Şehr’i Ramazan’a kavuşuyoruz inşá’allah. Cumartesi günü ilk oruç günü mübarek ayın. Ne mutlu kavuşanlara.
Feyz onda, bereket onda, takvada artış, Allah’a yakınlaşma onda. O öyle bir aydır ki ecdadımız ona “Onbir ayın sultanı” demiş. Bütün sair ayların (onbir ayın) en faziletlisi olan ve Kamerî ayların 9’uncusu bu ay hakikaten bir yıllık ömrün en ziyâde bizi insàn kılan ayıdır.
«Üç Aylar» ikliminin (Recep, Şá’ban ve Ramazan) bu hikmetli ve sırlarla dolu ayında yegan yegan neler yapılması gerektiği malûm. Bendeniz daha çok sosyal (içtimâî) açıdan neler yapılmalı diye düşünelim istiyorum. Müslümanlardan imkânı olanlar bu ay için özel bazı yayınlar neşretmeli, ilmihal ve güzel ahlâk anlatılmalı.
Zira büyük günahlar işlemiş Müslümanlar dahi bu aya hususî hürmet gösterir, kendine çeki düzen verir. Yetmiş yıla yaklaşan ömrümde öyle insànlar tanıdım ki, beş vakit namazı kılmaz ama ezan okunurken (meselâ bir şarkı dinliyorsa) radyosunu, televizyonunu hemen kapatır.
Ramazan’a hürmet ezana hürmetten bile öndedir bizde. Fakat maalesef din ya da Müslümanlık ayağa düştüğü için bu hürmet de giderek azalmakta. İslâm adına sergilenen çirkinlikler haliyle insànlarda bir uzaklaşma meydana getirmekte.
Türkiye’de adım başında mescid var. İstanbul’da Sultanların yaptırdıkları Selatin Camilerinin belki yirmi belki daha fazla katı çoğu ucube bir mimariye sahip câmi var. İmamlarımız ayrı bir facia… Korona tedbirleri bitti, omuz omuza namaz kılmaya başladık ama bir bedevi imam çıkıyor, cemaatine keyfe má yeşâ, “birinci safa durmayın” diyebiliyor!
Estetik; kültür ve irfanın işaretidir. Bunlardan yoksun bedevi kafalı insànların yapacağı bu kadar olur… Ufacık kubbe, devasa Süleymaniye Câmii minarelerinden bile uzun ve çok şerefeli çirkin mi çirkin göz zevkinin katili ucube görünüşlü mahalle câmileri bu dine zarar vermekten başka bir işe ne yazık ki yaramıyorlar!
Bediüzzaman hazretleri (rahmetullahi aleyh) “din hayatın hayatıdır” buyurmuş. Ne hikmetli bir söz.
Hayatın bedevi hayatı ama kalkıyor en ziyâde estetik bilgisi, görgüsü isteyen, yalnızca ehil mimarların tasarlaması gereken işe burnunu sokuyorsun!
Daha acısı, bunu dine hizmet zannediyorsun. Zehi gaflet, hattâ dalâlet. 30.03.2022
YORUMLAR