SANKİ DUVARA KONUŞUYORUZ
Fıkra bu ya Kudüs’te bir gazetecinin dikkatini her gün günde 3 kere Ağlama Duvarı’nın (Burak Duvarı) önüne gelip dua eden bir Yahudi çeker. Gazeteci adamın yanına gidip sorar: “her gün 3 kere buraya geldiğinizi görüyorum. Ne yapıyorsunuz burada?” adam cevap verir: “ sabah kendim için, öğlen ailem için, akşam da Yahudilerin Dünyada kabul görmeleri için dua ediyorum.” Gazeteci “ çok güzel, peki dualarınız kabul oluyor mu?” Yahudi iç çeker: “vallahi her gün, günde 3 kere gelip Ağlama Duvarı’nda dua ediyorum ama sanki duvara konuşuyorum”
50 günü aşkın süredir devam eden Aksa Tufanı operasyonu, aslında ayan beyan ortada olan bazı gerçeklerin bir kere daha ve daha görkemli bir şekilde gün yüzüne çıkmasını sağladı. Dünyanın her tarafından insanlar İsrail’deki zulüm mekanizmasını net bir şekilde gördü. Yıllardır boykot edilmesi istenen işgale ve işgalciye destek olan markalar dünya çapında boykot edilmeye başladı. Hatta azımsanamayacak kadar çok sayıda insan Müslüman oldu ve daha fazlası ise Gazze’nin bu şanlı direnişi sebebiyle İslam’ı araştırmaya başladı. Bir avuç inanmış adam dünyadaki dengeleri tersine çeviriverdi işte… Bakmayın siz savaşın hala devam etmesine, Dünya liderlerinin suskun kalmasına falan. Kaynama noktasını çoktan aşmış sivil bir tepki var ortada. Buraya kadar her şey anlaşılır, kabul edilir ve hatta son derece mantıklı. Fakat bir de anlaşılması güç bir tayfa var piyasada. Ölüm, vahşet, fosfor bombaları, insanlık suçu gibi sözcükler bu arkadaşların bir kulağından girip, beyninin olması gereken boşlukta 3 tur attıktan sonra diğer kulağından çıkıyor. Ağızlarında çürümüş bir sakız gibi çiğneyip durdukları “ama toprak sattılar”, “ama Osmanlı’ya ihanet ettiler” safsatalarının cevabını milyonlarca kez her mecradan aldıkları halde yine de hakikate ayak diremeye devam ediyorlar. Cevaplar bir tarafa sebep ne olursa olsun hiçbir insan bu zulmü ya da varsayalım ki topraklarını terk eden atalarının suçundan dolayı cezalanmayı hak edebilir mi? Hangi yeni doğmuş bebek 90 küsur yıl öncesinin olmayan suçunun cezasını parçalanarak çekmek zorundadır?
He bir de kafatasçı bir tayfa var, normal zamanda ağızlarına almadıkları ve hatta kıllarını kımıldatmadıkları Doğu Türkistan’ı her seferinde güya koz olarak kullanıp “sizi Arap seviciler, Doğu Türkistan için sesiniz çıkmıyor ama” diyorlar. Bu arkadaşlara hep sorduk, üç popüler cevap aradık fakat bulamadık, eğer iddianızda samimiyseniz siz ne yapabildiniz Doğu Türkistan için? Ya da neden sadece Filistin’le alakalı bir direnişte bunu soruyorsunuz? Çünkü amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek… Bizi çok iyi tanırız, siz hiç yorulmayın…
Bize bu konuda sorulacak sorulara verecek doğru cevabımız hep oldu heybemizde. Yeri geldiğinde de hep anlattık. Belgelerle, mantıksal çıkarımlarla, neden sonuç ilişkileriyle, hani deliye anlatır gibi anlattık. Ama işin aslı yıllardır anlatıyoruz da, bazılarına sanki duvara konuşuyoruz…
YORUMLAR