Edebiyatla uğraşanların da meselâ “zurnanın zırt dediği yer” gibi sözler söylediği, hattâ başka şeylerin de “zart” dediğini yazdıkları vakidir. O nedenle başlığı mazur görün. Biraz ahenkli olsun, biraz da dikkat çeksin istedim. Ve dahi anlatacaklarım da tam olarak bu minval üzere…
«Zart» ile samimiyetsizliği kasdetttim. Samimiyetsizlik en ziyâde tepemi attıran şeydir. Zirvedekilerden, işin içindekilerden tutun da hiçbir eğitimi olmayana, avamın en altındakilere kadar herkesin ağzına pelesenk olmuş kelâmdır: “Eğitim şart”.
Bu ülkenin canına okuyan mazimizin en edebsiz, en namussuz kişileri de işe “eğitim şart” diyerek başlamışlardı. “Eğitim şart, biz bu işin en üstününü yapacağız” diyerek işe koyulan devr-i sâbık ricâl-i devleti işe köy çocuklarından başlamak istiyorlardı.
Ey, başlasınlar, lâkin onlar köylerden başlayarak ahlâk ve namusu yok etmek istiyorlardı. Çok geçmeden bütün hünerlerini (!) de gösterdiler zaten. Köylü çocukları eğitirken üretime de katkıda bulunmak gayesiyle köy çocuklarına dans etmeyi, keman çalmayı, konçertoyu, (Wolfgang Amadeus) Mozart’ı, (Ludwig van) Beethoven’ı öğreterek işe başladılar.
Elbette ata emri kılık kıyafet devriminin gereklerini de (üstelik iyice abartarak, rezilane bir biçimde) ihmal etmedi, köy kızlarına pantolon ve mini etek dahi giydirdiler!.
“Dağ başlarında unutulmuş kızdınız, oğuldunuz. / Yazgısına küs topraklarda birer serçe kuşuydunuz…” diye ağıtlar yazıyorlar hálâ. «Hasanoğlan Köy Enstitüsü» yazın aratın bakın neler çıkacak karşınıza.
Bunların ne mal oldukları belgeleriyle «Kara Kitap» ismiyle Eşref Edip (Fergan)[1] tarafından yazıldı. Merhum Mehmet Şevket Eygi önsözünü yazdı. Bu takdimde de denildiği gibi, kitapta “dil bezirganlarından, mektep kaçkını kiralık âlimlerden, istenilen fetvayı vermek için el pençe duran, Türk dilini jandarma süngüsü ile katletmeye kalkışan lisan cellâtlarından, bunların câniyâne, kâfirâne plânlarından” bahsedilir.
Velhalsıl bu «Kara Kitap», yalan tarihimizin kara ve kızıl sahifelerinin hikâyesidir.
“CHP’nin sapık zihniyeti” başlığı altında söylenilen şu cümleler bugüne de ziyâ vermekte. Elbette anlayana… Elbette idrâk sahiplerine…
Kitaptan bir bölümde “Cemiyeti beşeriye, bugün, İslâm’dan evvelki dalâlet (sapıklık) devrini andırır bir vaziyette bulunuyor. Bu meyanda Müslüman Türk milleti de yolunu şaşırmıştır. İmânı sarsılmış, ahlâkı bozulmuş, fazileti, izzet ve şehâmeti çökmüştür. İlhād (hak imandan dönüş, zındıklık, ateistlik) zihniyeti, manevî varlığını büyük tehlikeye mâruz bir hâle getirmiştir” denildikten sonra,
“Bu, nasıl oldu? Millet bu hale nasıl geldi? Nasıl getirildi? Bu güzel memlekete, bu İslâm diyarına ilhad zihniyeti nasıl sokuldu? Bu sapık, bu bozguncu zihniyet nasıl kökleşti? Memleketin içtimaî ahengini nasıl yıktı? Milletin dinî şeâiri, millî hüviyeti, millî secâyası nasıl kemirildi? Millî mümeyyizâtı nasıl aşındırıldı? Manevi varlığı nasıl soyuldu? Dinden, îmandan nasıl uzaklaştırıldı?”
Suallerine yer verilir ve “Bunu ortaya koymak, yapılan işleri göz önüne almak, hakikati bilmek, öğrenmek, ona göre çare aramak lâzımdır” denilir. O halde (bugün dahi) CHP devr-i sâbıkı zulmü unutulmadan, partiye oy akışı dahil tüm hayırlı işlerin bekası için öncelikle maneviyat seferberliğine yönelik üstün bir gayret şart.
“Eğitim şart” sonra “zaaart” dememiz bundan işte. Herkes “eğitim şart” diyor da bu eğitimin ne, nasıl, niye hangi meselelere karşı, hangi değerlerin potasında olacağını söyleyen yok!
Böyle devam edersek, yarınlarda yeniden seçim kazansak bile kaybeden oluruz. Netekim bugün bile iktidar partisi içinde mebzul miktarda çatlak ses, kuruluş dâvasına aykırı şahsiyet bulunduğunu parti kurmayları dahi inkâr etmiyorlar!. 24.05.2021
—————————————-
[1] Eşref Edip Fergan, Gazeteci-yazar (D. 1882, Serez – Ö. 1971, İstanbul). Ebu’l-Ula Mardin ve Mehmet Akif’le birlikte Sırat-ı Müstakim dergisini çıkarmaya başladı (1908). kapatılması üzerine 182. sayıdan itibaren adını Sebilürreşad olarak değiştirdi. Mehmet Akif ile birlikte Balıkesir, Kastamonu ve ilçelerini dolaşıp Millî Mücadele’yi desteklemiş olmasına rağmen o da İstiklâl Mahkemelerinin hışmından kurtulamadı. Çünkü CHP zındıklığına karşı İslâmı savunuyordu.
YORUMLAR