İnsanların kendi kendine bir hesabı varken, herkesin kendi dünyasına göre bir hayatı varken; Türkiye’de içte ve dışta farklı sorunlar yaşanıyorken, bir yandan güçlü Türkiye üzerinde yoğunlaşılıyorken, başta sınır güvenliği ve dış dünya ile birbirini kovalayan sorunlar farklı boyut alıyorken; buna karşı yine birbirini kovalayan hamleler yapılmaya çalışılırken…
Suriye, Irak, Azerbaycan, Ermenistan, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum, İran, Filistin (Kudüs, Mescid-i Aksa), Doğu Türkistan, Kafkasya-Türk Cumhuriyetleri, Akdeniz-Karadeniz-Ege doğalgaz-petrol- kıta sahanlığı), mülteci, savaş, göç, sınır güvenliği, PKK-YPG -PYD-DAEŞ-FETÖ gibi terör örgütleri; İsrail, ABD; AB ülkeleri -ki özellikle Fransa, Rusya, Kanada gibi ülkelerle- yaşanan sorunlar varken…
Yani dış ilişkilerde say say bitmeyen sorunlar karşısında Türkiye birbirini etkileyen çok yönlü saldırılar altında iken…
Diğer yandan da seçim arifesi denilebilecek bir halde iken hiç hesapta olmayan bir olay…
Merkezi Kahramanmaraş olan ve on bir ilde olan iki deprem…
Birden kişilerin, Türkiye’nin, Dünya’nın gündemi değişiyor. Yaşananları “etraf toz duman” deyimi ile ifade etmek bile kifayetsiz kalıyor.
06.02.2023 tarihinde saat 04.17’yi gösteriyorken önce Kahramanmaraş ili Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğünde ve saat 13.24 itibarıyla Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Bu depremler sadece Kahramanmaraş ili ile sınırlı değildi maalesef.
Depremden etkilenen on il; Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye ve Adana olarak açıklanırken 2020 yılında 6,8 şiddetinde deprem yaşayan ve merkez üssü Kahramanmaraş olan depremde Elâzığ önce unutulmuş; sonra bu ilimiz telaffuz edilmeye başlanmıştır.
Depremin yaşandığı yerlerde İçişleri Bakanlığı- AFAD- Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, PAK, JAK, JÖAK, DİSAK, Sahil Güvenlik, DAK, Güven, İtfaiye, Tahlisiye, MEB, STK’lar (ASTP, İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği…) uluslararası arama kurtarma personeli, gönüllü kişiler ve özellikle depremden sağ olarak kurtarılan vatandaşlarımız depreme ilk müdahale edenler olarak aklımıza gelmektedir.
Bununla birlikte Emniyet, Jandarma, MSB, UMKE, Ambulans Ekipleri, Gönüllüler, Yerel Güvenlik ve Yerel Destek Ekipleri görevlendirilen saha personelidir.
Deprem, Türkiye’nin doğusu, güneydoğusu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde de hissedildi. Anayasa’nın 119. Maddesini dayanak alan 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay illerinde 8 Şubat 2023 Çarşamba gününden itibaren 90 gün süreyle olağanüstü hâl (OHAL) ilan edilerek aynı zamanda bu iller “Afet Bölgesi” ilan edildi.
Daha sonra depremden etkilenen Elâzığ da OHAL kapsamına alınmayıp AFAD Başkanlığının 15.02.23 tarih ve 492100 sayılı oluru ile Elâzığ, tüm ilçe, mahalle ve köyleri ile birlikte ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ ilan edildi. Ayrıca, Elâzığ Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 16.02.23 tarih ve 1975 sayılı oluru ile Elâzığ için mücbir sebep hali ilan edildi.
AFAD Başkanlığının yapmış olduğu son açıklamaya göre deprem bölgelerinde ölenlerin sayısı 41.156, diğer illere tahliye edilen vatandaşlarımızın sayısı, 105 bin 794 binadaki 384 bin 545 bağımsız bölüm acil yıkılması gerekiyor. Bölgede devam eden artçı deprem sayısı ise 6.232.
Ölen, yaralanan, yıkılan, yok olan sadece insan, bina ve çevre değil: farklı insan manzaralı, yaşanan her bir hadise adeta insanlık da mı yıkıldı sorusunu akla getirmiyor değil.
Üzülmemek, kahrolmamak mümkün değil. Ama âdeta deprem kuşağı olan bu bölgede neredeyse en az bir defa da olsa depremden etkilenen illerimizde birçok uyarıya rağmen bu kadar ölüm, yaralanma, hasar, kayıp, acı neden?… Neden…
İşte özet bilgiler ve geniş bakış açısından çekilen fotoğraf. Millet olarak tecrübeyi tecrübe etme ve acıyı tatma hastalığını yaşamadan tedbir almamak anlayışı neredeyse bir kronik bir hastalık haline geldi….
Türkiye’de tarihsel süreç içerisinde onlarca deprem yaşandı ve yaşadığımız yakın dönemdeki benzer deprem Elâzığ depremi ve daha dün gibi. Galiba Elâzığ depremini Türkiye olarak iyi okuyamadık.
Bilinenleri ve bilinmeyenleri ile dünden bugüne değişik açılardan depremin sayfalarını birlikte canlı tutmak ve okumak temennisiyle…
YORUMLAR