Türkiye-Malta Denizaltı Tünel Projesi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye-Malta arasında 2015 yılında imzalanan Denizcilik Anlaşması üzerine hayata geçirilen Ortak Komisyon’un yeniden canlandırılması için mutabakata varıldığını açıkladı. Malta-Gozo Adası arasında yapılacak olan ve Malta Gozo adalarını birbirine bağlayacak olan tünel 14 km olacak. Tünelin proje bedeli 2020 yılında 350 milyon Euro olarak belirlenmişti. Malta denizcilik sektöründe önemli bir role sahip. Türkiye altyapı olarak önemli bir birikime sahip. Sivil havacılık alanında da Malta-Türkiye arasında charter uçuşlarında her türlü kolaylık sağlanacak.
Türkiye-İsrail İlişkileri…
Türkiye’nin doğalgaz ticaret merkezi yönündeki çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. İsrail-Türkiye arasında diplomatik ilişkiler 2022 yılında yeniden başladı. Türkiye-İsrail arasında enerji alanında görüşmeler yapıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve İsrailli mevkidaşı Israel Katz arasında yapılan görüşmelerde gaz transferi konuşuldu. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan “En sağlıklı proje, doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşmasıdır.” dedi.
20023’TE ÜLKELERİN MOODY’S RAPORUNA GÖRE GÖRÜNÜMÜ
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody’s, 2023’te Küresel Makro Görümümü Raporu’nda Türkiye ekonomisinin büyüme hızını 4,2 olarak açıklayarak 2024 yılında da yüzde 3 büyüme beklendiğini açıkladı. Ayrıca enflasyon beklentisinin yüzde 51,2 olduğunu ifade etti.
Türkiye OECD ülkeleri arasında ikinci büyüyen ülke olurken G20 ülkeleri arasında da ilk 3’te yer alabildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri de bu yönde rakamlar ortaya koydu.
Açıklanan ikinci çeyrek büyüme verisine göre G20 ülkeleri içinde en yüksek büyümeyi yüzde 6,3 oranı ile Çin gerçekleştirdi. Arkasından 4,9 büyümeyle Endonezya ve Türkiye de yüzde 3,5 büyüme ile üçüncü sırada yer aldı. Ekonomisi en çok küçülen ülkeler arasında eksi yüzde 3 ile Estonya, eksi yüzde 2,3 ile Macaristan ve eksi yüzde 2,2 ile de İsveç sıralamaya girdi.
Uzmanlar CNN Türk’te PKK Terörünün Sonlandırılmasını Tartıştı
Geçen aylar içinde CNN Türkt’te yayınlanan bir programda terör uzmanları PKK terörünün ne zaman sona ereceğini tartıştılar. Terörün sona erdirilme konusu üzerinde farklı görüşler ortaya atıldı. Türkiye’nin terörle mücadelede son 40 yıl içinde göstermiş olduğu başarıyı AK Parti iktidarları son 20 yıl içinde devam ettirdi. CNN Türk’te “PKK Ne Zaman Teslim Bayrağını Çeker” tartışmasında uzmanların ortak görüşü finans ayağının çökertildiği yorumu dikkat çekti. Terör ve Güvenlik Uzmanı Mehmet Ağar, terör örgütünün sadece dağdaki bağının değil aynı zamanda toplumla olan bağının da kopması gerektiğini söyledi. Ayrıca Türkiye’de terörist sayısı daha önce onbinlerle ifade edilirken şimdi 100’ün altına düştüğünü belirtti. Gazeteci Güngör Yavuzaslan ise teröristbaşı lideri (Abdullah Öcalan) yakalanmış olsa dahi terör örgütü faaliyetlerini Irak ve Suriye’de sürdürdüğünün altını çizerek örgütün kendini pasifize etmesinin beklenilmemesi ve terörün kısa sürede bitirileceğinin sözkonusu olmadığı üzerinde durdu. Yavuzaslan üç önemli hassas konuya parmak basmıştır. Bunlardan ilki Türkiye’nin terörü bitirmede temel stratejisinin sınırın öbür tarafında olması gerektiği, ikincisi Kandil’in kontrol altına alınması ve üçüncüsünün de terör örgütünün finans ayağının çökertilmesi gerektiği…
Kıbrıs’ta BM Barış Gücü Askerleri Skandalı!..
BM Barış Gücü askerleri Pile-Yiğitler Yol Projesi ile ilgili çalışmalara müdahale ederek ikinci bir provokasyonun altına imzasını atmış oldu. BMBG askerleri yal çalışması güzergahı üzerinde beton loklar, dikenli teller ile barikat kurmuştu. Buna karşılık KKTC vatandaşları araçlar ve dozerlerle bu engeli ortadan kaldırmıştı.
BM’in Kıbrıs Yol Çalışmalarına Müdahalesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tepkisi Dünya Basınında Geniş Yankı Yarattı. Geçen ay Kıbrıs’ta KKTC ve Güney Kıbrıs Yönetimi sınırındaki ‘Pile Yolu’ tartışması büyük gerginliklere yol açmıştı. BM Barış Gücü’nün Kıbrıs’taki yol çalışmalarına müdahale ederek gerginliği tırmandırmıştı. Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapmış olduğu açıklama dünya basınında geniş yer buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Barış Gücü’nün yol çalışmalarına müdahalesini kabul edilemez olduğunu söyleyerek böylesi bir hukuksuz davranışa müsaade edilmeyeceğini ifade etmişti.
Hatırlanırsa 14 Ağustos 1996 yılında Rum vatandaşı Solomos Solomou BM Barış Gücü askerlerini aşarak KKTC tarafındaki sınırda asılı Türk bayrağını indirmeye kalkışmıştı. Rum vatandaş uyarılmasına rağmen Türk bayrağını indirmeye kalktığı sırada vurularak etkisiz hale getirilmişti. BM Barış Gücü askerlerinin böylesi bir provokasyona göz yumması büyük bir krize yol açmıştı. BMBG askerleri sadece Kıbrıs’ta değil dünyanın birçok yerinde birçok haksızlığa, zulme, işkenceye ve ölümlere göz yummuştur. Bu konuda birkaç örnek vererek Kıbrıs’taki olayın vahametini daha iyi anlayabileceğimize inanıyorum.
BM Barış Gücü’nün sicili bir hayli kabarık. 11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladic komutasındaki Sırp Birlikleri Srebrenitsa’yı işgal edilmesi sırasında BM Barış Gücü komutasındaki Hollandalı askerler kendilerine sığınan Müslümanl sivil Boşnakları Sırp çetelerine teslim ederek büyük bir soykırımın yaşanmasına sebep olmuşlardı. Sırplar 10 bine yakın Boşnak Müslüman’ın işkence edilerek, kurşuna dizilerek öldürülmesi neticesinde toplu mezarlara gömdükleri ortaya çıkmıştı.
Yakın tarihimizde Balkanlarda, Afrika’da ve dünyanın daha birçok yerinde BM Barış Gücü askerlerinin soykırımlara, katliamlara ve zulümlere seyirci kaldığına şahit olunmuştur. 2014 yılında Orta Afrika Cumhuriyeti’nde BMBG askerlerinin tacizleri, işkenceleri ve zulümlerine bütün dünya şahit olmuştu. Hatta dönemin Orta Afrika BM Misyon şefi tecavüz iddiaları sebebiyle görevinden alınmıştı.
Türkiye ve Suriye Arasında Gerginlikler
Türkiye-Suriye ilişkilerinde normalleşme arayışları devam ederken Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığına yönelik sert açıklama yaparak Türkiye’nin meşru hakkı olan terörle mücadele sebebiyle Suriye’de asker bulundurmasını ihlal ve işgal olarak değerlendirmişti. Aynı şekilde Suriye lider B. Esad da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşecek iddialarına Türkiye askerleri Suriye topraklarında iken Erdoğan ile neden görüşeyim açıklamasını yapmıştı.
Öte yandan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey lavrov arasında bir görüşme olmuş ve Türkiye’ye yönelik terör tehdidine karşı Suriye’ye müdahale hakkı tanıyan 1998 tarihli Adana Mutasakatı’na geri dönülmesi üzerinde konuşulmuştu.
Türkiye’de Yeni Doğal Gaz Merkezi
Türkiye’de kurulacak olan Doğal Gaz Merkezi, Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatı açısından çok önemli bir alternatif güzergahı olacağı açıklandı. Zaten Türkiye Mavi Akım, TürkAkım ve TANAP gibi doğalgaz boru hatları altyapısına sahip. Yeni kurulacak olan Doğal Gaz Merkezi, İsrail, İran ve Irak doğal gazlarının Avrupa’ya nakli için de önem erzedebilir.
Cezayir-Türkiye Arasında Siyasi, Ekonomik ve Dostluk İlişkileri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi. Görüşmede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’da yer aldı.
Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkiler ve Afrika’daki son gelişmeler ele alındı. Cezayir-Türkiye dostluğunun gelişmesi yönünde adımlar atılması gerektiğinin altı çizildi. İki ülke arasında 10 milyar dolar olan ticaret hacminin daha da artırılacağı üzerinde duruldu.
Türkiye zaten Afrika ülkeleri ile yoğun temas ve ilişkilerini sürdürmekte. Cezayir ile dostluğun geliştirmesi için önemli adımlar atıyor. Bu görüşmede de bunlardan biri sayılır.
10 Aralık 2022’de Türkiye-Cezayir Ortak Planlama (OPG) Toplantısı’na katılmak üzere dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Cezayir’e gitmişti. Cezayir’de 1400 Türk firması iş yapıyor. Şu andaki yatırım miktarı 5 milyar dolar civarında. Bunun 10 milyar dolara çakması için uğraşılıyor. Ayrıca ortak petrol ve doğalgaz arama şirketi kurma kararı alındı.
Cezayir uzun yıllarca Fransız sömürgesi altında kalmıştı. 1930’da Fransız işgali 1954 yılına kadar sürmüştü. İşgal 8 yıl sürmüştü. Binlerce insan hayatını kaybederken milyonlarca Cezayirli de yurdundan olmuştu. Fransa Cezayir’de sayısız katliam yaptı. Cezayir bağımsızlık mücadelesinin üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen Fransa’nın yapmış olduğu katliamlar unutulmadı.
Cezayir-Türkiye ilişkileri köklü bir tarihe sahip. İlişkiler Cezayir’in Fransa’dan bağımsızlığını kazındığı 1962 yılından bu yana sürmektedir. Türkiye 1963 yılında ilk büyükelçiliğini açmıştı. Cezayir’den Türkiye’ye ilk üst düzey ziyaret Cumhurbaşkanlığı nezdinde 2005 yılında Abdulaziz Buteflika tarafından gerçekleşmişti. 2006 yılında Türkiye-Cezayir arasında Dostluk ve İşbirliği Anlaşması” imzalanmıştı. Cezayir’e Türkiye tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan nezdinde yapılan Cezayir’e son ziyaret ise 2020’de Ocak ayında gerçekleşmişti.
Ermenistan, Türkiye’yi Tınlamadı Rusya’ya Rest Çekti!
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Roma Tüzüğü’nü onaylayacaklarını ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ermenistan topraklarına ayak bastığı anda tutuklanacağını açıkladı. Bilindiği gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi 17 Mart’ta Ukrayna’da işlenen savaş suçlarının sorumlu olduğu iddiası ile tutuklama emri çıkarmıştı. Ermenistan, Roma Tüzüğü’nü 1 Ekim 1999 yılında imzalamış ve parlamentodan onay bekliyordu. Ayrıca Paşinyan, Ermenistan’ın güvenliği konusunda artık Rusya’ya güvenmediklerini ifade etti.
Ermenistan, Dağlık Karabağ Sorunu ile ilgili Barış Anlaşması’nı çiğnemeye başladı. Aynı hem Rusya ile hem de Türkiye ile arayı gerdi. Rusya ve Türkiye, Paşinyan’ın açıklamalarını şaşkınlıkla karşıladı. Rusya’ya rest çekerken Azerbaycan’a yönelik sert tavırlar sergilerken Türkiye’yi de görmezlikten geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan’ın Karabağ konusunda atmış olduğu adımları doğru bulmadı ve Aliyev ile telefonla görüştü. Ayrıca Karabağ sorunu ile Paşinyan ile görüşme yapacağını ifade etti. Görüşmede Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri, Karabağ sorunu ve yaşanan olaylar gündeme getirilecek.
