bir hayat kurgulamaya çalışan çocuğu suçlayamazsın. Artı bu çocuklar sadece ev, araba alamadığı için gitmiyorlar. Niye gidiyor? Gelecek kuramıyor, yarına dair bir umudu yok, nefes alamıyor.”

 

“GENÇLER BİZE OY VERİRSE KENDİLERİNE OY VERMİŞ OLACAKLAR”

Gençlerin herşeyin farkında olduğunu ifade eden Hüseyin Baş, “Türkiye’de insanlar ‘muhafazakar’ adı altında bir yere bloklandırılmış veya başka isimlerle bloklandırılmış. Bu isimler altında sizin benim iyi niyetim suistimal ediliyor, her türlü pislik var, her türlü huksuksuzluk var, her türlü ahlaksızlık var. Gençler bunu görmeye başladı ve amiyane tabirle ‘ sen kimi yiyorsun, sen bana Atatürk diyorsun yaptığın işlere bak, sen bana din diyorsun yaptığın işlere bak’ diyor. Gençlerimiz bunu fark etti. Ben bir genel başkan olarak şunu söylerim; Ben gençliğe liderlik yapmak üzere bir siyaset yapmıyorum. Ben gençlerin içinden çıkmış bir siyasi liderim. Onların lideri olmaya  çalışmıyorum. Onların lidere de ihtiyacı yok. Bunun yanında gençler bize oy verirse kendilerine oy vermiş olacaklar, bana oy vermiş olmayacaklar” dedi.