Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Migren tedavisinde ‘aşı’ dönemi.

Dünyada son üç yıldır kullanılan migren aşısı, geçtiğimiz yıl itibariyle Türkiye’de de kullanılmaya başlandı.

Dünyada son üç yıldır

 

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın da onayladığı migren aşısının her migren tipinde uygulanabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı ve Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Uygulanması çok kolay olan ve özel hazır enjektörler içinde satılan migren aşısı, ayda bir kez cilt altına enjeksiyon şeklinde yapılabiliyor. Migren aşısı migren ağrısını başlatan maddeleri engelleyerek ağrı gelişmesini önleyici bir etki yaratıyor. Aşının özellikle ilaç tedavisi, botulinum toksin tedavisi gibi önceki tedavilere iyi yanıt alınamayan ve ayda 4-5’ten daha fazla ağrı atakları geçiren hastalarda kullanılması daha uygun olur” açıklamasında bulundu.

Katlanması en zor ağrılardan biri olan migren ağrılarının hastaların yaşamlarını zorlaştıran ve günlük rutinlerini yapmalarına engel olan önemli bir sorun olduğunun altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Günümüz tıbbında kullanılan ilaç tedavileriyle migren atakları kontrol altına alınırken migrenden tamamen kurtulmanın henüz bir yolu bulunmuyor. Dünyada son birkaç yıldır gündemde olan migren aşısı ise yeni bir tedavi yaklaşımı olarak yakın geleceğin güçlü tedavilerine ilham olabilir. Tedavi ‘migren aşısı’ olarak duyurulsa da aşılar gibi bir kez uygulandığında hastalığın gelişmesini engellemiyor. Düzenli olarak hastaya enjeksiyon uygulanması gerekiyor” dedi.

Migrene özel ilk tedavi yöntemi

Son üç yıldır migren tedavisinde yeni ve spesifik bir yöntem olarak uygulamaya giren aşıların Türkiye’de de Sağlık Bakanlığı onayıyla kullanılmaya başlandığını söyleyen Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Aşıların en dikkat çeken tarafı, sadece migrene özel olmaları. Bugüne kadar migren önleme tedavisi için reçete edilen ilaçlar aslında antiepileptikler, beta blokörler, kalsiyum kanal antagonistleri, antidepresanlar ve botulinum toksin uygulamaları gibi başka hastalıklarda kullanılan ve migrene özgü olmayan ilaçlarken bahsettiğimiz migren aşıları migrene özel ilk tedavi yöntemi olarak tıp literatürüne girmiş durumda” dedi.

Migren aşısı migren ağrısını başlatan maddeleri engelliyor

Uygulanmasının çok kolay olduğu ve özel hazır enjektörler içinde satıldığının altını çizen Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Migren aşısı ayda bir kez olmak üzere cilt altına enjeksiyon şeklinde kolaylıkla uygulanabiliyor. Hatta öyle ki, hastanın kendisi bile uygulayabiliyor. Burada dikkat edilmesi nokta ise özellikle alerjik reaksiyonları çok düşük olsa bile herhangi bir durumun gelişebilme riski nedeniyle ilk enjeksiyonların hastanede ve doktor gözetiminde yapılmasında yarar var. Enjeksiyon sırasında yapılan monoklonal antikorlar, migren ağrılarının ortaya çıkmasında önemli rolü olan CGRP (kalsitonin gen ilişkili peptid) adlı nöropeptidi etkisiz hale getirerek migren atağını önleyebiliyor. Daha basit bir açıklamayla ifade edilirse; migren aşısı, migren ağrısını başlatan maddeleri engelleyerek ağrı gelişmesini önleyici bir etki yaratıyor” açıklamasında bulundu.

Hastaların yüzde 60-80’inde etkili

Migren aşısının genellikle hastaların yüzde 60-80’inde etkili olduğunu ve aylık ortalama baş ağrılı gün sayısını azalttığını vurgulayan Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Elde edilen bu oran büyük bir başarı olarak görünse de migreni tamamen engelleyen veya ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi olduğunu söyleyemeyiz. Yapılan klinik çalışmalarda da uygulamadan kısa süre sonra ağrıların tekrar başladığı bildiriliyor. Bu durumda uzun yıllar boyunca ayda bir enjeksiyon yapılması gerekebilir” hatırlatmasında bulundu.

Her migren tipinde kullanılabilir

Migren aşısının her migren tipinde kullanılabilen bir yöntem olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Aşının hem aurasız hem de auralı migren, kronik migren, aşırı ilaç kullanım baş ağrısı ve küme baş ağrılı hastaların tedavisinde başarıyla kullanıldığını söyleyebiliriz. Tabii maliyeti yüksek olduğu için hasta seçimleri de burada önemli bir nokta. Özellikle ilaç tedavisi, botulinum toksin tedavisi gibi önceki tedavilere iyi yanıt alınamayan ve ayda 4-5’ten daha fazla ağrı atakları geçiren hastalarda kullanılması daha uygun olacaktır” şeklinde konuştu. Migren iğnesi tedavisinin bugüne dek ciddi, tehlikeli bir yan etkisinin bildirilmediğini hatırlatan Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Olası yan etkiler iğne yerinde kızarıklık, kaşıntı, enfeksiyon ve genellikle hafif alerjik reaksiyonlardır. Bu etkiler ilaçların güvenlik ve tolere edilebilirlik özellikleri ile benzer bulunmuştur” dedi.