Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muhsin Akıl

Türkiye, Suriye’nin Kuzey’ine Operasyon İçin Düğmeye Bastı: Türkiye Ansızın Tepenize İnebilir!..

Türkiye’nin, Suriye’nin Kuzey’ine yapacağı askeri operasyon/harekat gündemden düşmüyor. Bilhassa son günlerde Rusya, İran, Suriye, ABD, İsrail ve bazı Avrupa ülkeleri bu konuda açıklamalar yapıyor. Türkiye’nin yapacağı bu askeri operasyondan hepsi rahatsız. Bazıları aleni bir şekilde aba altından sopa göstererek Türkiye’yi tehdit ediyor! Türkiye terörle mücadelede öyle bir mesafe katetti ki artık hiçbir tehdide pabuç bırakmaz!.. Kim hangi dilden anlıyorsa o dilden konuşuyor!  Yapılan bütün bu  tehditler Türkiye’nin umurunda değil.  Zaten daha önce de umurunda olmamıştı.

Terörle mücadelede sözde Türkiye’nin dostları/müttefikleri olan ülkeler zaman içinde gerçek yüzlerini göstermişlerdi. Bu ülkeler hiçbir zaman sözlerinde durmadılar. Tam tersi Türkiye’nin aleyhine hareket ederek terör örgütlerine aleni bir şekilde yardım etmeye devam ettiler. ABD başta olmak üzere Fransa, Norveç, İsveç ve Finlandiya, terör örgütü PKK/PYD ve uzantılarına açık/aleni bir şekilde silah, para, lojistik ve her türlü desteği verdiler. Artık bu durum Türkiye’yi canından bezdirtmişti.

Rusya-Ukrayna Savaşı patlak verince Finlandiya ve İsveç’in paçaları tutuşmuştu. NATO şemsiyesi altına sığınmak istediler. Böylece Türkiye’nin eline büyük bir koz geçmişti. Türkiye de bu kozunu çok iyi kullandı. Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini VETO edeceğini açıklayarak gerekli dersi vermişti. Bu hususta da bir anlaşma yapıldı. Yapılan bu anlaşma PKK/PYD’nin Avrupa örgütlenmelerinde olağanüstü bir rahatsızlık yaratmıştı. Terör örgütü sempatizanları Finlandiya ve İsveç’te protestolar ve gösteriler yaptı. Finlandiya ve İsveç, Türkiye’ye vermiş oldukları sözü tutacaklar mıydı?!

Türkiye  kendisini tehdit eden tüm terör unsurlarla tek başına mücadele etmeye başlamıştı. Yani, kendi göbeğini kendisi kesiyordu. İşte bu ülkeleri korkutan da asıl buydu. Ne yapıp-edip Türkiye’yi durdurmaları gerekiyordu. Fakat karşılarında artık o eski Türkiye yoktu! Hiçbir Türkiye’yi kandıramazdı! Türkiye bir delikten bir daha geçilmeyeceğini çok iyi öğrenmişti. O yüzden de almış olduğu tüm kararları sahada icraata koymaktan çekinmiyordu. Türkiye’nin bu kararlı, azimli ve ciddi tutumu terörle mücadele de başarı getirmişti.

Türkiye’nin 40 yıllık terörle mücadelesi başarıya ulaşmış olsa da Suriye’nin Kuzey’inde oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu izin vermemek için yapmış olduğu dört büyük harekat (Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı ve Pençe Kilit operasyonları) Rusya ve İran’ı olağanüstü rahatsız etmişti.

Bütün bu operasyonlara rağmen Türkiye için hala tehdit oluşturan güney sınırlarımızdaki güvenlik endişeleri devam etmekteydi. Sınırlarımızdaki terör tehdidinin  ve güvenlik tehlikesinin ortadan kalkması için yeni bir operasyona/harekata ihtiyaç vardı.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin güney sınırı boyunca 30 km derinliğinde güvenli bölgeler oluşturmak için yeni askeri harekat düzenleyeceğinin sinyalini vermişti. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın yeniaskeri  hareketin düzenleneceğini açıkladığı günden bu yana Rusya ve İran olağanüstü rahatsız olarak teyakkuza geçmişti.

Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentyev, Türkiye’nin Suriye’de yapacağı harekatın akıllıca bir harekat olmayacağını, böylesi bir operasyona gözyummayacaklarını,  bu planın iptal edilmesi gerektiğini belirterek sorunun şiddete başvurmadan ve barışçıl yollardan çözülmesinden yana olduklarını açıklamıştı. Ayrıca bir tepki de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’tan geldi. Esad, Türkiye’nin Suriye’nin Kuzey’ine yapacağı askeri harekata sessiz kalmayacaklarını ve karşılık vereceklerini açıklamıştı. İran ise her zaman olduğu gibi Türkiye’nin Suriye’nin Kuzey’indeki operasyonlara karşı çıkmaydı. Çoğu zaman Rusya ve İran, çoğu zaman Türkiye’ye karşı ortak tepki gösteriyorlardı.

