Biliyorum çok kişi teslimiyet modunda ama bendeniz bu rezalete teslim olmaktansa ölmeyi yeğleyenlerdenim.
Tam bir akıl tutulması yaşıyoruz. En tepeden en aşağıya kimseden bir itiraz yok. Çağrı filmini ağlaya ağlaya izleyenler, orada Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) asasıyla putları devirişini izleyen mübarek ve muhteremler… Bu yapılan da putperestlik değil mi bir nevi?
Tek fark, karşısında eğiliyor ama secde etmiyorlar, sair ihtiramatın tamamı var. Saygı duruşu yapılıyor, heykele nazire, put gibi kımıldamadan durarak. Çelenk bırakılıyor ölüye ve heykeline. Ölünün özel defterine yazılıyor, sonra adam kalkıp okuyor, şâd oluyor! Günahkâr bir ölüden medet umanlar iş hak din İslâm’a gelince, Peygamberin (salat’u selâm olsun ona) şefaatini inkâr ediyor, “medet ya Resûlullah” diyenleri tiye alıyorlar! İnkârcı edebsizler.
Hem de nasıl edebsizler. Malatya’da o “dal ….k” heykel hálâ yerli yerinde durmakta. Hoş İsmail Saymaz nâm gazeteciye (!) sorarsanız artık öyle değilmiş. Halkın galeyanı üzerine böyyükler Atatürk’le yan yana duran “dal ….k” genç herif heykelinin şeyinin üzerine bir yaprak koymuş ve böylece heykel çıplaklıktan kurtulmuş! Yerse… Yandan bakanlar da gözlerini yumacak artık…
Bu 23 Nisan’da da şeyi görünen heykelin önünde tören yapılmış mı diye merak ettim. Evet yapılmış ama hemen anlayamıyorsunuz. Çünkü haberde “dal ….k heykel” demiyorlar. “Malatya’da 23 Nisan töreni” diye araştırın tüm sitelerde haber şöyle:
“Malatya’daki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları, İl Milli Eğitim Müdürü Hatice Özdemir’in Atatürk Caddesi’ndeki Atatürk Anıtı’na [yàni şu şeyi açıkta heykele…] çelenk sunmasıyla başladı. Tören, daha sonra Merkez Kapalı Spor Salonu’nda devam etti.”
Cumhuriyet “dinciler yine olay çıkardı, Atatürk heykeline saldırdılar” türünde bir haber yapamayacak bu sene. Malatya dindarları artık “Allah belânızı versin” deyip vazgeçmişler anlaşılan.
Ne yapsın garipler. Bizimkiler 20 yıldır iktidarda ama (hiç değilse) heykelin şeyini kırıp pantolon süsü bile verememişler. Hoş öyle olsa da putperestilk devam ediyor. Bari halka her törende mecburen şeye selâm verdirmeyin di mi?
Malatya’da görev yaptım. Erhaç hava üssünde 3 yıl uçtum. Beydağları’na selam olsun. Bir törene mecburen katılmıştım. Muzip ve açık yürekli bir binbaşı vardı aramızda. Allah gani rahmet eylesin. Birlikte çok uçmuştuk Hatip abiyle. Törende “tarrağa selâm” dedi. Tam da “selâm dur” komutu verilirken. Yalnız biz olsak iyi halk da duydu ve cümle âlem kahkahalara boğuldu.
Bazen böyle olur, stres birikimi varsa, ki böylesi lâ’net törenlerde Müslüman halkta mutlaka olur, ve en küçük bahaneye bakar insànlar stresini boşaltmak için. İyi ki de merhum Hatip abimiz öyle dedi. İnsànlar hem rahatladı hem herkesin kafasına çivi gibi çakıldı Kemalizmin insanları nerelere getirdiği. Neredeyse tören iptal olacaktı. İnanmayanlar sorsun araştırsınlar. Sene ya 1983 ya 84 idi. Yaşayanlar vardır mutlaka.
20 yıl benim riyasetimde bir iktidar olsaydı, ya bu hain Kemalist takım beni alırdı ya da ben bütün bu işleri bitirirdim. İman ehline ârdır bunlar. Haksızsam haksızsın deyin. NOT: Münafıklara sormuyorum. 24.04.2022
YORUMLAR