Azerbaycan, ABD-Ermenistan Askeri Tatbikatları Konusunda Uyarıda Bulundu. Ermenistan’ın Rusya’ya restleriyle başlayan ABD yakınlaşması karşılıklı askeri tatbikatlara dönüşmüştü. Tatbikatlar 11 Eylül ve 20 Eylül arasında gerçekleşecek. Azerbaycan, Ermenistan’ı tatbikatların mevcut olan gerilimi tırmandırdığını ifade ederek uyarıda ulundu.
Dünyadaki Gıda/Tahıl Krizi’nin Çözümü İçin Dünyanın Gözü Erdoğan-Putin Zirvesi’nde!
BM kararları doğrultusunda Türkiye’nin girişimleri ile dünya gıda/krizi, Erdoğan-Putin ilişkileri neticesinde çözülmüştü. Fakat daha sonra Rusya’nın geri atması ile Karadeniz Tahıl Girişimi tek taraflı olarak askıya alınmıştı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Rusya’ya Tahıl Anlaşması’nın canlandırılması konusunda somut teklifler gönderdiğini açıklamasının ardından dünya Soçi’de gerçekleştirilecek olan Erdoğan-Putin görüşmesine kilitlendi.
Rusya, geri adım atmasını ve anlaşmadan çekilmesini Ukrayna’nın tahıl koridorunu bir savaş aracı olarak kullanması suçlaması üzerinde bu sefer Ukrayna ve Avrupa ülkeleri Rusya’yı gıda/tahılı savaş silahı olarak kullanmakla suçladı.
Rusya son günlerde Ukrayna limanlarını ve tahıl depolarını hedef alınca geriye tek umut kalmıştı o da Türkiye idi. Bütün dünya gıda/tahıl sorunun çözümünü Türkiye’nin yapabileceğine inandığı için büyük bir beklenti içine girdi. Ve bütün gözler 4 Eylül’de Soçi’de yapılacak Erdoğan-Putin Zirvesi’ne çevrilmişti.
AB, Türkiye İlişkilerinde Değişiklik İstemiyor
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrel, Türkiye ile ilişkilerin aynı format üzerinden devam edeceğini, format değişikliğine gidilemeyeceğini açıkladı. Format değişikliği istense de AB tarafından desteklenmeyeceğini belirtti.
Putin’den ABD ve Ukrayna’ya Uyarı, Trump ve Elon Musk’a Övgü
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’da savaşın sona erdirilmesinin ve müzakerelere doğrudan devam edilmesi için iki şart koştu. Putin, ABD ve Ukrayna’nın düşüncelerinde samimi olduğunu Zelenski’ye ‘kararnameyi’ geri çekmeyi sağlaması gerektiğini belirtti. Putin, eski ABD Başkanı Trump hakkındaki iddiaların zulüm olduğunu ifade ederek Tesla ve Starlink’in kurucusu Elon Musk’a 2020 yılında Ukrayna’nın Starlink internet sistemi aracılığı ile Kırım’daki Rus donanma gemilerine saldırılmasına izin vermediği için teşekkür babında ‘yetenekli ve muhteşem’ diyerek övgüde bulundu.
Rusya/Putin-Kuzey Kore/Kim Jong-un Zirvesi ABD ve AB’yi Telaşlandırdı
Rusya-Ukrayna Savaşı iki yıldır sürmekte. ABD ve AB ülkeleri Ukrayna’ya siyasi, ekonomik, silah vs. her türlü desteği verirken Rusya’yı da sürekli uyarıyorlar. Savaşın seyri sanki Ukrayna lehine değişmiş havası estiriliyor! Bu arada Rusya ve Kuzey Kore arasında da sıcak gelişmeler ABD ve Batı ülkelerini son derece rahatsız etmeye başladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Puti’n ile Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un ile ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’da görüşecek olması dünyada telaşa yol açtı. Rusya’nın Kuzey Kore’den silah alacağı gündeme geldi. ABD, böylesi bir durumda BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihale edileceğini belirtti.
Yapılan açıklamalara göre Putin-Kim Jong-un arasındaki ana konunun Rusya’nın Kuzey Kore’nin uzay uyduları inşa etmesine yardım edeceği olduğu ifade edildi. Bunun için dünyanın üzerinde olduğu bu görüşme Vostochny Uzay Üssü’nde gerçekleşecekti. Bazı kesimler bu görüşmenin Ukrayna Savaşı ağırlı olacağı konusunda mutabıktı. Hatta savaş sebebiyle Rusya’nın Kuzey Kore’den silah temin edeceği de iddialar arasındaydı. Aynı zamanda karşılıklı olarak nükleer destek verileceği de iddialar arasında yer alıyordu. Güney Kore araştırmacı/akademisyen Fyodor Tertitskiy de böylesi bir anlaşmayı tek durdurabilecek gücün Çin olduğunu söyledi.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek için 13 Eylül 2023 tarihinde zırhlı trenli yola çıktı. Rusya’nın Vostoçni Uzay Üssü’ne gelen Kim Yong-un Putin ile görüştü. Rusya-Kuzey Kore arasında (Vladimir Putin-Kim Kim Jong-un) gerçekleşen bu görüşme ABD ve Avrupa ülkelerini olağanüstü rahatsız etti. Hatta ABD uyarıda bulunarak “Olası bir ilah anlaşmasında Kuzey Kore bedelini öder.” açıklaması yaparak her iki ülkeyi verdikleri taahhütlere uymaya çağırdı. Görüşme ile ilgili silah ticareti konusunda açıklama yapan Rusya ve Kuzey Kore bu iddiaları yalanlayarak ABD’nin uyarılarına değil iki ülke çıkarlarına odaklandıklarını açıklamışlardı.
Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un, Putin ile yapmış olduğu görüşmede “Antiemperyalist cephede hep Rusya’nın yanında olacağız” diyerek adeta dünyaya mesaj verdi.
Rusya ve Kuzey Kore ilişkilerinin temeli 1945 yılında Japonya’ya karşılık Sovyet ve Kore askerlerinin birlikte savaştığı sırada atılmıştı.
Dolar İmparatorluğuna Karşı Yeni Para: BRICS!
ABD’nin Dolar imparatorluğuna karşı ismini kurucu ülkelerinden adından alan (Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika Cumhuriyeti) BRIC sembolikte olsa ilk banknotunu çıkardı. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg şehrinde toplanan BRICS dolara karşı çıkarmış olduğu yeni parasını dünyaya duyurarak tanıtımını yaptı. Banknot’ta BRICS üyesi 5 ülkenin bayrakları var. Ekonomik ve Ticari birlik amaçlı yeni kurulan BRICS üyeleri arasına Arjantin, Mısır, Etiyopya, İran ve BAE ve Suudi Arabistan da üye olarak katıldı.
Çin’den Rusya’ya Milyarlarca Dolarlık Kredi Desteği
Rusya-Ukrayna Savaşı Rusya’yı ekonomik ve finans yönünden etkilemesi üzerine Çin bankaları, Rus bankalarına milyarlarca dolarlık kredi verdi. Çin’in finans yönünden Rusya üzerindeki etkisi büyümüştü. Çin’in amacı kendi para birimi olan yuan’ı dolara alternatif küresel bir para birimine dönüştürmekti. Ukrayna-Rusya savaşı öncesi ve sonrası Rusya’nın ihracat ödemelerinde Çin yuan’ın payı yüzde 1’den azken şu anda yüzde 16’ya çıkması, dolar ve euro’nun yüzde 60’ın üzerinde payının yüzde 30’un altına düşmesi de bir o kadar önemliydi! Savaş öncesinde Rusya’nın ihracat ödemelerinde Çin yuan’ın payı yüzde 1’den az olurken şu anda yüzde 16’lık kısmını oluşturuyor. Dolar ve Euro’nun yüzde 60’ın üzerinde olan payı ise yüzde 30’un altına düştü.
Elon Musk’ın Hayatını Anlatan Kitap Dünyada Ses Getirdi
Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk hakkında yayınlanan biyografik kitabı merakla bekliyor. Fakat Elon Musk’un biyografisini anlatan kitabı en çok kripto yatırımcıları merak ediyordu. Kitabı yazan daha öncee de Stave Jobs ve Albert Einstein’in hayatını kaleme alan tarihçi yazar Walter Isaacson şimdi de dünyaca ünlü Elon Musk’un hayatını yazarak ses getirdi. Kitap daha piyasaya sürülmeden çok büyük ses getirdi ve Amazon’da en çok satacak kitaplar arasında yerini aldı.
Elon Musk’un Dogecoin projesini nasıl finans ettiği konusunda bilgiler yer alacağı da iddialar arasında. Yani, Dogecin’e verdiği destek ile kripto yatırımlarında en büyüğü olacağı konuşuluyor. Yine iddalar arasında Elon Musk’un Dogecoin projesini gizlice finans ettiği ve projenin büyümesinde en büyük faktör olduğu da gün gibi ortaya çıkmış oluyordu. Elon Musk, Dogecoin’e vermiş olduğu desteği gizlememiş ve yasal olduğunu da aleni bir şekilde belirtmişti.
Türkiye Güneş Enerjisi’nde Dünyada 12. Avrupa’da 5. Sırada
Türkiye’de güneş enerjisini istenilen yerde üretilip istenilen yerde tüketileceğini destekleyen yeni bir düzenleme ile 14 bine yakın küçük güneş enerjisi sisteminin devreye girmesi ülkede toplam kapasite 2000 artış göstererek 13.500 megavata çıkarılmıştır.
Almanya, Türkiye’den 5 kat daha fazla enerji elde ediyor. Mevcut güneş panelleri ülke elektriğinin yaklaşık yüzde 4’ünü ürettiği de ayrıca belirtiliyor. Şu andaki iktidar ülkedeki güneş enerjisi kapasitesini 2035 yılına kadar 4 katına çıkarmayı planlamıştır.
Türkiye’de her yıl milyarlarca dolarlık ithal enerji tüketiliyor. Böylece büyük bir enerji açığı oluşuyor. Bu açığı kapatmak için güneş enerjisinde enerji ithalatı telafi edilmesi yoluna gidilmelidir.
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin kurulu gücünün yüzde 55’ini yenilebilir enerji kaynaklarından oluştuğunu vurgulamıştır. Türkiye, dünyada 12’inci Avrupa’da 5’inci sırada yer alıyor. 2022 yılında yenilenebilir enerjilerin (güneş, rüzgar, su, jeotermal) payı yüzde 42,5’tir. Bu durum 2035 yılında yüzde 65’e çıkacaktır. Türkiye 2035 yılına kadar her yıl 3.000 megavat güneş enerjisi, 1.500 megavat rüzgar enerjisi ve toplam olarak 5.000 megavat offshore rüzgar enerjisi kapasiteli tesislere devreye almayı planlamıştır.
AFRİKA’DA BİRBİRİ ARKASINA GELEN ASKERİ DARBELER
Afrika kıtasında Fransız sömürgesi altındaki ülkelerde birbiri arkasına gelen askeri darbeler Fransa’yı olağanüstü rahatsız etti. 2020 yılından bugüne kadar Afrika’da Fransız sömürgesi altındaki ülkelerde 6 askeri darbe gerçekleşmişti. Bazı iddialara göre Fransa’nın Afrika’ya yönelik askeri müdahale yapacağından söz etti. Hatta operasyon yapılacak olan ilk ülkenin Mali olduğu iddialar arasındaydı.
Afrika ülkelerinde ilk askeri darbe 2019’da Sudan’da gerçekleşmişti. Daha sonra Mali’de… Ve sırasıyla Gine, Çad, Burkina Faso, Nijer ve Gabon’da gerçekleşen askeri darbeler başta Fransa olmak üzere tüm sömürgecilere karşı (hem askeri hem de sivil halk olarak) büyük bir direnişin/ayaklanmanın başlangıcı sayılırdı… Mali’de tartışmalı seçimler, güvenliğin kötüye gitmesi ve yolsuzluk iddialarının ayyuka çıkması nedeniyle iktidara karşı protestolar artınca 2020 yılında Mali’de Malili Albay Assimi Goita liderliğindeki bir grup askeri darbeci Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keitar iktidarını devirmişti. Arkasından 2021’de ikinci bir darbe gerçekleşti. 2022’de Burkina Faso,
Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde 2020 yılında Anayasa’yı değiştirmişti. Gine’de 2021 yılının Eylül ayında Özel Kuvvetler Komutanı Albay Mamady Doumbouya Cumhurbaşkanı Alpha Conde’yi devirdi.