ABD de Türkiye’nin yapacağı yeni biri operasyona karşı olduklarını ve Suriye’nin Kuzey’inde ateşkes hatlarının korunması gerektiğine dair bir açıklama yapmıştı.  Türkiye’nin yapacağı operasyona Rusya, İran ve Suriye’nin karşı çıkması doğal karşılanabilirdi fakat ya ABD’nin karşı çıkması abesle iştigaldi!.. Artık ABD, İngiltere, Bazı Avrupa ülkeleri ve Rusya, Türkiye’nin Suriye’nin Kuzey’ine yönelik ne zaman askeri operasyon yapacağını merak etmeye başladılar. Bu konuya sık sık gündeme getiren uluslararası medyanın gözü-kulağı Türkiye’deydi.

Norveç gazetesi Aftenposten’in Cumhurbaşkanı İletişim Daire Başkanı Fahrettin Altun ile yapmış olduğu röportajda bu konuyla ilgili “Türkiye’nin askeri harekatı Rus makamlarının rızası veya desteği olmaksızın başlayabilir mi?” sorusuna da cevap verirken Türkiye’nin kendi göbeğini kendisin keser hale geldiğini belirterek operasyonla ilgili kimseden izin almaya gerek duymadığını özellikle belirtmiştir. Ayrıca 26 Mayıs’taki Milli Güvenlik Kurulu’nun sonuç bildirgesine göre Türkiye’nin yapacağı operasyonla komşularımızın toprak bütünlüğünün hedef alınmadığı belirtilmişti. Operasyonların ülkenin korunması ve kollanması için yapıldığı açıklanmıştı

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan 26 Ağustos Malazgirt Zaferi 951. yıldönümü etkinliklerinde Türkiye’nin Suriye’nin Kuzeyi’nde yapacağı askeri operasyon üzerine Rusya’ya anladığı dilden konuşarak gerekli cevabı vermişti.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar “Biz yaptığımız operasyonlarla ülkemizin güneyinde oluşturulmak isteyen terör koridorunu engelledik. Buna kesinlikle müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Tereddütsüz her türlü müdahaleyi yapacağız. Yeri ve zamanı geldiğinde gereğini yapmakta azimliyiz. Özellikle şu son dönemde Tel Rıfat ve Münbiç bölgesi tamamen terör yuvasına, terör yatağına döndü. Buradan gelen tacizler binleri aştı. Bunlara karşı biz hiçbir şekilde durmadık, durmayacağız. Yapılması gereken ne varsa bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da misliyle karşılık vereceğiz. Bölgemizde terörün, teröristlerin hiçbir geleceği yok. Bunun herkes tarafından anlaşılması lazım. Bunu tekrar tekrar her vesileyle açıkça, teferruatlı bir şekilde söyledik, söyleyeceğiz.”

Hatırlarsanız geçtiğimiz günlerde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, 23 Ağustos’ta Rusya’nın başkenti Moskova’da bir araya gelmişti.  Moskova’da Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile görüştükten sonra Türkiye’nin yapacağı askeri operasyon ile ilgili “Suriye’de askeri bir gerilim kesinlikle kabul edilemez” diyerek aba altından sopa göstermişti.

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın cevabı gecikmemişti. 26 Ağustos Malazgirt Zaferi 951. yıldönümü etkinliklerinde Rusya Dışişleri Bakanı Resgey Lavrov’ın dolaylı tehdidin hatırlatarak “Bize parmak sallayanların samimiyetsiz ifadelerini dikkate almıyoruz. Operasyonlarımızı sürdüreceğiz. Bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek çok sert bir tepki vermişti.

Oysaki Rusya, İran ve Türkiye, Suriye konusunu Astana’da alınan kararlar doğrultusunda hareket edeceklerine dair mutabık kalmışlardı. Çoğu zaman Rusya ve İran bu format dışında hareket ediyordu. Türkiye’nin bu duruma sessiz kalacak hali yoktu. Elbet ki anladıkları dilden bir cevap verecekti.

ASIL CEVAP, Türkiye’nin Suriye’nin Kuzey’inde yapacağı askeri operasyonla verilecek!.. Bu sefer bu askeri operasyonun faturası Türkiye’ye biraz pahalıya patlayabilir!.. Fakat Türkiye bu konuda her şeyi göze aldı. Ne pahasına olursa olsun bu operasyonu yapmaktan vazgeçmeyecek. Hiçbir tehdide de pabuç bırakmayacak.

Rusya, İran ve Suriye bu operasyona karşı büyük önlemler alacaklar. Türkiye’nin bu operasyondan vazgeçmesi için sürekli uyarıyorlar. O yüzden operasyon öncesi sürekli Türkiye’ye müzakere çağrısı yapıyorlar. Türkiye çıkmış olduğu bu yoldan asla dönmeyecek. Sonuç ne olursa olsun sınır güvenliğimizi Suriye’nin Kuzey’inde 30 kilometrelik derinliğe ulaşacak. 

Türkiye’nin Suriye’nin Kuzey’inde yapacağı son operasyonu engellemek için baskılar devam edecek. Türkiye’de çokbilmiş bazı gazeteci-yazarlar yapılacak operasyona karşı çıkmakla kalmıyorlar akıllarınca iktidara ‘ders/akıl’ veriyorlar:  Neymiş, Türkiye hem vurup hem de masaya oturmak gibi bir hayali varmış! Bu da diplomasi trafiğine uygun değilmiş. Yahu siz kimden yanasınız?! Türkiye ateşten gömlek giymiş terörle mücadele ederken, sınır güvenliğini sağlamak için her şeyi göze almışken ve bu mücadelede büyük bir başarı yakalanmışken hala aklınız nerde?! Kime akıl veriyorsunuz?!

Öte yandan Şam yönetimi Suriye Milli Ordusu’nu Türkiye’nin kontrolünden çıkartmak ve devre dışı yapmak için her yola başvuruyor. Tabi için de benzer yollar düşünüyor! Türkiye’nin son günlerde Şam Yönetimi’ne yakınlaşma sinyalleri gönderdiği iddiaları da yazılıp-çiziliyor! Aslında bu yakınlaşmayı isteyen Türkiye mi yoksa Şam yönetimi hele bir araştırsınlar. Ya da bu yakınlaşmayı isteyen farklı bir güç mü bunu da araştırsınlar.

Bu operasyona karşı çıkan ülkelerin başında önce ABD geliyor. ABD Başkanı Joe Biden NATO zirvesinde ‘hayır/olmaz’ demişti. Tahran zirvesinde Rusya ve İran da ‘hayır/olmaz’ demişti. Bazı Avrupa ülkeleri de ‘hayır/olmaz’ babında mırıldanmışlardı. Peki, Türkiye bu mırıldanmalara kulak vermiş miydi?! Elbet ki HAYIR.. Bütün bu tepkiler Türkiye’nin umurunda bile değildi. Türkiye bildiği yoldan gidiyordu.

Hele bir düşünün son günlerde Şam Yönetimi ile SDG neden bu kadar yakınlaştı! Bu yakınlaşmanın altında ne var?! Şam Yönetimi istediği kadar Türkiye’yi suçlasın, Türkiye’yi işgalci görsün ve kendini haklı çıkartmaya çalışsın, gerçekler hiçbir zaman balçıkla sıvanmaz.

Bir de Şam Yönetimi’nin üç şartı olduğunu çıkarttılar. Türkiye’den bazı gazeteci-yazarlar da buna çanak tutuyor. Neymiş efendim, Türkiye sözde işgal ettiği topraklardan geri çekilirse, İdlip, Afrin ve diğer bölgelerdeki cihatçı grupları ve Suriye Mili Ordusu’nun emrindeki silahlı grupları desteklemekten vazgeçerse  ancak o zaman Türkiye ile masaya oturacak mış MIŞ!..

Ortadoğu’da bilhassa Suriye-İran-Irak üçgeninde Türkiye’nin denklem kurmaya başlaması birçok ülkeyi rahatsız etmişti. Eskiden denklemleri ABD, Rusya veya Fransa gibi ülkeler kuruyordu. Artık devir çok değişti, artık denklemi Türkiye kurmaya başladı!.. Şu andaki denklemi de Türkiye kuruyor. Asıl hazmedemedikleri de bu durum.

ABD başta olmak üzere Rusya, Suriye, İran ve İsrail Türkiye’nin Suriye’nin Kuzey’inde 30 kilometre derinliğe ulaşmasını istemiyorlar. Türkiye’nin kontrolünde tampon bir bölgenin kurulmasına karşılar. Oysaki Türkiye’nin tek derdi vardı terörü sınırlarının ötesine atarak geldiği yere göndermek. Hatta daha da güvenceye almak için geldiği bölgede hapsetmek ve kontrol altında tutmak. Yeri ve zamanı gelince de tüm terör odaklarını imha etmek. Türkiye’nin hiçbir komşu ülkesinin topraklarında gözü yoktur. Ne zaman ki terör örgütleri yok olur, Türkiye’nin güvenliği garantilenir ve Suriye’nin toprak bütünlüğü de sağlanır Türkiye ancak o zaman Suriye’nin Kuzey’inden çekilir. O’nun dışında Türkiye’yi Suriye’nin Kuzey’inden atabilecek/çıkartabilecek hiçbir güç yoktur.

Fakat, Türkiye’nin Suriye’nin Kuzey’ine yapacağı son askeri operasyonu engellemek için korkunç senaryolar, planlar ve tezgahlar hazırlandı! SON ASKERİ OPERASYON ÇOK FARKLI OLACAK!.. Türkiye’nin her şeyden haberi var!.. Türkiye şu anda onların bütün senaryoları, planları ve tezgahlarını bozacak OLAĞANÜSTÜ BİR İRADE İLE hareket ediyor. Ve Türkiye ne yapıp-edip Suriye’nin Kuzey’inde 30 kilometre derinliğe ulaşarak GÜVENLİK KORİDORUNU ve GÜVENLİ BÖLGELERİ  OLUŞTURACAK…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER