Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Seyit Sertçelik, Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu Üyesi Dr.İmbat Muğlu ve beraberindekilerle Erzurum ve Kars’ta Ermeni çetelerince mezalimin yapıldığı yerleri gezdi. Erzurum’da Ermeni çeteleri tarafından katledilenlerin mezarlarının bulunduğu Karskapı ve Alaca şehitliklerini, Ermenilerin Kars’ta, 1918 yılında, ‘anlaşma yapacağız’ diyerek topladıkları Türkleri diri diri yaktığı Ulu Cami, Kars’ın Arpaçay ilçesindeki Büyükçatma ve Küçükçatma köyleri ile merkez Subatan köylerindeki şehitlik anıtlarını ziyaret eden Sertçelik ve beraberindekiler, yakınları şehit olan vatandaşlardan bölgede yaşanan olayları dinledi.
Sertçelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk halkına yapılan soykırımın aslında düzenli bir Ermeni askeri birliği tarafından yapıldığını belirtti. Tarihi belgelerde, yapılan soykırımların tüm çıplaklığı ile ortaya konulduğunu vurgulayan Sertçelik, şöyle konuştu: “Ermeniler tarafından vuku bulmamış soykırım olduğu yalanıyla karşı karşıyayız. Oysa savaş dönemine baktığımız zaman 1914 tarihini Ermeni aydınları, önde gelenleri, kaçırılmaması gereken bir an ve fırsat olarak görürler. Çünkü ‘hasta adam’ olarak ifade edilen Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden silineceği anın geldiğini düşünen Ermeni aydınları, Anadolu toprakları üzerinde bir Ermeni devleti kurulabilmesi için top yekûn Rus birlikleriyle Kafkasya cephesinde, Osmanlı Devletine karşı savaşırlar. Çetenin askeri bando takımı olur mu? Çetenin gezici silah tamir atölyesi, sıhhiye birliği olur mu? Düzenli bir orduya sahip olan Ermeniler, buralarda katliam yapmıştır ve bu, tarihi belgelerde mevcut. Doğu vilayetlerinde Ermeni devleti kuracakları yanılgısına düşen milliyetçi Ermeni aydınlarının örgütlediği Ermeniler, ülkenin bir çok yerinde devlete karşı silahlı isyana kalkışmışlar, 500 binin üzerinde Müslüman’ı acımasızca katletmişlerdir. Ermeni tarihçilerin eserlerinde Müslümanların nasıl katledildikleri açıkça itiraf edilmektedir. Keza savaşı yaşamış Erzurumlu ve Karslı büyüklerimizin anlatımlarıyla Taşnak ve Hınçak Ermenileri, Müslümanları camilerde ve köylerdeki samanlıklarda diri diri yakarak büyük katliamlar gerçekleştirmişlerdir. Rusların silahlandırdığı 9 Ermeni birliği vardır bunların sayısı yaklaşık 10 bin kişidir. Osmanlı Devleti’ne karşı Kafkasya cephesinde Rus ordusu bünyesinde savaşan Ermenilerin sayısı, bazı Ermeni tarihçilerince 150 bin, bazılarınca 300 bin olarak verilmektedir.” dedi. Sertçelik, Ermenilerin çok acımasız katliamlar yaptığını belirterek, “Keza kendi tarihçilerinin de eserlerine baktığımız zaman çok açık ve net olarak diri diri insanları çukurlara doldurup, üzerlerine kaya parçaları atmak suretiyle Müslümanları katlettiklerini görüyoruz. Kendi tarih kitaplarında da bunlar açık ve net olarak anlatılıyor. Dolayısıyla Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı yöneltilen soykırım suçlamasının kesinlikle temelsiz olduğunu tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını biliyoruz. Soykırım olduğunu ileri süren bir devlet kendine ve arşivlerine güveniyorsa bu öneriyi kabul ederdi. Ortak tarih komisyonundan kaçmaları da haksız olduklarının bir göstergesidir. Aslında Ermeniler soykırımın olmadığını bizden daha iyi biliyorlar ama oldu bitti ile, siyasi polemiklerle asılsız soykırımı dünya kamuoyuna kabul ettirmek için uğraşıyorlar.” açıklamasında bulundu.
Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu; “Ermenilerin, yaptıkları katliamların üstünü örtmek için yıllardır Türkleri ‘sözde soykırım’ ile suçladığını, fakat bu suçlamaların hiçbirinin tarihi dayanağının olmadığını ifade etti. Ermenistan 1828-1829’da Ruslarla yaptığı ittifakın ardından Ermeni çeteleri katliama başladı. Bakın hep masum insanları katlettiler. 1877-1878 savaşında Ermenilerin ihaneti söz konusu. Ermeniler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da belgelerle sabit olan 519 bin sivil ahaliye katliam yapmıştır. Savaştan uzaktan, yakından alakası olmayanları katletmişler.” dedi.
Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu Üyesi Dr. İmbat Muğlu ise Kars’ta çocukluğunun Ermeni hadiselerini birinci ağızlardan dinleyerek geçtiğini belirterek, “Bizler acılara tanıklık etmiş insanların torunlarıyız. Ermeni çeteleri Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da özellikle de Kars, Erzurum, Ağrı, Van, Bitlis, Muş ve birçok ilimizde insanın kanını donduracak katliamlar yapmışlardır. Ermeni kelimesi ile başlayan cümlenin vermiş olduğu korku ve acılar sadece bunlarla sınırlı kalmamış. Osmanlı’nın son dönemlerinde emperyalist güçlerinin gazına gelen Ermeniler ayrılıkçılık yaparak yüzyıllarca tebaası olduğu halka karşı zulümlerini arttırarak kapı komşusunu camilere, samanlıklara toplayarak toplu katliamlar yapmıştır. Müslümanlar, çoluk çocuk demeden Ermeniler tarafından muhtelif şekillerde kırılmış ve kıyıma uğratılmıştır. Ermeniler baskın yaptığı köylerde kadınları elleri ve ayaklarından direklere çiviliyor, çocuklarının, analarının, babalarının gözleri önünde tecavüz ediyorlardı. Hamile kadınların karınları deşerek doğmamış bebeği süngü uçuna takıyorlardı. Köyde kalan yaşlıların, çocukların çeşitli uzuvları kesilerek türlü acılar yaşatılıyordu. Dünya tarihinde ölüyü öldüren tek millet olarak bilinen Ermeniler, işkence yaptıkları bedenleri ya samanlıkta ya camide yada ekin tarlasında yakıyorlardı.” ifadesini kullandı.
Dr. İmbat MUĞLU
YORUMLAR