Gazi «şehid»in aynı şeref rütbesindeki fakat sağ kalmış olanına denilir. Gazi’nin bir yarası olabilir veya olmayabilir. Mühim olan onun Allah için vatanı ve milletini savunmak üzere gazaya (harbe, cihada, savaşa) katılmış olmasıdır.
Yàni sayın bakan Mahinur hanımın dediği gibi bir uzvunu savaşta kaybetmiş olmak şartı yoktur. Gazi belki birçok uzvunu da kaybetmiş olabilir fakat hiçbir uzvunu kaybetmemiş de olabilir.
Netekim hiçbir uzvunu kaybetmemiş M. Kemal paşa için de yeri geldiğinde “Gazi” denilmektedir.
Yàni kişi Allah için cansiperane cihada katılmış (savaşmış) fakat Allah ona şehidliği değil gaziliği nasib etmiştir. İlle de bir uzvunun zarar görmüş olması veya zayi (ضیع) şartı yoktur gazilik için.
Bir cihadın arefesinde ona katılacak mü’minler, “ölürsem şehid, kalırsam gazi olurum” imanıyla atılır er meydanına.
Bir antipatik tv skecinde (Show Tv – Güldür Güldür) gazilerle dalga geçiliyor!. Milletin ayaklanması ve sadece skeci yapanların değil tv kanalının da bu yayına müsaade ettiği için özür üstüne özür dilemesi gerekirdi.
RTÜK gelen tepkiler üzerine inceleme başlattı ve yayının tekrarına mani olundu bildiğim kadarıyla. Yoksa ön izlemeden sonra hemen yayından kaldırılmamıştı.
“Tamam en gazi (?) sensin. Kurşun yemek seni ayrıcalıklı yapmaz” gibi ahmakça ve rezil sözler affedilecek şey değildir.
Bu beyinsizlere -tıpkı şühedâ gibi- o gaziler olmasaydı bugün kimin çocukları olacakları mutlaka söylenmelidir.
Bu rezil kafa aynı şekilde “tamam en şehid onlar ne olmuş yàni?” diyebilir…
Türkiye artık eski Türkiye değil. Şükürler olsun ki Müslümanlar da artık ezikliği bırakıp böylesi rezaletlere karşı dimdik duruyor ve yüzlerine tükürüyor.
Diyarbakırlı Ramazan Hoca bana çok dokundu
Hemşehrim ve adaşım o zavallı adamın kahbece katledilmesi bana çok dokundu. Umuyor ve devletimin yargı organından bekliyorum ki, katile ve onu teşvik edenler varsa hepsine, en ağır cezayı versinler. Öyle ki birileri kalkıp ihkak-ı hak yapmasın. Yàni onu bir yerde aynı şekilde öldürürmesinler. Bence mahzuru yok ama kanun böyle.
Kısas (Kaf ve iki sat ile yazılır), devrimizdeki bozuk düzen yargısında yok, o yüzden adalet tam tecelli edemiyor. Bari verilebilecek en ağır ceza yàni affa tàbi olması men edilmiş ağırlaştırılmış müebbed verilsin (bu ceza nitelikli taammüden cinayetler için yàni bile isteye planlayarak adam öldürmelerde verilir, mahkûm ömürboyu ağır şartlarda hapis yatacaktır).
Gazilikle bile dalga geçilebilen bir memleket olduk!. Hal böyle olunca birileri de çıkıp Diyarbekirli Ramazan Hoca gibileri katlediyor.
Kanunlar, müeyyideler fevkalâde mühim. Bozuk ve millî bünyeye ters kanunlar hastaya yanlış ilaç verilmesi gibidir, daha da beter hasta eder ve hattâ öldürür!. 04.02.2024
YORUMLAR