1917 yılında İngilizler’in kontrolüne geçtikten sonra sistematik bir şekilde Kudüs diyarına yerleştirilmeye başlanan Avrupalı Yahudiler; İngiliz, Amerikan ve emperyalist, sömürgeci Avrupa ülkelerinin desteğiyle 1948 yılında İsrail adını verdikleri terör devletini kurdular.
1949 yılında, Nuri Killigil Paşa’nın şehadetinden bir ay sonra da Türkiye, bu terör devletini resmen tanıdı.
1967 yılında Arap-İsrail Savaşı sonrası BM adı verilen küresel terör baronlarının başı çektiği kurulda Filistin ve İsrail’in sözde sınırları belirlendi. 1967 yılından bu tarafa da her gün o sözde sınırlar ihlal edilerek Müslümanların yaşadığı bir avuç toprak kaldı Kudüs diyarında.
Kaldı derken yanlış anlaşılmasın, İsrail adı verilen devletin teröristleri yarın da Filistinlilerin ellerindeki topraklara çökmeye devam edecek!
İslam dünyası yarım asırdır olduğu gibi bu zulme ve uluslararası bütün değerlerin ayaklar altına alınmasına “Şiddetle kınamalar” ve “kahrolsun İsrail” naraları dışında bir fiili tepki vermezse.
Fiili tepki denilince aklınıza hemen savaş tamtamlarının kulak tırmalayan sesleri gelmesin.
Fiili tepki denilince aklınıza Hayber gelsin…
629 yılında Peygamber Efendimiz komutasındaki İslam ordusu Yahudiler’i Hayber kalesinde çevirdiğinde, kuşatma günler boyunca sürdü.
Yahudiler, kalenin sağlamlığına güveniyor ve bir müddet sonra İslam ordusunun kuşatmayı kaldırıp gideceğini düşünüyordu.
Peygamber Efendimiz’in Hayber diyarındaki Yahudilere ait tüm hurma ağaçlarını kestirmesi ile teslim olmak ve kaleyi terk etmek zorunda kaldılar.
Çünkü Yahudiler için para, mal, mülk, ticaret, ekonomi, maddiyat, kapitalizm her şeydir.
Ve yıl 2021…
Her yıl Ramazan ayında vahşiliği zirveye çıkan ve her Kadir gecesi öncesi kuduzun en ileri aşamasını yaşayan terör devleti, bu yıl da dünyayı şaşırtmadı!
Kadir gecesi arefesinde başlattığı vandallık ve vahşet iki gündür hız kesmeden sürmekte.
Bizler de “Kahrolsun İsrail” naraları atarak sokaklarda yürüyoruz… “Şiddetle kınıyoruz” beyanatlarıyla sosyal medyayı sallıyoruz!
Bırakalım artık bu kuru, boş, etkisiz, faydasız Hayber kuşatmasını… Gelin hurma ağaçlarını keselim.
Barkod numarası 729 olan tüm ürünler İsrail askerinin Müslümanlara sıktığı kurşunların finansmanını sağlayan bir köprüdür. 729 kodu olan tüm ürünler Hayber’in hurma ağaçlarıdır!
Gelin 629 senesinde İki Cihan Serveri’nin yaptığını yapalım, 729 kodlu hurma ağaçlarını keselim. Meydanlarda naralar atmaktan bin kat daha etkili olacaktır İsrail ürünlerini almamak.
Var mısınız?
YORUMLAR