“Türbanlı bir hakimin vereceği karar konusunda endişelerim var” dedi…
Kim?
Fikri Sağlar…
*
Konu hakkında düşüncemi beyan edeceğim…
Ama önce şu türban, başörtüsü yorumunu irdeleyeyim:
*
Sağlar, başörtüsü ile türbanın farklı olduğunu; türbanın simge, başörtüsünün ise geleneğimizi temsil ettiğini ifade ediyor…
Sadece O değil, böyle düşünen çok var…
Peki…
Onların ifadelerinden yola çıkarak yazayım…
“Dinde başörtüsü vardır, türban yoktur” diyenler,
Sonuç buysa, sorun nedir?
Türbanın dinde yeri yoksa, irticai tehdit ?
*
“Annelerimiz de kapalıydı” kafasında yaşayanlar,
18 yaşındaki genç bir kızın da kendi anneleri gibi giyinmesini istiyorlar…
Kapanacaksan;
şalvar ya da basma etek giyeceksin, hırkayı da sırtına geçirip, naylon lastikle okula, işe gideceksin…
hakim, polis, asker, olduğunda ise naylon lastiği ayağından çıkarmayacaksın…
*
“Geçelim başörtülüden hakim olur mu?” ya…
*
AK Parti öncesinde başörtülü hakim yoktu…
*
Kimler vardı:
*
Mahkemede hakkını aramaya gelen türbanlıya,
“Çık! Açıl da gel” diyecek kadar zalim hakimler vardı…
*
“Bizi okula almıyorlar” diyerek mahkemeye koşan kızları,
tekme tokat kovalayan faşist hakimler vardı…
*
“Çocuğumun yemin törenini izlettirmediler” deyip şikayetçi olan anneye, kız kardeşe,
“Defol çık odamdan!” diye bağıran karakter yoksunu savcılar vardı…
*
“Başını açmazsan seni muayene etmem!” diyen doktordan hesap sormayan,
Hatta destekleyen savcılar, suçluları yargılamayan hakimler vardı…
*
Ülkeyi;
Emperyalist işgalcilerden kurtaran bir siyasi partiye,
“Vampirler!” diyecek kadar satılmış hukukçular vardı…
*
Sabah akşam;
HSYK çıkışı,
Anayasa Mahkemesi çıkışı,
Danıştay çıkışı,
Yargıtay çıkışı salya sümük Müslümanlara kin kusan hukukçular vardı…
*
Ve…
En acısı,
Şehit evlatlarının cenazelerine katılamayan annelerin hakkını savunamayan bir hukuk düzeni vardı…
*
Eee…
Tüm acılar, yaşanmışlıklar varken…
O gün hafızalarımızdan silinmemişken…
Sen çıkıyorsun;
“Başörtülü hakim kararına nasıl güveneceğim?” diyorsun…
*
“Güveneceksin kardeşim, güveneceksin!
*
Başörtülü analar, sakallı amcalar senin zihniyetine nasıl güvenmek zorunda kaldıysa…
Sen de şimdiki hakimlere güveneceksin…
*
Ha yok “kabul etmiyorum” dersen ;
sadece başı açık kadınların özgürce yaşadığı, kapalılara zulüm edildiği bir ülke hayal ediyorsan; Tacikistan’a, Singapur’a gidecek…
Ve…
Çocuklarını da Mısır’a okumaya göndereceksin…
*
Men dakka dukka…
*
Sağlıcakla kalın.
YORUMLAR