Bu keşifler sırasında araştırmacılar, ülkenin Pasifik kıyısındaki hidrotermal kaynakların çevresinde iki ahtapot üreme alanı buldu. Üç farklı hidrotermal kaynağın her birinin kendine özgü sıcaklıkları ve kimyaları olduğu belirlendi, bu da bu kaynakların farklı yollarla oluştuğunu gösteriyor.
Yeni keşfedilen ahtapot türlerinden biri, “Dorado Ahtapot” olarak adlandırılıyor ve bu tür, hidrotermal kaynaklardan birinde yumurtalarını bırakırken gözlemlendi.
Dr. Beth Orcutt, Bigelow Okyanus Bilimleri Laboratuvarı’ndan bir bilim insanı, “Ekibimiz sıkı bir çalışma sonucunda Kosta Rika açıklarındaki seferler sırasında yeni hidrotermal kaynaklar keşfetti ve bu kaynakların derin deniz ahtapotlarının üreme alanlarına ve benzersiz biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yaptığını doğruladı” dedi. Diğer üç ahtapot türü ise derin denizdeki hidrotermal kaynaklardan daha uzak bölgelerde bulundu.
Ayrıca, keşif sırasında “Skate Park” olarak adlandırılan bir derin deniz vatoz bakım alanı da bulundu. Geziden elde edilen 160’tan fazla derin deniz hayvanı örneği, Kosta Rika Üniversitesi Zooloji Müzesi’ne gönderilecek.
Bu keşif gezisi, elde edilen biyolojik örneklerin ilk defa geldikleri ülkede depolanacağı ilk seferlerden biri olarak dikkat çekiyor. Schmidt Okyanus Enstitüsü, bu yaklaşımın yerel bilim insanlarına ve öğrencilere örneklerle daha kolay erişim sağladığını ve derin denizlerin yönetim stratejilerine katkıda bulunacağını belirtiyor.
Kosta Rika Üniversitesi’nden Jorge Cortés, keşif gezilerinin Kosta Rika’nın Pasifik Okyanusu’nun derin sularını daha iyi anlamalarına yardımcı olacağını ve ülkenin derin denizlerini korumaya yönelik politikalara dikkat çekebileceğini belirtti. Ayrıca, gelecek nesillere ilham kaynağı olabileceğini ve derin deniz mirasının daha fazla uluslararası iş birliği gerektirdiğini ifade etti.
Falkor, bu yıl da Peru ve Şili kıyılarında faaliyet gösterecek ve Güney Amerika’dan daha fazla bilim insanını gemiye alacak.
Schmidt Okyanus Enstitüsü İcra Direktörü Dr. Jyotika Virmani, araştırma gemisinin nereye giderse gitsin bilim camiasını desteklemeyi amaçladıklarını vurguluyor. Bu keşifler, Kosta Rika’nın deniz biyolojisi ve çevresinin korunmasına yönelik önemli bir adım olarak kayda geçiyor.