Suriye de bir bahar esti ama bu bahar orada çiçekler açtırmadı, ölümler açtırdı, bir yanda ABD ve müttefikleri, diğer yanda Suriye devleti arasında toplum sıkıştı, burada taraf olmayanlar yada belirsizlikten kaçanlar başka ülkelere göç ettiler… Bunlar yoğunluklu olarak Ürdün ve Türkiye’ye sıgındılar..
Savaş başlayalı 11 yıl oldu, milyonlar yerinden oldu, milyonlar yaralandı, milyonlar öldü, milyonlar baskı ve zulüm gördü, kim ne kazandı, birde ölümler üzerinden bir şeyler kazanma hesaplar zaten baştan insani değildir… Başka ülkelere, emperyalistlerin, dış güçlerin girdiği hiçbir ülkede düzen onların istediği gibi olmadı…
Vietnam filmlerinden hatırlarız ne oldu, işgalciler plını pırtısını topladı gitti, ilk gençlik yıllarımdı Afganistan’ı Ruslar işgal etti ne oldu, kayıplar, kayıplar, bunlardan ders almayan ABD, Afganistan da ikinci işgalciydi, ne oldu işbirlikcilerinin ABD ye kalkan ucaga binmek için ucağın tutunabilecek yerlerinden tutunmaları, sapır sapır dökülmeleri daha bir sene önceydi… Sonra Irak Ne oldu, Suriye ne oldu, Libyada neler oluyor.. Hey emperyalistler…
Kendiniz vatandaşlık milliyetciligine geçmişsiniz onlarca etnik yapınıza rağmen birlik ve beraberliginizi koruyorsunuz, bir iki etnik yapı olan ülkelerrde bile etnik çatışmaları körüklüyorsunuz, buradan başarılı olmadınız mı, dinler ve mezhepler üzerinden toplumları çatıştırıyor ve çatışmadan, kaostan yararlanarak oraya barış getiriyoruz hikayesiyle o ülkelerin zenginlik kaynaklarına çöküyorsunuz… Sonuç uzayda barış adası olacak dünyamızı savaşa boguyorsunuz, yapmayın etmeyin, can paradan daha kutsaldır bilin.. Yapmayın etmeyin, bu çatışmaların neden olduğu göç yollarında yaşananlara bakın, ne canlar kayboluyor, ne zulümler yaşanıyor, siyasal çıkarlar için buna deger mi? Yerel iktidarlara da birkaç sözüm olacak, meşruiyetinizi emperyal güçlerden degil halkınızın desteğinden alın ki, halkınız sizi desteklesin… Yerel haklarada önerim emperyalistlerle işbirligi yerine devletinizle, hükümetinizle işbirliği yapın, vatandaşınız olduğunuz ülkeyi daha iyi yaşanılır bir yer haline getirin ki ülkeniz dış operasyonlara acık hale gelmesin… Gelelim Suriye düğümüne, nasıl çözülür?
Birinci amacımız Suriyenin toprak bütünlüğü, ikinci amacımız meşru bir hükümet oluşturulması veya mevcut hükümet ile devam edilmesi, sanki İran ve Rusya destegiyle mevcut hükümet ile devam edilecegi anlaşılıyor… Son zamanlarda Çin’in de orada mevcut hükümeti destekleyen söylemlerini duyuyoruz… Sonra oradaki vekil savaşcıların ikna edilerek teslim olması, şu anda orada iki büyük vekil savaşcı grubu var, biri Fırat’ın dogusunda, digerleri İblibde konuşlanmış durumda.. İblibdekileri biz kontrol edebiliriz, Fırat’ın doğusundakileri ise PKK/PYD var, ABD orada bulunabilmesini bu yapıya borçlu.. Koskoca ABD, bizim müttefikimiz, NATO da aynı güvenlik sözleşmesine imza attığımız ABD, bizim 40-50 yıldır savaştığımız örgütün destekcisi, 18 bin tır silah verildiği 60-70 kişilik bir ordu kurduğu duyumları alınıyor… Orada ABD ile işbiligi yapan PKK/PYD ye Afganistan’ı hatırlatmak isterim, burada Merkezi Hükümet ABD yanlısı, Kendinin hatırı sayılır bir asgari gücü vardı, kısmen Nato askerleri destegi vardı, buna rağmen orayı nasıl terk etti, yerli işbirlikcilerinden nasıl vazgeçmek zorunda kaldıysa.. Buna benzer son Suriye de iki üç kat daha yüksek ihtimal dahilindedir. Orada karşısında sadece Taliban vardı, Burada Suriye merkezi hükümeti, Rusya, İran ve Türkiye var… PKK yavrusu PYD yetkililerine sesleniyorum, karşı grupda sadece Türkiye arada idi, yani son görüşmelerle Dörtlü ittifak oluşuyor, yakında bu ittifak oradaki vekil savaşcıların başına binecek.. Sizlere önerim işbirligini yaptığınız ülkeleri de dinleyerek bir an önce oradaki konumuzu dörtlü ittifakın (Suriye, Rusya, Türkiye, İran) pozisyonuna çekiniz… Çözümsüzlük gerilim kazanamayacağınız bir kavganın tarafı olmamanız halinde çözüm için büyük bir adım atılmış olması demektir… Orada bir güç dengesizliği oluştu, orada bir Suriyeyi muhafaza etme ittifakı oluştu, çözüm için tek sorun vekil savaşcıların ikna edilmesi veya ….. buna dilim varmıyor!!!
Barış bize, bölgemize, dünyaya gelsin, gelmesi için daha çok barış davet edilmesi dilegiyle.. Selam ve sevgilerimle…
YORUMLAR