Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Geber Devletler, Para, 112 Acil

Para dünyanın en ziyâde konuşulan meselesidir. Hayır sağlıktı, çevre koşullarıydı falan değil, en çok para, para, para…

Para insànoğlunun sonradan icad ettiği bir nesne. Öncesinde yalnızca takas yapılıyordu. “Al atı, ver on sepet buğdayı” gibi. Bu ya alışveriş esnasında ya da (bugünkü veresiye gibi) sözü verilerek yapılırdı. Para icad oldu Köroğlu’nun tüfek için dediği gibi “mertlik bozuldu”.

Mertlik ne kelime, insàn (gün be gün) tümden bozuldu. Sahte paralar yapıldı, adamın elinden parası kapılıp kaçıldı, hattâ bugünlere gelince; dünya piyasasını dolarıyla (USD) idare eden koskoca (!) Amerika bile başka bir ülkenin parasını gasp ediyor!..

“Sana F35 uçaklarımdan vereceğim, şu kadar milyar dolar öde” dediler, Türkiye peşin peşin ödedi. Lâkin sonrasında paramızın üzerine yattı, “sana uçak muçak yok” diyerek, gaspçılığını, hırsızlığını dünya âleme ilân etti ABD. Sorsan kendini «Süper Devlet» sanıyor ama aslında bendenizin İsrail Terör Devleti için de kullandığım tâbirle «Geber Devlet»tir Amerika.

ABD’nin parası (doları, USD), Türk Lirası (TL, ŧ) karşısında piyasa tahammül sınırını aşacak şekilde yükseldi, 9 Lira sınırını geçti.

Ekonomiden pek anlamam. Merkez Bankası dolara müdahale etmiş, faizi şu kadar puan yükseltmiş, yok indirmiş… Ons bazında altın fiyatları yükselmiş, düşmüş… Neden yükselir, neden inerler, itiraf edeyim, derinlemesine bilmem, avam kadardır bildiklerim…

Fakat benim böyle zamanlarda aklıma takılan bir sual olur:

“Japonya kalkınmış bir ülke. ABD’ye bile sanayi ürünleri ihraç edebiliyor, hemen her şeyi üretiyor, teknolojisi müthiş gelişmiş, gelip Türkiye’nin en büyük asma köprüleri gibi işlerini onlar yapıyor ve saire… Pekâlâ neden böyle bir ülkenin para birimi (Japon Yeni), diğer para birimleri (Türk Lirası dahil), hasseten Amerikan doları karşısında değersiz?”

Elbette konuyu araştırdım, merakımı bir nebze olsun giderdim. Fakat hálâ çözemediğim bir konu var ve bakıyorum da, işin uzmanları da Türk Lira’sının trajik durumunu, yàni böyle aşırı değer kaybının sebeplerini tatmin edici bir şekilde anlatamıyor:

Türk Lirası (₺),ekonomimizde belirgin bir kötüye gitme olmadığında da mahvolmuşuz gibi düşebiliyor. Meselâ bugünlerde hiç de haketmediği kadar neden değer kaybediyor? Neden ani ve büyük bir ivme ile USD karşısında 8’lere sonra 9’lara indi? (Bazıları “çıktı” diyorlar, yanlış, değer kaybediyorsa “indi” demektir.)

Birileri “parayı elinde tutan (ABD’deki Rockefeller Âilesi gibi) derin (siyonist) güçler yapıyor” diyor. Birtakım ekonomistler, uzmanlar ise, “Türkiye kalkınamıyor, üretmiyor sürekli tüketiyor, iyi idare edilmediği için, Merkez Bankası Erdoğan’ın emir kulu olduğu için…” türünde içinde doğruların da olduğu ancak niyeti kötü açıklamalar yapmakta.

Netice-i kelâm “bana para birimini söyle sana ülkenin halini söyleyim” diyoruz ama şuursuz olarak söylüyoruz bunu… Yàni kimin eli kimin cebinde belli değil. Acaba paramızı pul yapmak isteyen şer güçlerin rolü ne kadar, bizim beceriksizliğimizin, hazinemizin boşalmasının rolü ne kadar? Bilen beri gelsin…

Sosyal medyada rastladım, kötü niyetli doğrucu Davut’lardan biri de şöyle yazmıştı: “Bir ülkenin parasının değeri değil, değerini koruyup koruyamadığı önemlidir. Meselâ Japon Yeni hem TL’den, hem dolardan değersiz. Ama 10 yıl önce 1 TL verip 53 yen alıyordunuz, bugün 13 yen.”

Bunları ardarda kafanız iyice karışsın, siz de bazı sualler sorun diye yazdım. Kendinize iktidara ve muhalefete… Hem de ısrarla. Tamam mı muhterem okur.

(İkinci Yazı) Orman Yangını ve 112

Geçen Salı günü G’nin bir köyünde satın aldığımız bahçemize dönüyoruz alışveriş sonrası. Saat, 16:00 suları. Köy yolu ormanlar içinden geçiyor. Yolun sağ tarafında 3 ilâ 4 kilometre mesafede kesif bir duman gördüm.

Vadiye çokmüş sis gibi görünmüyor, hareket ediyordu ve siyaha çalan bir rengi vardı. Orman yangını başlangıcı olabilir diyerek hemen 112 Âcil Müdahale hattını aradım cebimden. Bir bayan çıktı “G… Âcil Müdahale buyurun” dedi. Yok “konuşmanız kayıt altına alınıyor”, yok vırt, yok zırt gibi bir sürü saçma ve vakit kaybettiren bürokratik onaylardan sonra, 112’de o saatte vazife yapan bayana durumu kısa fakat teferruatlı olarak aktarmış olmama rağmen bana ne dedi biliyor musunuz?

“Tamam hemen yetkililere bildirelim” diyeceğine “Bir dakika bekleyin, sizi Orman İdaresi’ne bağlayacağım” dedi. “Hanımefendi hayır bağlamayın, bekleyemem, zira birkaç saniye içinde hat kesilebilir, bulunduğum mevkide (baz istasyonu çok uzakta kaldığı için) hat sık sık kesiliyor” falan dediysem de saygısız ve işsavar bayan sözlerimi kale almayarak “hayır bağlamak zorundayım” deyip Orman İdaresi’ni bağladı, aradan çekildi.

Artık bulunduğum yerde, yol dar ve tehlikeli olmasına rağmen “burası hiç değilse biraz çekiyor” diyerek ve vatan için canımı hiçe sayarak, aracımı yol ortasında durdurmak zorunda kaldım. Ve kesik kesik de olsa Orman İdare’sine de durumu anlattım.

Artık ne oldu bilemem. Telefon numaram ellerinde olduğu halde geri dönüş yapılmadı. Bir mesaj bile gelmedi. Durumu ricâl-i devlete arzediyorum. O bayan ikaz mı edilir ne yapılır bilmem. Fazla bilgi ve İlçe adını sair tüm bilgileri resmi makamlar ararsa veririm. 13.10.2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER