Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Darbe Anayasası lağv edilmeli

«Yeni Anayasa» denildiğinde ne kadar izah etsen de eskisinin «Askerî Darbe Anayasası» olduğunu unutuyor, unutmakla kalmayıp ahmakça iddialar sergileyebiliyor bazıları.

En dangalakça bulduğum itirazlardan biri de “yeni bir anayasaya ne lüzum var, eskisinin beğenmediğimiz yerlerini değiştiririz olur biter” itirazıdır.

Muhterem okurlarım, siz itiraz edenlerin salaklığına aldanmayın, bu itirazın sahibine, bizim salaklara sufle verenlere bakın.

Sufle, Fransızca «souffler»den yàni «üflemek»ten geliyor. Aslında Fransızca’ya da muhtemelen Yunanca ve Arapçadan geçmiştir. Zira sufilikte de okuyup üfleme vardır. Ayrıca sûfi kelimesi de saflık ve temiz bir hava mahiyeti taşır.

Sufle vermeye gelirsek; tiyatroda, sahnedeki oyunculara rolündeki bir sözü unuttukları zaman seyirciye belli etmeden sahne gerisinden o sözleri fısıldamak suretiyle hatırlatıp oyun akışını devam ettirmektir.

Atlantik ötesinden fısıldananları da tıpkı tiyatroda olduğu gibi çok kişi göremiyor, duyamıyor. Lâkin işin içindekiler, bu konularla iştigal edenler kimsenin işitmediği bu sözleri işitir. İstihbarat bu yüzdendir.

Darbeci “our boys” askerlere yalnız darbe suflesi verilmedi.

Bir de başta kanun yapanların olmak üzere hepimizin elini kolunu bağlayacak bir «yeni anayasa» yapmaları fısıldandı.

Eski 61 Anayasa’sı da darbecilerin anayasası olmasına rağmen yenisi yaptırıldı apar topar. Ve darbe sonrası iktidar olan merhum Turgut Özal ve ekibi de bu anayasayı değiştiremedi…

Anayasa ya hiç olmamalı ya da eski tâbirle Teşkilât-ı Esasiye Kanunu olan ve temel dinamikleri tanzim eden bu hukuk metni, hakikaten millî iradenin ürünü olmalı, milletin değerleri ve istekleriyle mutabık kalınmalıdır.

Eski anayasanın “değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez” maddeleri yeniden ele alınmalı, bünyemize uymayan 2. madde kaldırılmalıdır.

Yeni anayasanın giriş hükümleri vesâyet rejimi artıklarından temizlenip şöyle tanzim edilmelidir:

MADDE 1.

– Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Bu cumhuriyete inan ve bu ülkede yaşayanlar kimlik olarak Türkiyelidir, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır.

MADDE 2.

– Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Türkiyeliler kahir ekseriyet olarak İslâm dinindendir ve hiçbir surette dinî inancından dolayı hiçbir din mensubu “inanmak ve inandığı gibi yaşamak” hakkından mahrum edilemez.

Türkiye’nin resmî dili Türkçedir. Sair etnik unsurların anadilleri de konuşmak, yazmak ve benzeri hususlarda Türkçe ile denktir.

Türkiye’nin Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı, al kan zeminli; mánâsı bir Kur’ân àyeti olan bayraktır.

Türkiye’nin Millî marşı, Mehmed Akif Ersoy’un yazıp Türkiyelilere armağan ettiği, millî benliğimizi ve muhteşem mazimizi yansıtan «İstiklal Marşı»dır.

Türkiye’nin resmî Başkenti Ankara’dır.

MADDE 3.

Anayasamızın “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez” maddeleri ilk iki madde olup, bu anayasa hiçbir surette “hukukun üstünlüğü” ilkesinden taviz vermez.

* * *

Bendeniz kendi düşüncelerimi, anayasa konusundaki mülahazalarımı dile getirdim. Aklın yolu birdir.

Gerçekten hür ve bağımsız olmaya inanıyorsak anayasamızı da hiçbir şer gücün, hiçbir dayatmanın etkisinde kalmadan milletin istekleri doğrultusunda hazırlayalım. Ágâh olalım, düşman hayrımızı istemez. Kendi kollarımıza kendi irademizle kelepçeler takmalayım. 22.01.2022

122336 000000000000any

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER