Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Halit Korkmaz

Manevi Özgürlük Mevsimi

Manevi Özgürlük Mevsimi

Ramazan!

Kur’an iklimi!

Mesajları ile hem kendimizi hem hayatı buluşturmak.

Ramazanı kur’an’la ilişkilendirerek elde edilen değerlerin oluşturduğu sistemle hayatı düzenleyebilmeyi sağlamak.

Hayatın içine indirilen kur’an’ı dik yokuşu olan yalnızca Arapçasından okuyarak değil; verdiği mesajları iyi anlayarak, analiz ederek, hayat pratiğine yansıtarak vahyi anlamak ve Müslümanca yaşamaya çalışmak.

Vahiy, alemlerin rabbi tarafından, alemlere rahmet olan bir elçi ile alemlere gönderilmiş bir doğru yol rehberidir.

Can, ruh ve bedenin oluşturduğu bütünlüğün gereksinim duyduğu bedensel ihtiyaçları insan beynine haber veren enzimlerin varlığı insanın acıktığını ortaya koyar.

Ne var ki aç ruhlara açlıklarını haber veren enzimler yoktur.

Ruhun ihtiyaç duyduğu besinleri sağlayan unsur ilkinden    sonuncusuna kadar devam eden nebi ve resul   zinciridir.

Vahiy, bu elçi zincirinin son bulduğu noktada yer edinmiş olduğu gönüller vasıtası ile evrenle bağı devam ettirmekte ve zincirin devamını sağlamaktadır.

Hayat gemisinin kaptanı ruhtur.

Kaptanlık köşküne cesedini koyanların uğrayacağı limanlar şehvet ve haz limanlarıdır.

Bu limanlar arasında seyredenlerin hayat gemisi yol almaz sadece dolaşır.

Kendisini bekleyen mukadder son ya bir fırtınada batmak, ya da kayalara oturmaktır.

Vahiy, kur’an’la insanların gönlüne yürür.

Özüne sözüne.

Yüzüne gözüne yürür.

Eline ayağına, diline dudağına yürür.

Ta ki o insan vahiyle konuşur, vahiyle görür, vahiyle tutar, vahiyle bakar hale gelir yaşayan ve yürüyen Kur’an temsili ile ilahi projenin örnek mamulü olur.

Hayatı inşa etme görevi insana verilmiştir.

Bu projenin ustası vahiy, çırağı insandır.

Kur’a’nın bir anlamı, birde amacı vardır.

Kur’a’nın amacı muhatabının aklını karanlıklardan kurtarıp ışığın kaynağına kavuşturmak, yani doğru yola yöneltmektir.

Kur’an, indiriliş amacı olan hidayeti ancak anlamı kavrandığında gerçekleştirebilir.

Konuşan anlaşılmak için ses çıkarır.

Anlamın kaynağı olan Allah, anlaşılmasın diye konuşmaz.

Bırakınız Allah’ın kelâmını, yarattığı nesneler bile kendi lisanlarınca fikir ifade eder.

Gülün açışı.

Bülbülün ötüşü.

Şimşeğin çakışı ve göğün gürleyişi, âlemde alâmet sahibi bir âlem oluşturmaktadır.

Vahyin hitap şekillerinden biri de “ey insanlar” şeklindedir.

Bu hitaba muhatap olmadığını düşünen kendini insanlık ailesinden saymıyor demektir.

Kur’a’nı anlamak farzdır.

Onu sıradan müminler olarak bizler anlayamayız demek vahye kulaklarını tıkayıp rotasız hale girmektir.

İnişi 23 yıl süren Kur’an vahyinin ilk kelimesi aynı zamanda emir kipi taşımaktadır.

 “Oku” çok geniş bir anlam açılımı olan “anla” manasını taşır.

Zira birine “Oku” denildiğinde ayrıca “anla” denilmez.

Vahyin ilk muhatabı olan peygamber onu okudu, anladı, yaşadı ve anlattı.

Akabinde sahabe de Kur’a’nı anlama çabasını devam ettirdi.

Aynı sorumluluk bizim içinde geçerlidir.

Her nesil kendi zamanının sorumlusu ve şahididir.

Kur’ânı anlamak “emirlerin emri” cinsinden bir ilahi emirdir.

Zira, Kur’a’ nın maksadı olan hidayet ancak ilahi kelamın anlaşılması ile gerçekleşir.

Kur’a’nı anlamak sadece bir “farz” değil, “farzların farzı” anlamında efraz’dır.

Kur’a’nı yaşamak için anlamak lazım da… Fakat akıllar farklı, idrakler farklı, anlayışlar farklı, birikimler farklı, bilgiler farklı, ilgiler farklı… Bu kadar farklılığın olduğu yerde Kur’an’dan anlaşılanlarda farklı olmaz mı?

Eğer böyle olursa bir tek kaynaktan birçok farklı yorum çıkmaz mı?

Bu da Kur’a’nın birlik amacına aykırı olmaz mı?

Kur’a’nı anlamaktan murat murad-ı ilahiyi anlamak olmalıdır.

Eğer maksat bu değilse, bunun adı “kitaba uymak” değil “kitabına uydurmak” tır.

Kur’an bizden korunmayı değil “anlaşılmayı” talep etmektedir.

Kur’an’la inşa olmak yerine Kur’a’nı inşa etmeye kalkanların istismarı Kur’a’na bir zarar vermediği gibi, istismarcıları istismar ederek Kur’a’nın anlaşılması önüne set olanlar da Kur’a’na hizmet etmiş olmaz, aksine Kur’a’na diğerlerinden daha büyük zarar vermiş olurlar.

Gizli bir ibadet olan oruç, ilan edilmeyince yalnızca Allah tarafından bilinir.

Ramazanımız mübarek olsun.

Saygılarımla.

 

Kaynakça.

1-]Mustafa İSLAMOĞLU. Vahyi anlamaya dair.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER