Milli Mücadelenin en önemli safhalarından birisidir İstiklal Yolu.
Hamamcı Kadı Salih Reislerin, Şerife Bacıların, genç – yaşlı, evli – dul kadınların, çocukların sırtlandıkları İstiklal ruhunun, bağımsızlık ateşinin, vatan sevdasının, bağımsızlık ateşinin canlı tanığı ve bu mücadelenin bir neferidir.
Sayısız kahramanlık destanının yuvası ve İstiklal Mücadelesinin canlı tanığı ve neferi olan bu yol İnebolu’dan Ankara’ya ulaşan güzergahının İnebolu – Küre – Seydiler – Kastamonu hattında yaşatılmaya devam ediyor.
2021 yılının İstiklal Yolu Yürüyüşü bakanla açıldı yardımcısıyla kapandı. Akıllıca planlanmış bir programla Ilgaz’ın ardına da Kastamonu adı ve Kastamonu’nun Milli Mücadele’ye verdiği katkı aktarıldı.
Adem Salcıoğlu kardeşim de İstiklal Yolu yürüyüşüne başından sonuna iştirak etti. Eminim yürüyüşün teknik yönü hakkında ayrıntılı bir yazı kaleme alacaktır. Biz kendi ilgi ve bilgi alanımızda konuşalım.
2008 yılından beridir düzenlenen İstiklal Yolu Yürüyüşü etkinliğine ilk kez davet edilmenin mutluluğunu yaşadık. Sadece şahsım değil her akşam farklı bir konuşmacı İstiklal ruhunu yaşayan ve yaşatanlarla bir araya geldi.
Memleketimizin önemli tarih araştırmacılarından Mustafa Fakazlı ile başlayan söyleşiler yakın tarih alanındaki en önemli akademisyenlerimizden birisi olan Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz ile devam etti.
Son söyleşide de bu fakir kamp alanındaki ateşin çemberinde yer buldu. Fakazlı ve Yılmaz İstiklal Yolu hakkında hem akademik hem de tarihi bilgiler aktarırken fakir de İstiklal Yolu’nun çamurlu, karlı yollarındaki ayak izlerinden birisi olan merhum Mehmet Akif ve İstiklal Marşı’nda Kastamonu izlerini anlatmaya çalıştı.
İstiklal Yolu Yürüyüşüne ilk yılından itibaren katılanlar da vardı, on yıldır bu yolları arşınlayanlarda. Mehmet Akif’in İstiklal Yolundan geçtiğini ve İstiklal Marşında Kastamonu’dan hangi izlerin bulunduğunu ilk kez duyduklarını öğrenmem hem sevinmeme hem de üzülmeme sebep oldu.
Bütün dünyayı saran salgının İstiklal Yolu Yürüyüşünün coşkusunu, ruhunu ve GENÇLİK aşısını etkilememiş olduğunu gördüm.
Etkinliği bu yıl hem de sayılı günler kala sahiplenen Gençlik ve Spor Bakanlığı ekibinin kamp alanındaki koşturmacası, heyecanı, gayreti ve yüzlere vuran yorgunluğa rağmen gururu önümüzdeki yıllarda İstiklal Yolu Yürüyüşünün çok fazla ses getireceğinin de ışığını yansıtıyordu.
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile gerçekleşen açılış töreni ne kadar ses getirdiyse Esat Kabaklı’nın muhteşem konseri ile gerçekleşen kapanış töreni de o kadar çok ses getirdi.
İlk kez ve sayılı günler kala, salgın ortamında İstiklal Yolu Yürüyüşünü başarılı bir şekilde icra eden Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünü Reşat Asrak başta olmak üzere yürekten kutluyorum.
Sözü de kapanış törenine damgasını vuran Esat Kabaklı’nın şu nağmeleriyle bitirelim;
Şu yeryüzü er meydanı
Gönül sevmez her meydanı
Yüreksize yorgan döşek
Koç yiğide ver meydanı.
ERDAL ARSLAN
YORUMLAR