Türkiye’nin şu anda üç büyük sorunu var. Birisi ekonomik yönden enflasyon ve hayat pahalılığı, diğeri gayri milli ve ahlaki yozlaşma, öteki de içimizdeki vatan haini ve işbirlikçilerin önüne geçilememesi… Türkiye bu üç büyük sorunu çözmedikçe kendi içinde müreffeh kalkınma seviyesine yükselmesi ve rahata/huzura kavuşması mümkün değil. Ekonomik yönden enflasyon ve hayat pahalılığı sorunun çözümü yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve T.C. Merkez Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın uygulayacağı ekonomik politikalara ve ekonomiyi ilgilendiren diğer bakanlıkların akıllı, mantıklı ve tutarlı adım atmasına bağlı.
11 Nisan 2022 tarihinde Başkent Postası’nda “Pahalılığa, Enflasyona ve Zamlara AT GÖZLÜĞÜ İLE BAKMAYALIM!..” başlıklı yazımda “Türkiye’deki enflasyon ve hayat pahalılığı toplumun bütün katmanlarına sıçramış durumda. Şu anda halk büyük bir geçim derdine düştü. Alım gücünün düşmesi vatandaşı borçlanmaya sürükledi. Çarşıda, pazarda, sokakta, kahvede, parkta kime sorsanız pahalılıktan, zamlardan, geçim derdinden söz eder oldu. Kiraya, gıdaya, doğalgaza, elektriğe yapılan zamlar halkın dilinden düşmüyordu. Artık marketler cep yakıyordu. Vatandaşın eli cebine titreyerek uzanıyordu. Herhangi bir vatandaşa hayat pahalılığı, enflasyon veya zamlarla ilgili bir soru sorulduğu zaman cevap olarak bin ah işitiliyordu… Çünkü alım gücünün düşmesi, zam oranlarının yükselmesi, maaşların yetmemesi artık vatandaşı canından bezdirmişti…” diyerek bu konuya ışık tutmaya çalışmıştım.
Öte yandan Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu milli ve ahlaki sorunun çözümüne yönelik 16 Haziran 2022 tarihinde Başkent Postası’ndaki “Türkiye’nin Milli, Ulvi ve Ahlaki Dirilişi!..” başlıklı yazımda bazı önerilerde bulunmuştum: “Türkiye uluslararası siyasi arenada, ekonomide, teknolojide, savunma sanayiinde, bilimde vs. daha birçok alanda çağ atladı ve gelişmiş ülkeler seviyesine yükseldi. Bu konuda diyecek hiçbir sözümüz yok. Fakat devleti ve milleti ‘devlet ve millet’ yapan çok önemli değerler, ilkeler ve kurallar konusunda maalesef yeterli düzeyde hiçbir çalışma yapılamıyor. Türkiye’nin AHLAKİ yönden kangren olmuş büyük bir eğitim ve kültür sorunu var. Toplum olarak milli ve manevi değerlerden kopukluğumuzun sonuçlarını görmeye başladık. Kamusal alanda cinsel ilişki vakaları, toplum olarak nereden-nereye geldiğimizin açık bir göstergesi olsa gerek. Yüzlerce yıllık bir ağaç düşünün! Hala dimdik ayakta, yemyeşil ve görkemli! Fakat içten-içe kurtlar kemiriyor!.. Bu ağaç daha kaç yüzyıl veya kaç yıl daha ayakta durabilir?! Bu ağacı besleyen toprak (milli ve ulvi değerler), bu ağaca besleyen su (inanç ve ahlak), bu ağacı besleyen hava (tarih ve kültür)) BOZULMUŞSA bu AĞAÇ daha ne kadar bir zaman daha ayakta kalabilir?!”
Ve asıl tehlike ve en büyük sorun da içimizdeki gayri milli ve vatan hainlerinin önüne geçilememesi… Türkiye ne zaman siyasi, ekonomik ve uluslararası sıkıntılar yaşasa vatan haini işbirlikçiler harekete geçerek akla-hayale gelmedik entrika, yalan ve iftiralarla saldırıyorlar. 28 Şubat, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerinde devlet ve millet olarak bunları görüp-yaşadık. Türkiye bir an önce sözkonusu bu üç soruna (Enflasyon ve hayat pahalılığı, gayri milli ahlaki yozlaşma ve vatan haini işbirlikçiler) neşter atmalı ve çözüm yolları bulmalı.
Türkiye ne kadar siyasi, kalkınma, savunma ve dış politikada ilerlerse ilerlesin kangren olmuş bu üç büyük sorunu çözmedikçe asla ve asla amacına/hedefine ulaşamayacaktır. Türkiye’nin geleceği bu üç büyük sorunun çözümüne bağlı.
YORUMLAR