Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Türkiyemiz için neler yapmalıyız?

Bir sürü adam, toplanmış bir kitap yazmışlar. Kitabın ismi bile hatalı…

“Türkiye için ne yapmalı?” demişler. Böyle bir suali meselâ ABD sorabilir, bir thinktank’a vazife verir, Türkiye üzerine bir strateji çalışması olarak sualin cevabını ister.

Sen bu ülkenin çocuğu isen, devletine de düşman değilsen evvelâ “Türkiyemiz” diye başlarsın…

Sonra da “ne yapmalı?” değil, “neler yapılmalı (yapmalıyız)?” falan dersin. Zira dert bir değil, elvan elvan, ve binaen’aleyh bir kişinin harcı değil yapılması gerekenler. Burada da enaniyet yàni kibir yanında fevkalâde ciddî bir imlâ hatası da var.

Fakat benim anlayamadığım şu, onca adam bir sürü şey yazmış kitaba. Belli ki yanlış akıl yürütmeler de olsa kafa yormuşlar. Kemalizm elden gidiyor mudur nedir?

Yahu ne gerek vardı ki, gidersiniz Anıtkabir mabedinize, “Ata’m” dersiniz, reverans ve saygı duruşunda gözlerinizi yumar bütün cevapları alırdınız…

Biraz uyanıklarınız da Kemalizm kitaplarına yumulur orada cevap ararlardı. Tabi 2500 liraya satılmış fotoğraflarla şişik telifat-ı acuzeden değil, gerçekten Atatürkçü eski bazı ilim sahibi isimlerde araştırırdınız.

Neyse ben size yardımcı olayım dedim. Bakın öyle fazla araştırma da gerektirmiyor Türkiye’nin hal-i pür melâli. Haberleri izleyin yeter.

Geçmiş senelerde hatırlayınız, millî bir motosikletçimiz villasının üst kat penceresinden havuza atlamış, ayağı burkulmuş, hastaneye kaldırılmıştı. Kafanız çalışıyorsa bu ciddî bir belgedir meselâ.

Eski (belge niteliğindeki) haberlere devam edeyim: Sanatçı (!) bir kadın sahnede “ben hamileyim” diye bağırmış, çok alkışlanmıştı…

Bunlar da yenileri: Ankara’yı hálâ sular basıyor şiddetli yağmurlarda Ankara felâketi yaşıyor, milyon dolar zararlar meydana geliyor. Bazı dangalaklar da hálâ “Mansur Yavaş CB adayımız olsun” diyebiliyor…

Eskinin buğday ambarı Türkiye’ye, yurtdışından ekmeklik buğday ithal ediliyor.

Bazı üçkâğıtçılar milyarlarca lira para kazanırken küçük esnaf yok olmuş, karapara aklayanlar küllerinden yeniden çoğalıyor, mafya hem para hem siyaset merkezi olmuş… Bunlardan birinin başındaki adam Türkiye siyasetini yeniden dizayn etme görevi almış…

Osmangazi köprüsünde, Üçüncü Boğaz köprüsünde cep telefonu ile sefie çekenler trafik kazalarına sebep oluyor, tatile gidenler otoyolları kilitlemiş, insànlar sıcak altında çıldırmış, tatil daha başlarken zehir olmuş.

Artık rutin olağan hale gelen suçlar; kadın ticareti, uyuşturucu, zararlı ve zehirli gıda maddeleri ticareti tam gaz…

Hastahaneler köklü değişiklik yapılıp ŞİFAHANE olamıyor, hekimler hastalarını müşteri görüyor, gerekli veya gereksiz MR cihazlarına sokup radyasyonluyor, kan alıp dehşetli tahliller yapıyorlar. Aşırı ilaç tüketimi var. Fabrikalar durumdan çok memnun. Hastalıklar hızla artıyor.

Faydasından çok zararı olan aşılamalar da tam gaz… Yakında dördüncü doz, beşinci doz diyecekler ve ilâ nihaye insànlık virüs üreticileri yüzünden çile çekip duracak…

Che Guevara darbeci bir terörist idi. Sözde darbe karşıtı Paganlar ve Dönmeler onu çok seviyor, savunuyor. Fidan Che Guevara, Fidan Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve Atam Mustafa Kemal… Yerseniz…

Bunlardan beteri de şu: Birbirinden kopuk bin parçaya ayrılmış param parça Müslüman kesimde en ufak bir birleşme, tek bir Ümmet olma, râşid bir İmam’a biat ve itaat etme, bütün Müslümanlara şâmil ortak bir plan ve program yapma, Suriye’nin durumuna düşmeme için tedbir alma girişimi yok. Eski hamam eski tas.

Ve dili bozuk, gönlü bozuk herifler soruyor: Türkiye için ne yapmalı?

El cevap: Gölge etmeyin başka ihsan istemez. 18.07.2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER