Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muhsin Akıl

Önce Nükleer Bomba Sonra 3. Dünya Savaşı!.. Birileri Bu Savaşa DUR Demeli: Yoksa NÜKLEER SAVAŞ kapıda

Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın farklı boyutlara uzanması, karşılıklı olarak sürekli birbirlerini suçlaması, BATI’nın her iki ülke arasındaki ateşe benzin dökerek savaşı körüklemesi ve Türkiye dışında bütün dünyanın kuru açıklamalar dışında herhangi bir girişimde bulunmayarak sessiz kalmaları dünyayı bekleyen asıl tehlikenin (NÜKLEER SAVAŞ) kapısına dayandığının yegane göstergesi olsa gerek. Bu savaş durmadığı taktirde Rusya’nın sürekli olarak BATI’yı nükleer silahla tehdit etmesinin bir blöf olmadığı ortaya çıkacak! Bu savaşın devam etmesini arzulayan ülkelerin başında ABD gelmekte. Sonra da bazı AB ülkeleri ABD’nin telkini ve teşviki ile savaşın devam etmesi için Ukrayna’ya sürekli gaz vermekteler. Ukrayna-Rusya Savaşı’nın sona ermemesinin en önemli sebeplerinden birisi BATI’nın (ABD ve AB ülkelerinin) savaşın devam etmesini istemesinden kaynaklanıyor.

Ukrayna askeri güçleri Rusya’nın almış olduğu toprakların bir kısmını geri alırken, Rusya-Kırım arasını birbirine bağlayan Kerç köprüsünün füzelerle havaya uçurulması Rusya’yı adeta çıldırttı. Moskova Kerç köprüsünün havaya uçurulmasından Ukrayna’yı sorumlu tutarak ‘terör saldırısı’ olarak değerlendirdi.  Kerç köprüsüne yönelik saldırı üzerine Rusya Güvenlik Konseyi toplanarak misilleme kararı almıştı. Ukrayna’nın Kiev şehri ve enerji tesislerinin bulunduğu bölgeleri hedef alarak büyük bir saldırı düzenlemişti.

Aynı şekilde ABD ve bazı AB ülkeleri de bu saldırılar üzerine çok sert açıklamalar yapmaları işi nükleer tehdit boyutuna tırmandırmış oldu. Rusya, Ukrayna ve BATI’ya son kozlarını kullanmaya başladı. Rusya, bundan sonra her an nükleer başlıklı ve etki alanı dar kapsamlı füzeler gönderebilir! Zaten Rusya ve ABD karşılıklı olarak birbirlerine nükleer tehditlerde bulunuyorlar.

ABD, Ukrayna’yı finans/para dahil kara, hava ve deniz araçları, her türlü silah ve mühimmatla donatmaya devam ederken AB bazı ülkelerin elinde silah stokunun kalmadığına dair açıklamalar gelmeye başladı. İlk açıklama Almanya’dan geldi. Şayet Almanya savaşın içinde olursa elinde bir yıl yetecek silah stoku kaldığını beyan etti. Şayet Almanya’nın durumu buysa  diğer AB ülkelerde silah ve mühimmat stoku ne kadar kalmış olabilir?!

Ukrayna-Rusya Savaşı’nın sona ermemesinin en önemli sebeplerinden birisi BATI’nın (ABD ve AB ülkelerinin) savaşın devam etmesini istemesinden kaynaklanıyor. ABD ve bazı AB ülkeleri Ukrayna’ya silah yardımını sürdürüyor olması savaşın devam etmesi ile doğru orantılıdır. Ukrayna-Rusya Savaşı’nın sona ermesi için gayret eden, çaba harcayan, mücadele eden tek ülke Türkiye’nin olması ne kadar garip bir durum! Biz inanıyoruz ki (eninde-sonunda) bu savaşı sona erdirecek olan yine Türkiye olacak.

Rusya, Ukrayna’ya ait 4 bölgeyi işgal edip ilhak etmesi dünyada kıyameti kopardı.  Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgal sonrasında halk oylaması ile Rusya topraklarına dahil etmesinin vermiş olduğu gerilim/tansiyon ABD ve bazı AB ülkelerini öfkelendirmişti. Bu nedenle ABD başta olmak üzere birçok AB ülkesi Ukrayna’ya para, silah, mühimmat yardımını artırdı.

Bu saldırıdan sonrasında Rusya Savunma Sözüsü İgor Konaşkenkov ‘un daha önceden belirlenen hedeflerin vurulduğunu açıklaması, Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Dmitriy Medvedev “Birinci perde oynandı, devamı gelecek” diyerek Ukrayna’yı, ABD ve bazı AB ülkelerini tehdit etmesi her iki ülke arasındaki tansiyon ve gerilimi son safhaya getirmiş oldu.

Ukrayna’ya yönelik Kiev şehri ve bazı bölgelere füzelerle yapılan saldırlar üzerine Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, saldırılarda İran’ın parmağı olduğunu açıklayarak İran yapımı İHA’ların kullanıldığını iddia etti. İran ise ivedi bir şekilde bu suçlamayı cevaplayarak kendisine yönelik suçlamaları reddetti ve Ukrayna-Rusya Savaşı’nda tarafsız olduklarını açıkladı. Öte yandan Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov “Teröristlerin füzeleri cesaretimizi yok edemez…” diyerek asla pes etmeyecekleri yönünde açıklama yaptı.

Rusya tarafından Kiev başta olmak üzere bazı şehirlerinin füzelerle vurulması ve yapılan saldırılarda enerji sistemlerin bulunduğu tesislerin (enerji altyapısının) hedef alınması üzerine Ukrayna Enerji Bakanlığı kendi enerji sistemlerinin istikrara kavuşuncaya kadar AB’ye elektrik ihracatının durdurulduğu açıkladı. Şayet Ukrayna almış olduğu bu kararı tatbik ederse AB’nin elektrik konusunda çekeceği sıkıntının nelere yol açabileceğini bir tahmin edin!..

Rusya’nın (Putin’in)  en büyük taşeronu, yalakası, tetikçisi Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov her zaman olduğu gibi yine ilginç açıklamalar yaptı. Çeçen Lider Kadirov, Rusya’nın Kiev ve bazı bölgelere yapmış olduğu son saldırının bir misilleme olduğunu belirterek Ukrayna Devlet Başkanı Zelenki’yi tehdit etti. Kadirov, Zelenski’ye zayıf, enayi gibi ithamlarda bulunarak “Bu füzelerin daha güçlüsü gelmeden, arkana bakmadan kaç” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin, Kırım’ı Rusya toprağına bağlayan Kerç köprüsüne yapılan saldırının Ukrayna istihbaratının organize ettiğini açıklaması ile birlikte ayrıca Ukrayna’nın Türk Akımı Boru Hattı’nada uçurmaya çalıştığını iddia etti.

Türkiye, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın ilk çıktığı günden bu yana her iki ülke ile arasındaki diyaloğu koparmadı, tarafsız bir şekilde Rusya ve Ukrayna arasında diplomatik mekik dokuyarak barışçıl yollardan birçok başarının altına imza attı. Türkiye’nin bu girişimlerinden hem Rusya hem Ukrayna memnundu. Hatta ABD başta olmak üzere AB ülkeleri dahil bütün dünya Türkiye’nin bu girişimlerini takdir ediyordu. Bilhassa dünyayı kasıp-kavuran tahıl krizi ve esir takasındaki Türkiye’nin rolü daha şimdiden tarihe geçmişti. Türkiye dünyadaki tahıl krizini çözmekle kalmamış aynı zamanda her ülke arasında esir takasını gerçekleştirmişti.

Rusya ve Ukrayna arasındaki son olaylar nükleer savaşın habercisi olmakla birlikte Türkiye boş durmuyor ve böylesi bir gerilim anında bile her iki ülkeye çağrıda bulunarak barışta ısrar etmeye devam ediyordu. Türkiye’nin bu çağrısına Rusya ve Ukrayna sıcak bakıyordu. Fakat ABD’nin ve bazı AB ülkelerinin tavır, tutum ve davranışları maalesef Türkiye’nin barışçıl yollarının önünü tıkıyordu. Biz yine de Türkiye’nin bu konudaki ısrarcı tutumunun bir sonuç vereceği umudundayız. Ukrayna ve Rusya arasındaki Savaşı yine Türkiye durduracak. Rusya ve Ukrayna Savaşı’ndan dolayı çıkması muhtemel nükleer savaşın önüne yine Türkiye geçecek.

Tarih 8 Aralık 1941: Japonya ve ABD ve müttefikleri ile savaşta… Tarih 6 Ağustos 1954: ABD, Japonya’nın Hiroşima şehrine B-29 bombardıman uçağı ile ilk atom bombasını bırakıyor. Ve 70 bin kişilik katliam… Sonrasında radyasyon… Yıllar içinde toplam 90 bin ölüm daha… Toplam 140 insan öldü… Ayrıca yıllarca radyasyondan etkilenerek yüzbinlerce insanın sakat kalması… ABD tarafından Hiroşima’nın bombalanmasın üç gün sonra, 9 Ağustos 1945’te ABD bu sefer Hiroşima’ya atmış olduğu atom bombasından 1,5 kat daha yıkıcı ve etkili atom bombasını Japonya’nın Nagazaki şehrine attı. 74 bin insan katledildi. Yine radyasyon… Yıllar içinde yine binlerce insanın ölümü ve sakat kalması…

Japonya’nın iki şehri olan Hiroşima ve Nagazaki’ye Amerika tarafından atılan atom bombalarının izleri hala insanlığın hafızasında…  Nükleer silahların ne kadar yıkıcı, yakıcı ve ölümcül olduğu ortada iken hala dünyada ‘nükleer silah’ kullanmaktan bahsedilmesi…  Bundan 75 yıl önce, 1945 yılında Hiroşima’ya atılan atom bombası KATLİAMI her yıl 6 Ağustos’ta Hiroşima Barış Parkı’nda milyonlarca insan tarafından lanetlenmekte ve katliam kurbanı insanlar anılmakta… Dünyanın sözde uluslararası kuruluşları yıllardır nükleer silahların ortadan kaldırılması gerektiğini söylerler…  Hiroşima ve Nagazaki katliamları ile nükleer silahların ne kadar yakıcı, yıkıcı ve ölümcül olduğundan bahsederler…  Nükleer silahların insanlık üzerinde bir daha kullanılmamasından, yayılmamasından ve önüne geçilmesinden bahsederler… Ne yazık ki ABD başta olmak üzere Rusya, İsrail, Çin ve birçok ülke nükleer silah yarışına devam ediyor. Tabi ki nükleer silah tehdidine karşı kendini savunmak için mecbur bırakılan ve nükleer silah üreten bazı irili-ufaklı birkaç ülke daha var.

Ve içinde bulunduğumuz günler… Ukrayna-Rusya Savaşı… ABD ve Bazı AB ülkeleri…  Ukrayna-Rusya Savaşı’nın en şiddetlendiği günlerde gündeme bomba gibi düştü NÜKLEER SİLAH…  Adı üstünde bomba zaten… Rusya aylardır Nükleer Silah tehdidinde bulunmaktaydı… ABD ve bazı AB ülkelerinden de Rusya’ya karşı benzeri tehditler yapılıyordu…  Ve son olarak Rusya’yı Kırım’a bağlayan Kerç köprüsünün havaya uçurulması sonucu Rusya’nın bu saldırıda Ukrayna’yı suçlaması ile birlikte Kiev başta olmak üzere bazı Ukrayna şehirlerini bombardımana tutması… Aleni bir şekilde misilleme…  Sonrası tekrar NÜKLEER SALDIRI’nın gündeme gelmesi…  Birileri bu savaşa DUR demeli: yoksa NÜKLEER SAVAŞ kapıda!.. Kısaca, bütün dünya NÜKLEER SAVAŞ tehdidi altında…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER