Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

PROTESTO DEDİĞİN…

İsrail’in Gazze’ye uyguladığı soykırım… Dahası Gazze’yi boşaltıp orada yaşayanları Sina’ya göndermeye yönelik baskı ve şiddet devam ederken, buna tepki olarak birileri ülkemizde günden güne yaygınlaşan genelde gençlerin devam ettiği Starbucks kafelerine karşı bir eyleme giriştiler… Bu bazen orada oturanların kahvelerini dökmek türünden olabildiği gibi… Kimi zaman da orada oturanlara karşı fiili saldırıya bile dönüşebildi. Tabi insan bu türden, gerçekten İsrail’i bu soykırımdan caydıracak eylemleri görünce… İşte diyorsun gerçekten İsrail’e karşı ancak bu şekilde eylem yapılabilir?

Bu haberin fotoğrafı yok

PROTESTO DEDİĞİN…

         

 

İsrail’in Gazze’ye uyguladığı soykırım…

Dahası Gazze’yi boşaltıp orada yaşayanları Sina’ya göndermeye yönelik baskı ve şiddet devam ederken, buna tepki olarak birileri ülkemizde günden güne yaygınlaşan genelde gençlerin devam ettiği Starbucks kafelerine karşı bir eyleme giriştiler…

Bu bazen orada oturanların kahvelerini dökmek türünden olabildiği gibi…

Kimi zaman da orada oturanlara karşı fiili saldırıya bile dönüşebildi.

Tabi insan bu türden, gerçekten İsrail’i bu soykırımdan caydıracak eylemleri görünce…

İşte diyorsun gerçekten İsrail’e karşı ancak bu şekilde eylem yapılabilir?

Daha iyisi yapılamaz…

Sakın bu yazdıklarımı, yapılanları ciddiye almıyor muşum gibi değerlendirmeyin…

Bu konuda gerçekten çok “ciddiyim.”

Ama her nedense, bu yapılan eylemler bana bir Nasrettin Hoca fıkrasını anımsattı.

Hoca’nın bir gün sokak lambasının altında bir şeyler aradığını gören komşusu sorar…

–     Hocam hayırdır gecenin bu saatinde ışığın altında ne arıyorsun?

Hoca yanıt verir.

–     Anahtarımı kaybettim de onu arıyorum.

Komşusu sorar…

–     Hocam anahtarı burada kaybettiğine emin misin?

Hoca yanıt verir…

–     Aslında şu karanlıkta kaybetmiştim ama orası çok karanlık olduğu için burada arıyorum.

İşte bu eylemler de aynen böyle.

Yani sizin anlayacağınız İsrail’i yaptığı soykırımdan caydırmakla falan hiçbir ilgisi yok…

Sadece zevahiri kurtarmakla ilgilidir, başka bir şeyle değil.

Tabi aynı durum mecliste yapılan Coca cola boykotu için de geçerli…

Koskoca meclis İsrail’i durdurabilecek hiç bir adım atmayıp sadece meclis lokantasında kolayı yasaklamakla ciddi bir eylem yaptığını düşünüyorsa…

Bence gerçekten bir akıl tutulması yaşıyoruz.

Bu arada Türkiye’deki Coca cola şirketinin sahibi olan Anadolu Grup’un TOGG’un ortaklarından biri olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Aslına bakarsanız bizde yapılan protesto türünden eylemlerin ciddiyetsizliği bir yana, İslam ülkelerinin tamamının da sadece kınamayla yetinmesi…

Bize çok açık olarak bir şeyi gözümüze sokarcasına göstermektedir…

O da…

Bizim de içinde bulunduğumuz Müslüman ülkelerin neredeyse birkaç ülke hariç, tamamının ABD yanlısı olduğudur.

Bu nedenle de İslam kardeşliği falan haliyle hikaye olup, ABD yandaşlığı karşısında hiçbir anlam ifade de etmemektedir.

Tabi bunda 

İslam ülkelerinin önemli bir kısmının uluslaşamayıp tarikat ve cemaat topluluklarından oluşması…

Ulus bilinci olmadığında da vatan, emperyalizme karsı mücadele, ekonomik ve siyasi bağımsızlık gibi kavramların gelişmemesi ,oldukça  önemli bir rol oynamaktadır.

Doğrusunu isterseniz bizim de durumumuz da bundan çok farklı sayılmaz…

Bizde de 20 yılı aşkın zamandır ülkeyi yöneten iktidarın ulus karşıtı olması vatan ve bağımsızlık kavramlarından bihaber olarak ülke kaynaklarını çok kolay emperyalist ülkelere teslim etmesi, dış politikada emperyalist politikalara karşı duramamasının asıl nedenini oluşturmaktadır.

Şöyle düşünün…

Siz ülke kaynaklarınızı…

Sanayinizi…

Topraklarınızı…

Tarımınızı…

Köprüden yola kadar her ne varsa yabancılara bırakıp, Ülkeyi tarihinin en büyük borcu altına sokarsanız…

Emperyalizmin ekonomik yaptırımlarına da izin vermiş oluyorsunuz…

Ne demişti Atatürk…

“Ekonomik bağımsızlık olmadan, siyasi bağımsızlık olmaz.”

Yani ekonomide yabancı pazarı olup,  küresel sermayeye teslim ederseniz,  siyasi olarak da bağımsız karar alamazsınız gerisi hikâyedir.

Şimdi isterseniz…

ABD’den bağımsız tavır alabilen…

Ulusal birlikteliği ve ekonomisi güçlü, yani bağımsız bir ülke…

ABD destekli İsrail soykırımı karşısında nasıl bir tavır alabilir…

Veya alması gerekir…

Biraz onun üzerinde duralım.

En başta da hani geçtiğimiz günlerde meclisteki oylamada iktidar partileri tarafından reddedilen İsrail’e hemen her gün giden ticaret gemilerine ilişkin önergenin reddedilmesinden başlayalım…

Sahi neden reddedildi?

Bu arada…

Bugün ABD’yi bırakın, Türkiye’de İsrail’in pek çok şirketi var mı?

Var!

Bunların hangileri olduğunu Google bakarak herkes pekala bulabilir de…

Siz tarımda Ata tohumunu yasaklayıp sertifikalı tohum diyerek İsrail’in hibrit tohumunu Türk çiftçisine dayatmadınız mı?

Vazgeçebiliyor musunuz?

Ya İsrail’e silahlar, o bombalar nereden gidiyor dersiniz?

Ülkemizdeki ABD üslerinden değil mi?

Peki petrolü…

Suyu nereden gidiyor dersiniz? Sakın bu soruyu yanıtlamak için Google falan bakmayın, bizden gidiyor.

Demek istediğim bugün İsrail’in hava sahasını bile Kürecik radarıyla biz koruyorsak…

Üzerinde biraz düşünmek gerekmez mi?

Ayrıca düşünülmesi gereken bir başka soru daha…

Yıllardır ABD ile birlikte…

İsrail’e karşı koyan Suriye, Irak ve Libya’ya müdahaleleri destekleyip o ülkelerdeki iç savaşlara müdahil olup…

İsrail’e hiç bir tepki konulamamasının nedeni…

BOP ’a destek olup İsrail’i büyütmek değil de nedir?

Demek istediğim ulus bilinciyle ekonomik ve siyasi bağımsızlık arasında doğrudan bir ilişki vardır.

O varsa ekonomik ve siyasi olarak emperyalizmden bağımsız bir ülke olabiliyorsunuz…

Eğer yoksa da emperyalizmin aleti…

 

05-12-2023

Nusret KEBAPÇI