Bu ne biçim ifade, ilgisizliğin ilgisi, ne demek, hem ilgisizlik hemde ilgi, ilginç degil mi?
Bir ilgi var, başka hiçbir ilgiye alan bırakmıyor, bu siyaset olabilir, bu din olabilir, bu bir spor takımı taraftarlığı olabilir, bu bir lidere bağlılık olabilir… Bir kadına, bir erkeğe aşırı bağımlılığın başka her şeye ilgisizliği üzerine düşünelim mi? Bizim böyle bir saplantımız var mı, örneğin her akşam içme zorunluluğunuz var mı, örneğin hergün aramak zorunda olduğunuz kişi, her gün uğramak zorunda olduğunuz bir grup, bir toplumun, kurum var mı? Buna aşırı bağımlılık diyebiliyormusunuz, bağımlıysanız, bağımlıysak nasıl bağımsız düşünürüz? Ya bağımlılık içinde olduklarımız hata yapıyorsa!!?
Bu ilgisizliğin ilgisi, bizi bir yere mahkum ediyorsa, ya oradan bir ihanet gelirse ne yaparız, bu takım üst üste başarısız olursa nasıl bırakırız, bu desteklediğimiz hükümet parti, lider ülkeyi kötü idare ediyorsa onu bırakıp başka daha iyi idare edecek olanları nasıl tercih ederiz? Böylesine bir bağımlılığımız var ise bu sorunun farkındaysak sorun yok demektir, ya değilsek büyük bir sorunun içindeyiz demektir!! Yıllar önce bir kitap okudum, adı “Hasta Toplumlardı,” kendi kültürel değerlerine o kadar bağımlıydılar ki, dünyada o olmuş, dünyada bu olmuş, bu değerler çağa uygun değilmiş, umurlarında değildi, bütün tersine gidişlere rağmen, yaşanılan olumsuzluların görülmesine rağmen, bu yaşanılanları ya bir ilahi güce bağlıyorlar, yada başka hain bir iç veya dış güce bağlıyorlar… Ne yazık ki bilgiyle, akılla önlem almıyorlar, kötü gidiş toplumlarını, milletlerini yoksul, aç ve güçsüz bırakıyor bu yarım asır, bir asır devam ederse, başka toplumların boyunduruğu altında milli kimliklerini kaybediyorlar ve artık o kimliği taşıyamayarak millet olma özelliklerini kaybediyorlar, tespiti var bu kitabın… Her neyse biz bunu kişiselleştirelim ve biz kişi olarak hangi önyargılarımızın, hangi alışkanlıklarımızın, bağımlılıklarımızın bizi biz olmaktan çıkararak, istismara acık hale getiriyor!? Çok uç örnek olacak, ama kullanmalıyım, buyurun bakalım…
Aşırı Bağımlılığın yaptırmayacağı saçmalık yoktur, hani vur de vuralım, öl de ölelim slogancıları vardır ya… Tahrikat silsilesi içinde şeyhin karşısında meyyit taşındaki ölü gibi olacaksın öğretisi varya, işte müritler ölü gibi olursa, şeyh aşırı canlı olabiliyor ve bakın ne yapıyor? “”Bursa’da sözde şeyhin cennetin kapılarına yaklaştırdığı gerekçesiyle müritleri ve onların eşleriyle/kızlarıyla/anneleriyle cinsel ilişkiye girmesi uzmanları bile dehşete düşürdü. “Vay nasıl yan bakarsın” ya da “Sen benden nasıl boşanırsın?” diyerek namus cinayeti işlenen bir Türkiye’de, nasıl oluyor da erkekler eşlerini, kız kardeşlerini götürüp şeyhle seks yapmasına razı geliyor.”” Bu Haberin Başka Bir Gazete de Yayınlanmış Haline Bakarak Olayın Vahametini Daha İyi Anlayarak, Aşırı Bağımlılıkların İstismarına Açık Olmayacak Kadar Kişisel Bağımsızlığımızı Koruyabilelim… Şeyh Nasıl İkna Etmiş Bu Kişileri Kendisiyle Birlikte Olmak İçin, Yok, Yok Kandırmış İnsanları Desek Daha Yerinde Olur…
“”Cennete gitmek için birlikte olmuşlar, bu ifadenin ardından ‘dergâhın şeyhi’ Uğur Korunmaz gözaltına alındı. İfadesinde tüm müritleriyle cinsel ilişki yaşadığını, bunun tarikatlarında bir ibadet olduğunu söyledi. Müritleri de şeyhin anlattıklarını doğruladı. Üstelik Uğur Korunmaz’dan şikâyetçi olmadıklarını, cennete gitmek için bunları yaptıklarını ifade ettiler. Eşlerini, nişanlılarını, kız kardeşlerini de şeyhin ‘sır odası’na götürdüklerini anlattılar. Şüpheli olarak sorgulanan Uğur Korunmaz 12 saat sonra serbest bırakıldı. Bir hafta sonra tekrar gözaltı kararı verildi. Bu sefer tutuklandı.”” Allah akıl vermiş kullanmazsanız kullanılırsınız diyerek bağımlılığın, bilgisizsizliğin, tek ilginin neler yaptıracağı konusuyla devam edecek olursak…
Tüm enerjinizi bir alana veriyorsanız, veriyorsak, dünyada her şeyi yok sayıyorsanız, sorunlusunuz, sorunluyuz, daha da kötüsü bu bir siyasal grupsa, bir cemaatse, bir kişiyse sizi evire çevire istismar eder ve bu istismarı siz normal sayar hukuk içinde bile hakkınızı aramazsınız… Örnek 15 Temmuz’u tüm akıl verilerine rağmen, emri komuta içinden ayrı bir şekilde yapanların amacı neydi, hangi makamın talimatıyla, emriyle yaptılar… Bu yukarıda tüm aile fertlerini sır odasına götüren vatandaşlar hangi değere dayanarak bu sır odasına girdiler? Sadece başka ilgi alanlarının olmamasına dayalı aşırı bağımlılık diyebilirim.. O zaman son olarak… İlgilerimizi, hobilerimizi çeşitlendirmeliyiz… Siyasetle ilgilendiğimiz kadarıyla sporla da ilgilecegiz, sporla, siyasetle ilgilendiğimiz kadar edebiyatla şiirle de ilgileneceğiz, dinle ilendiğimiz kadar toplumsal sorunlarla da, kişilerin sorunlarının giderilmesine yardım olmak içinde ilgileneceğiz.. Bütün var olan hayatı kapsayan, kısacası dünya dediğimiz yer kürenin dogal dengesinin korunması faaliyeti olan çevre sorunları ile ilgilenmemiz ise bir insani sorumluluk, bir zorunluluktur… Bunların yanı sıra, kişi olarak kendi ve ailemizin hak ve hukukumuzla, yakın çevremizin, içinde yaşadığımız vatandaşlarımızın, insanların insan hak ve hukukuyla ilgilendiğimizde ilgisizliğin ilgisinde kurtulacak kadar, ilgimiz olur ve bir ilgiyi saplantı haline getirmemiş oluruz… İlgisizliğin ilgisinden kurtulmak .eşitli alanlarda hobiler, edinmek dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
YORUMLAR