2021 yılında Çad’da ise Cumhurbaşkanı Idriss Debi’nin öldürülmesinden sonra Çad Ordusu iktidarı ele geçirmişti. Askeri konsey porlamentoyu fesh etmişti. Anayasa’ya aykırı da olsa öldürülen Cumhurbaşkanı Idriss Depi’nin oğlu General Maharamat Idriss Depy geçi Cumhurbaşkanı ilan edildi. Bu da Başkent N’Djamena’da bazı ayaklanmalara yol açmıştı. Ayaklanmalar ordu tarafından bastırılmıştı.
2022 Ocak ayında Afrika’nın Burkina Faso ülkesinde birbiri peşi sıra iki darbe gerçekleşmişti. İlkinde Burkina Faso Ordusu devlet başkanı Roch Kabore’yi görevden almıştı. Şiddet eylemlerinin devamı üzerine güvenlik sağlanamayınca bu sefer cunta lideri İbrahim Traore tarafından ikinci darbe gerçekleşmişti.
26 Temmuz 2023 tarihinde Nijer’de gerçekleşen Askeri darbe sonucu Fransa’nın Naimaye Büyükelçisi Sylvain Itte’nin dokunulmazlığının kaldırıldığını ve sınır edileceğini açıklayan darbeciler ülkeyi terketmesi için 48 saat süre vermişti. Ayrıca Fransa aleyhine başlayan protesto gösterilerinden rahatsız olan Fransa cuntayı tanımadıklarını ve karşılık vermeye hazır olduklarını beyan etmişti.
Nijer’den hemen sonra bir darbe de Orta Afrika ülkesi Gabon’da gerçekleşti. Yapılan tartışmalı seçin sonrasında Ordu ülke yönetimine el koyduğunu ilan etti. Gabon’u 56 yıl boyunca Bongo ailesi yönetmişti. Omar Bongo’nun ölümünden sonra iktidarı oğlu Ali Bongo teslim almıştı. Ali Bongo’nun tam seçimleri kazandığını açıklaması üzerine Ordu yönetime el koyarak Ali Bongu’yu devirmiş oldu. Cumhuriyet Muhafizları Komutanı General Brice Oligu Nguema geçici devlet başkanı ilan edildi.
Gabon’da asker darbe sonrası Ali Bongo alıkonulmuştu. Orta Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu Gabon’daki askeri darbeyi kınayarak devrik Cumhurbaşkanı Ali Bongo’nun can güvenliği konusundaki endişelerini dile getirip serbest bırakılmasını talep etmişti. Orta Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ACCAS)’IN devreye girmesi ile askeri yönetimle başlayan görüşmeler sonuç vermiş ve Ali Bongo serbest bırakıldı. Gabon’da Bongo ailesinin 50 yılın üzerinde iktidarda olduğu bilinmektedir. Ayrıca Petrol ve maden zengini Orta Afrika ülkesi Gabon’da 81 Fransız şirketi bulunuyor. Gabon, dünyadaki Manganez rezervlerinin yüzde 25’ine sahip.
Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) darbe liderlerine sivil yönetime bir an önce geçilmesi konusunda ültimatom verdi. Ancak bölgede yükselen tansiyonu düşüren açıklamalarla birlikte müzakere kapısı da açık tutuluyor. ECOWAS, diplomatik çabaların başarısız olması halinde anayasal düzeni yeniden tesis etmek üzere Nijer’e asker göndermeye hazır olduğunu açıkladı.
Afrika’da siyasi, askeri, sosyal gelişmeler, olaylar ve darbeler sonrasında Fransa’nın olağanüstü rahatsız olması karşısında Türkiye’nin sessiz ve derinden bir bekle-politikası izleyerek dolaylı da olsa mazlum ve yoksul Afrika ülkelerine sahip çıkması geleceğe yönelik bazı ipuçları veriyordu!
YORUMLAR