Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Kuruluş aylarıymış…

Öncelikle dünkü «Kuruluş ayarları» başlıklı köşesinde kendine has üslûbuyla bu konuyu işleyen Sabah yazarı Engin Ardıç beyefendiyi tebrik ve zátıâlilerine teşekkürle başlamak isterim.

Yazısından çokça iktibas yapacağımı baştan söyleyim. Kimi zaman böyle gönlümüzden geçenlerin farklı kalemlerce işlenmesi hepimize hem bir haz verir hem de konu hakkında hatırlamamız gerekenleri serer önümüze. Bu yazı da işte aynen böylesi bir yazıydı.

O nedenle hiç de çekinmeden aktaracağım birbirinden ilginç cümlelerini.

“Tek çare cumhuriyetin “kuruluş ayarlarına” dönmekmiş. öyle diyor arkadaş… Ama cumhuriyetin kuruluş ayarları onun sandığı gibi değildir” diyerek başlamış Engin bey.

Cumhuriyetin kuruluş ayarları konusunda merhum üstad Mehmed Şevket Eygi de çok yazmıştı. Engin bey de üstad gibi Galatasaraylı ne de olsa.

Meselâ o kuruluş ayarları içinde alenen ve resmen «şeriat» vardı ki, bahsekonu “arkadaş” da kankaları da bu kelimeyi duyduklarında sıtma nöbetine tutulmuş gibi zangır zangır titremeye sinir krizleri geçirmeye başlıyorlar. Engin beyle devam edelim:

“Cumhuriyet ilân edildiğinde 1921 Anayasası yürürlükteydi. Bu Anayasa’ya göre devletin dini İslam’dı… Buna mı dönmek istiyorsunuz?” Gel de bu suale cevap ver… “arkadaş” vallaha zor sizin iş. Engin beyin eline düştünüz ki, artık tefe koyup koyup çalar sizi… Benim sualime de;

− Hayır! Kat’iyyen… Sen bizi sinirden öldürmek mi istiyorsun? diyeceksiniz biliyorum.

Şimdi adamın hakkını yemeyin, mizahi üslûbuyla fevkalâde güzel sergilemiş halinizi. Hele siyaseten söyledikleri…”Öyleyse benzer bir politika yürütmekle suçladığınız Tayyip Erdoğan’a niçin hakaret ediyorsunuz?” diyor ki buna cevap vermek de en az “şeriat devletine mi dönmek istiyorsunuz?” sualinin cevabı kadar zor.

Devam edelim: “Herhalde, “Atatürk Köy Enstitüleri’ni kurarak işe başladı” diyen kara cahillerden değilsiniz. Yoksa öyle misiniz?”

Devrimcisiniz ya, şu suale de bir zahmet cevap veriniz. Pardon “yanıtınızı alalım” demeliydik, zira diliniz de bozuk kalbiniz gibi.

“Devrimler 1925-1935 arası on yıllık bir zaman aralığına yayılmış bir süreçti. Cumhuriyet kurulduğunda bunların hiçbiri ortada yoktu. “Tevhid-i Tedrisat” falan da yoktu. [O zamanlar tevhidî tedrisât vardı, üstad Mehmed Şevket Eygi merhumun deyişiyle] Çokeşlilik vardı. Açık konuşun ve de dürüst olun: Siz “Atatürk’ün sonradan cumhuriyete verdiği ayarlara” dönmek istiyorsunuz. Ama bunun içinde “tek parti diktası” da var, ona mı dönmek istiyorsunuz?”

Of, of of… Çelik yeleğiniz olsa nafile. Biliyorum mahvoldunuz, fena halde tartaklanıyorsunuz. Amma ve lâkin şunu da biliyorum siz yine de pişmiş kelle gibi sırıtıyorsunuzdur. Nerde sizde utanma, ar, námûs? Kim kaybetmiş de siz bulacaksınız…

Yazıyı okudukça yüreğimin yağı eridi, sizinki de erisin.

“…..somut olarak başka neye döneceksiniz? Alfabeye mi, takvime mi, şapkaya mı, Medeni Kanun’a mı? Yoksa soyadı mı vereceksiniz? Bunların hepsi bugün de var. Peki neye döneceksiniz kuzum? Valinin aynı zamanda tek partinin il başkanı olmasına mı? “Valiler partili gibi davranıyorlar” diye şikâyet eden siz değil miydiniz?

Peki, şu “güçlendirilmiş” parlamenter sistem, kuruluş ayarlarının neresindedir? Biz araştırdık, öyle bir şey göremedik de… Yoksa bakanları tek tek Meclis’in seçtiği “‘konvansiyon sistemi” mi istiyorsunuz? I ıh, o da değil. Siz ne istediğinizi biliyor musunuz hemşerim?”

Çok yaşa emi Engin bey. Fakat dikkat, bunlar şimdi küplere bindi çok yaşamanı biz isteriz de onlar istemez, aman dikkat!. 11.04.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER