Ukrayna-Rusya Savaşı sonrasında tehlikenin kendi kapılarını da çaldığını farkeden İsveç NATO üyeliği için başvuruda bulunmuştu. Fakat PKK/YPG ve diğer terör örgütlerine yardım etmelerinden dolayı Türkiye’nin VETO’su ile karşı-karşıya kaldı! Türkiye’nin VETO edecek olmasının sebebi sadece bu değildi. Aynı zamanda 2019 yılından bu yana Türkiye’ye yönelik silah ambargosu uygulayan ülkeler arasındaydı.
İsveç, Türkiye’nin VETO edeceğini anlayınca şimdi de günah çıkartmaya çalışıyor! Finlandiya heyeti ile birlikte kısa bir süre önce Türkiye’ye gelerek VETO engelini aşmak için görüşmeler de bulunsa da somut ve kesin bir sonuç alamayarak elleri boş dönmüştü.
Tabi ki İsveç, bu görüşmelerden kesin bir sonuç alamayınca da farklı yollara başvurmaya başladı. İlk işi Türkiye’ye yönelik uygulamış olduğu silah ambargosundan vazgeçebileceğinin sinyallerini verdi. Yani, Türkiye’ye silah satabileceklerini açıkladı. Oysaki Türkiye, İsveç silahlarının terör örgütlerinin ellerinde olduğunu (terör örgütüne yapılan son operasyonların birinde PKK/YPG teröristlerinin ellerinde İsveç markalı silahlar çıkmıştı) belgelediklerini ve VETO kararında ısrarlı olacağının mesajını vermişti.
Türkiye’nin bu konudaki sert tavrına karşılık İsveç topu ABD’ye attı! Neymiş, terör örgütlerine silah satmadıklarını, silahların ABD lisansı altında üretildiğini ve bu konuda diğer ülkelere gönderilmesi hususunda dikkat etmediklerini itiraf ederek aleni bir şekilde kıvırtma yoluna gitti.
Türkiye’nin Veto edeceği korkusuyla NATO’ya giremeyecek olan İsveç’te çatlak sesler yükselmeye başladı. Bilhassa basında ve sosyal medyada Türkiye’nin iddialarını doğrulayan haber, yorum ve eleştiriler yapılıyordu. Yapılan haberlerde İsveç hükümetinin terör örgütleriyle ilişkisi konu ediliyordu. Ve İsveç hükümetinin bu konudaki izlemiş olduğu politikalar ağır bir şekilde eleştiriliyordu.
Bilhassa İsveç’te Expresen gazetesi, hükümetin, PKK/YPG desteğini belgeleyen bir yapmıştı. Haberin içeriğinde bir milletvekilinin de ismi geçiyordu. Magdalena Andersson’un Başbakan olabilmesi, parlamentoda daha güçlü çıkması ve yeterli oyu alabilmesi için terör örgütü PKK/YPG’ye anlaşma yapan milletvekili Amineh Kakabaveh ağır bir şekilde eleştiriliyordu.
İsveç’teki bütün bu gelişmeler Türkiye’nin haklı olduğunu ispatlamaya yetiyordu. Demek ki Türkiye’nin İsveç’e karşı almış olduğu sert tavır boşuna değildi. Demek ki Türkiye’nin İsveç’e olan öfkesi sadece ambargodan kaynaklı değildi. Türkiye’nin İsveç’e asıl öfkesi terör örgütleri PKK/YPG’ye vermiş oldukları silah desteğiydi.
Şimdilik İsveç’in foyaları bir bir dökülüyordu. İsveç’in maskesi aleni bir şekilde düşmüştü. Yakında Finlandiya’nın da benzer foyaları dökülebilir. Finlandiya ve İsveç zaten ortak hareket ediyor. NATO üyesi olmak için bile ortak başvuruda bulundular. NATO üyeliklerinin VETO edilmesinin önüne geçebilmek için İsveç ve Finlandiya Türkiye’ye birlikte geldiler…
Acaba bütün bu gelişmelerden AB ülkeleri içinde terör örgütü PKK/YPG ve irili-ufaklı diğer terör örgütlerini destekleyen ülkeler ders almışlar mıdır?! Türkiye’nin AB üyesi olmasına rağmen göz göre göre terör örgütlerine her türlü desteği veren diğer AB ülkeleri ne zaman akıllarını başlarına toplayacak?! Bilhassa Almanya ve Fransa gibi ülkeler terör örgütlerine vermiş oldukları gizli desteği ne zaman sonlandıracak?!
YORUMLAR