Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Serhat Oğuz’dan Mansur Yavaş’a ironik tepki: “Allah Mansur Yavaş’tan razı olsun, kötü komşu insanı ev sahibi yaptı”

Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz’dan, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın göreve gelmesinin ardından, büyükşehir belediyesince daha önce ilçe belediyelerinin kullanımına tahsis edilen hizmet araçlarının geri alınmasına ilişkin ironik bir tepki geldi. Oğuz, “Allah Mansur Yavaş’tan razı olsun. Hani bir atasözü vardır, ‘kötü komşu insanı ev sahibi yapar’ diye. Biz de bu olaydan sonra fitili ateşledik ve belediyemize 12 adet hizmet aracı kazandırdık” dedi. Oğuz ayrıca,

Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat

Ankara Büyükşehir Belediyesi, ASKİ ve EGO’nun 2022 yılı bütçelerinin oylandığı büyükşehir belediye meclisi oturumuna, Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz’un sözleri damga vurdu.

“Vereceğiz dediniz, vermediniz”

Başkan Oğuz, Kahramankazan Belediyesi’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden 10 milyon TL tutarında kazı tahrip bedeli alacağı olduğunu belirterek, bu tutarın hakları olmasına rağmen geride kalan 2 buçuk yıllık süreçte kendilerine ödenmediğini söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a bu durumu geçtiğimiz yıl yapılan meclis toplantısında söylediğini anlatan Oğuz, “Geçtiğimiz yıl alt yapı alacakları için size ricada bulunmuştum. Siz de ‘vereceğiz başkanım’ dediniz. Sonra iki ay içerisinde 1 milyon 200 bin TL ödediniz, fakat sonrasında bir ödeme olmadı. Kahramankazan Belediyesi’nin şu anda altyapı alacağı 10 milyon TL. Burada ilgililerinden peşin olarak tahsil edilmiş bir paradan bahsediyoruz. Kanun gereği bu para Büyükşehir Belediyesi’nin kasasına giriyor. Siz de bu parayı distribütör gibi hakkı olan ilçelere dağıtmakla mükellefsiniz. Kanun gereği de 15 gün içinde dağıtmanız gerekiyor. Bize proje getirin diyorsunuz ya, bırakın projeyi hakkımız olan parayı bile ödemiyorsunuz. 17 milyar TL’lik bütçenin içerisinde küçücük bir rakamdan bahsediyoruz. Onu bile ödemiyorsunuz. Allah’a hamdolsun biz kendi kaynaklarımızla, kendi gücümüzle bir mücadele veriyoruz. Tesis de kuruyoruz, üretim de yapıyoruz, öz kaynaklarımızı da geliştiriyoruz” diye konuştu. Oğuz, hakları olan bu parayı Büyükşehir Belediyesi’nden alabilmek için ilgili kuruma resmi yazı ile başvurduklarını belirterek, bu parayı önümüzdeki günlerde alacaklarını söyledi.

“Kötü komşu insanı ev sahibi yaptı”

Başkan Oğuz, ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın göreve gelmesinin ardından, büyükşehir belediyesince daha önce ilçe belediyelerinin kullanımına tahsis edilen hizmet araçlarının geri alınmasını anımsattı. Konunun daha önce de belediye meclisinde gündeme geldiğini ifade eden Oğuz, Yavaş’a hitaben, “Siz burada araçlarla ilgili dediniz ki, ‘Arkadaşlar protokollerinizi yazın bunu uzatalım.’ Biz de yazdık. Ama sonra bir cevap geldi. Yazıda, ‘Büyükşehire ait araçları derhal teslim edin’ diye yazıyordu. Biz de teslim ettik. Gıyabında da dedim ki ‘Allah razı olsun Mansur Yavaş’tan. Hani bir atasözü vardır ya ‘kötü komşu insanı ev sahibi yapar’ diye. Biz de fitili ateşledik ve belediyemize 12 adet hizmet aracı aldık. Sonra başka ilçelerden de bu araçları aldınız ve bu araçlar atıl durumda duruyor.  Ne olurdu ilçe belediyeleri bu araçları kullansaydı” diye konuştu.

“Büyükşehir büyüklük vasfını kaybetti”

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, ASKİ ve EGO da eklendiğinde 17 milyar TL’lik bir bütçeye sahip olduğunu anlatan Oğuz, buna karşılık 25 ilçenin bütçelerinin toplamının ise 6.7 milyar TL olduğunu söyledi. 25 ilçe belediyesinin bütçelerinin büyükşehir belediyesi bütçesinin üçte birine denk geldiğini anlatan Oğuz, “Büyükşehirin bu bütçesinin yüzde 82’si merkezi hükümetten geliyor. Yeni kaynak oluşturma konusunda Ankara Büyükşehir Belediyesi bence bu bütçeye göre başarılı değil. Merkezi hükümet, Sayın Yavaş’ın yerine bu koltukta başka bir başkan da otursa ayrım gözetmeksizin bu parayı veriyor. ABB’nin kaynaklarını artırma konusunda ne yapılmıştır, ne yapmaktadır ve 2022’de ne yapacaktır” dedi. Büyükşehir belediyesi hiç hizmet yapmadı şeklindeki yaklaşımların doğru olmadığını söyleyen Oğuz,  “Ancak 17 milyarlık bütçeye sahip olan ABB, ASKİ ve EGO maalesef küçük sularda boğulmaktıdır. Dolayısıyla Ankara Belediyesi’nden bahsediyorum, ama büyüklük vasfından bahsedemiyorum. Çünkü büyüklük almakla, ceza yazmakla olmaz, çünkü büyüklük vermekle, inşa etmekle olur. İnşallah Mansur Bey, görev süresini tamamlamadan belediyemize tekrar büyüklük vasfını kazandırır” dedi.

“Parazitler, şebekeler, holiganlar var”

Başkan Oğuz, İlçe belediyeleri ile büyükşehir belediyesi arasında hizmet konusunda ne zaman bir iş birliği kurulmaya kalkılsa, bazı gerginlikler yaşandığını söyledi. Bunun nedeninin ise bu gerginliklerden beslenen bazı “parazit”, “şebeke” ve “holiganlar” olduğunu ifade eden Oğuz, “İki başkanın anlaşması ve ilçeye hizmet götürmesinden rahatsızlık duyan parazitler, şebekeler var. Benim derdim kahramankazan, sizin derdiniz Ankara, buradaki insanların derdi kendi ilçeleri. Ama derdi sadece kendisi olan insanlar var. Bunu ayıklamanın yolu bire bir iletişimdir. Eleştirmek demek, sevmemek demek değildir. Sevip sevmemek başka bir iştir. Büyükyşehir belediye başkanına saygı duyarız, hizmet talep ederiz, sorun gördüğümüz noktaları anlatırız. Bu resmi bir görevdir. Eskiden büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyesi arasında bir ayrım yoktu. Ama maalesef bu ayrım giderek keskinleşiyor. Aradaki bazı insanları bu durum holiganlaştırıyor. Bizi bu çatı altında bir araya getiren şey birbirimize duyduğumuz sevgi değil, Ankara’ya karşı üretmek zorunda olduğumuz hizmet ortak paydasıdır” diye konuştu,

Yavaş’a fide üretim tesisi önerisi

Başkan Oğuz ayrıca, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Kahramankzazan Belediyelerinin çiftçilere fide dağıttığını anımsatarak, İki belediyenin iş birliğiyle büyük bir fide üretim tesisi kurulması önerisinde bulundu. Bu işin fazla bir maliyeti olmadığını söyleyen Oğuz, yalnız işin başına bu işten anlayan insanların getirilmesi gerektiğini, Ankara’da muz yetiştirmek gibi büyük bir idealin peşine düşen bir arkadaşların getirilmemesini istedi.