Maymun Çiçeği Virüsü Yeni Bir Salgına Dönüşür mü?

Son yıllarda hayatımızın merkezine yerleşen “virüs” kelimesi, yeni bir tehditle tekrar karşımızda: Maymun Çiçeği Virüsü. Tam Kovid-19’u geride bıraktık derken, bu yeni virüs hakkında endişeler artmaya başladı. Peki, gerçekten endişelenmeli miyiz, yoksa bu sadece bir fırtına öncesi sessizlik mi?

Öncelikle, bu virüs Kovid-19 gibi kolay bulaşan bir virüs değil. Virolog Jay Hooper’ın da belirttiği gibi, maymun çiçeği virüsü insandan insana geçişte oldukça zorlanıyor. Kaldı ki, bu virüs çiçek hastalığı ailesine mensup olduğu için, yayılmasını engellemek konusunda elimizde halihazırda etkili aşılar ve tedaviler bulunuyor. Bu noktada bir nebze rahatlayabiliriz.

Ancak, bu virüsün tamamen göz ardı edilmesi gerektiği anlamına da gelmiyor. DSÖ’nün açıkladığı üzere, maymun çiçeği virüsü genellikle enfekte hayvanların kanı veya vücut sıvılarıyla temas yoluyla bulaşıyor. Bu bulaşma şekli, virüsün yayılma hızını ciddi ölçüde yavaşlatıyor. Yani, Kovid-19’un aksine, maymun çiçeği salgınları genellikle dar alanlarda sınırlı kalıyor ve kendiliğinden sona eriyor.

Bugünlerde çevremizde hasta olan birçok insan var; grip, Salmonella ve Kovid dört bir yanımızı sarmış durumda. Şimdi de maymun çiçeği virüsü kapımızda. Ancak, bu yeni virüsle ilgili olarak panik yapmalı mıyız? İşte burası biraz karışık.

Bu, yeni bir Kovid dalgası değil ve ufukta karantina önlemleri de yok. Ancak bu alışılmadık ve beklenmedik bir maymun çiçeği salgını. Virüsün daha önceki davranışlarına kıyasla farklı bir seyir izlediği gözlemleniyor ve bu da uzmanları tedirgin ediyor. Her virüsün beklenenden farklı davranması, bilim insanları için endişe verici bir gelişme.

Maymun çiçeği virüsü, cinsel ilişki sırasında bulaşabiliyor ve çoğu vakada lezyonlar genital bölgede ortaya çıkıyor. Bu durum, virüsün yayılmasını daha da karmaşık hale getiriyor. Vakaların çoğu biseksüel veya eşcinsel erkekler arasında görülüyor, ancak bu virüsün genel nüfus için bir tehdit oluşturmadığı anlamına gelmiyor.

Bu noktada yapılması gereken, panik yapmadan ancak durumu da hafife almadan ilerlemek. Oxford Üniversitesi’nden Profesör Peter Horby, “Bu hem şaşkınlık hem de endişe yaratan yeni bir durum,” diyor. Salgın hastalıklar uzmanı olarak, Horby, bu virüsün “ikinci bir Kovid” olmadığını ancak hızla yayılmasını önlemek için harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyor. Aynı fikirde olan Doktor Hugh Adler de, “Bu daha önce gördüğümüz bir süreç değil, bir sürpriz,” diyerek durumu özetliyor.

Sonuç olarak, maymun çiçeği virüsü Kovid-19 gibi küresel bir salgın yaratacak gibi görünmüyor, ancak yine de dikkatle izlenmesi gereken bir sağlık sorunu. Bugün, bu virüsü görmezden gelmek yerine, bilgi sahibi olarak ve gerekli önlemleri alarak ilerlemeliyiz. Unutmayalım, bu süreçte paniğe kapılmak değil, bilinçli olmak bizi koruyacak.

Sağlıklı günler dileğiyle…