Terör Örgütlerinin Artık Bahanesi Kalmadı

Terör Örgütlerinin Artık Bahanesi Kalmadı

Sevgili okuyucularım, merhaba,

Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında toplumların haklarını kazanabilmesi ve demokratik uzlaşmanın kalıcı hale gelebilmesi için uzun yıllar süren bir mücadele verildi. Bu 40 yıllık süreçte, maalesef 40.000 vatandaşımız hayatını kaybetti. Terörün Türkiye'ye maliyeti ise yaklaşık 2 trilyon dolar oldu.

Bütün bu acı bedellerin ardından, Türkiye, ikinci yüzyılında demokratik uzlaşmanın önemini daha iyi kavradığı için, demokratik uzlaşmayı Ortadoğu’ya da taşımak zorundadır.

Demokratik uzlaşma, Türk, Kürt, Arap ve diğer toplumlar tarafından sağlanıyor. Ancak buna engel olmaya çalışanlar, terör örgütleridir; özellikle PKK, YPG ve PYD gibi gruplar…

Demokratik uzlaşma, toplumların haklarını tartışarak çözüme ulaşmalarını sağlar. Peki, bu haklar nelerdir?

1. Kimliklere saygı,
2. Kendini özgürce ifade edebilme,
3. Demokratik anlamda örgütlenebilme,

Almanya'dan Bir Örnek:

2017 yılı itibarıyla Almanya’da 1 milyon 483 bin 515 Türk vatandaşı yaşamaktadır. Almanya’daki Türk vatandaşlarının sahip olduğu haklar şunlardır:

1. Kimliklerine saygı gösteriliyor,
2. Özgürce kendilerini ifade edebiliyorlar,
3. Demokratik anlamda örgütlenebiliyorlar; yani siyasi parti kurabiliyor, seçimlere katılabiliyor ve meclise temsilci gönderebiliyorlar.

Bu örnekten çıkarılacak sonuç şudur: Almanya'da Türkler için özerklik, otonom yönetim veya federasyon gibi bir gereklilik yoktur. Önemli olan, demokratik hakların tanınmasıdır.

Türkiye, tüm vatandaşlarına - Türklere, Kürtlere, Araplara ve diğer topluluklara - vatandaşlık, özgürce ifade etme ve demokratik örgütlenme hakkı tanımaktadır. Bu da demek oluyor ki, Türkiye’de "Demokratik uzlaşma" mevcuttur.

Türkiye'de Durum Nedir?

1. Türkiye’de demokratik uzlaşma vardır.
2. Kürt sorunu yoktur.
3. Terör sorunu vardır.

PKK, YPG ve PYD terör örgütleri, emperyalist güçlerin desteğiyle, Türkiye’de demokratik uzlaşmayı engellemeye çalıştı. Ancak bu çabalar başarılı olamadı. Ne yazık ki, Suriye ve Irak’ta bu örgütler başarılı oldular. Bu da gösteriyor ki, Türkiye’de ve Ortadoğu’da huzuru bozan esas unsurlar terör örgütleridir.

Öcalan’ın Mesajı:

Otonom yönetim, federasyon ya da idari özerklik gibi yaklaşımlar çözüm değildir. Öcalan, ayrı bir ulus-devlet, federasyon veya özerklik gibi fikirlerin işe yaramadığını ve bu kavramlardan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. PKK’nın artık kendisini feshetmesi gerektiğini açık ve net bir şekilde ifade etti.

Bu açıklamalar, PKK, YPG ve PYD terör örgütlerinin artık bir bahanesi olmadığını gösteriyor.

PKK ve YPG Terör Örgütlerinin Durumu:

YPG Öcalan’dan bir çağrı almadıklarını söylüyor. PKK'nın silahlı kanadı ateşkes ilan etti, ancak silah bırakma kararı almadı. Bu da, PKK ve YPG Terör Örgütlerinin demokratik uzlaşmayı engellemeye devam ettikleri anlamına geliyor. Zaman içinde bu problemler çözülebilir.

Zorlu Bir Yolda İlerliyoruz:

PKK ve silahlı kanadının ateşkes ilan etmesi, Altılı Masaya dâhil olup, PKK’ya terör örgütü diyemeyen bazı siyasi partilerin, bugün PKK’nın terör örgütü olduğunu açıklamaları ve Öcalan’ın çağrısı sonrası atılan adımlar, terörsüz bir devlet için olumlu gelişmelerdir.

Varlıklarını Teröre Bağlayanlar Sevinmesin:

PKK ve YPG terör örgütleri, Öcalan’ın çağrısına olumlu cevap vermeyerek demokratik uzlaşmayı engellemeye devam edebilir. Ancak, varlıklarını teröre bağlayanlar sevinmesin.

Sonuç Olarak:

Artık PKK ve YPG terör örgütlerinin bir bahanesi kalmamıştır. Devlet, terörsüz bir gelecek için gereğini yapmak zorundadır. Türk devleti, bu konuda kararlıdır.

Selam ve saygılarımla