UMUDA YOLCULUĞUN ŞİFRESİ ÖZE DÖNÜŞ
31 Mart 2024 yerel seçimlerinin hem muhalefet hem de iktidar bloğu açısından şaşırtıcı
ve sarsıcı etkileri olmuştur. Henüz genel seçim sonuçlarının üzerinden bir yıl geçmeden yapılan yerel seçimler iktidara ciddi bir uyarı vermekle beraber muhalefet açısından ise umudunu yeşerten bir kredi açmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi 2023 yılında gerçekleşen genel seçimlere büyük bir umutla
girmiştir ancak seçim sonuçları beklentilerin aksine iktidarın mutlak zaferi ile sonuçlanmıştır. Genel seçimlerden yerel seçimlere giden süreçte Türkiye’deki ekonomik kriz derinleşmiş, iktidar millete verdiği sözleri yerine getirmemiş, iktidarın uyguladığı ekonomik politikaların
yükünü yoksul halk kitleleri, emekçiler ve emekliler çekmiş bu yönüyle iktidarın inandırıcılığı ilk defa büyük bir darbe almıştır.
Ülkedeki ekonomik ve sosyal ahval böyleyken ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet
Halk Partisi bir değişim sürecine girmiş ve siyasi tarihimizde az rastlanır bir şekilde kurultayla genel başkan değişikliğine gitmiş ve bu değişim toplumda Cumhuriyet Halk Partisine olan inanç ve güveni tazeleme fırsatı vermiştir. Her ne kadar yerel seçimlere gidilirken aday belirleme dönemindeki yoğun tartışmalar, söz verilen ön seçimin yapılmaması yine parti içinde ikili bir iktidar görüntüsü parti içi tartışmaları ileri bir noktaya taşısa da Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni parti içi değişimi birtakım eksik unsurlarına rağmen onaylamış ve mevcut Cumhuriyet
Halk Partisi yönetimine destek olmuştur. AKP parti içi örgütsel yapısında bir sorun yaşamazken seçmenleri üzerinde ciddi sorun yaşamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi ise parti içi örgüt bütünlüğünü sağlayamasa da seçmenler nazarında konsolidasyonu sağlamıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi yeni yönetimi bir yönüyle isteyerek ve hedefleyerek bir yönüyle de buna mecbur kalarak tek başına seçime girmiştir. Daha önceki parti yönetimi uzun
yıllardır başarılı olmanın yolunu Türkiye sağıyla ittifak kurmak, politik hattı sağa çekmek ve 6’lı masa gibi parti tabanında kabul görmeyen denemeler yapmış ve başarısız olmuştur. Değişen parti yönetimi ise milletin kendisi ile ittifak kurarak , özgücüne inanarak, genç kadro tercihi ile milletin karşısına çıkmıştır. Bu tercih millet tarafından benimsenmiştir. Öze dönüş sinyalleri
partide bir motivasyon ve konsolidasyon sağlamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi bu politikasını yeni döneme taşıyabilirse büyük başarılar sağlanması kaçınılmazdır. Halk Partisinin ışıldayan dimağlarından oluşan örgütüne dönüşü güçlü bir örgütsel yapı sağlayıp her türlü ilkelliğin ve hatanın karşısında kuvay-ı milliye cesaretiyle ve duruşuyla halkçı iktidarın önünü açacaktır.
Seçim sonuçları göstermiştir ki; milletin umudu Cumhuriyet Halk Partisidir ve bu seçimler umudu yeşermiştir. Yirmi iki yıllık ezber bozulmuş Anadolu’nun dört bir tarafında
umut kazanmıştır. Söz konusu başarıyı zafer olarak görmemek gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi önemli ve stratejik birçok belediyeyi kazanmıştır ancak totalde iktidar bloğunun altında oy almıştır. Büyükşehir olmayan birçok il merkezlerini Cumhuriyet Halk Partisi almıştır ancak bu illerin ilçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde iktidar bloğu daha fazla oy almıştır. Cumhuriyet Halk Partisi il merkezleri ve metropollerde başarısını artırırken ilçe merkezleri ve kırsalda aynı başarıyı gösterememiştir. Cumhuriyet Halk Partisi son genel seçimlere göre Türkiye’nin neredeyse önemli bir coğrafyasında ya birinci bir parti olmuştur ya da ciddi bir oy artışı sağlamışken Doğu ve Güneydoğunun birçok ilinde önemli oranda oy kaybederken bazı bölgelerde neredeyse oy alamamıştır. Bu sonuçlar Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’de iktidar
olamamasının en büyük nedenleri arasındadır. Bu başarısız bölgeler kaderine terk edilmemelidir. Yeni örgütlenme modelleri ve hedefleriyle buralarda da başarının sağlanacağı
kanaatindeyim. Yerel seçimlerden sonra iktidar bloğunun Türkiye’nin özüne ve sosyolojisine uymayan kendine özgü cumhurbaşkanlığı modelinin yeniden tartışmaya ve parlamenter sistemin yeniden inşasının tartışmaya açmasını beklemekteyim. Çünkü bu mevcut sistem AKP iktidarını diğer ittifak ortakları ile seçim öncesi koalisyon yapmaya zorlamakta ve mecburiyet demokrat ve liberal çevrelerin desteğini hızlıca azaltmaktadır. İktidar olası talebinden bağımsız olarak parlamenter sistemin tartışmaya açılması Türkiye için büyük bir ihtiyaç olduğu açıktır. Cumhuriyet Halk Partisi seçim sonuçlarını doğru analiz ederek bu süreci kendi seçim stratejisinin de dışında etkenlerin de olduğu saptaması yaparak iktidar tabanının sandığa daha az katılım sağlaması ve iktidar içindeki çözülmeyi de dikkate alarak planlı, programlı, bütünsel bir hazırlık yaparak kendi özgücüne, kadrolarına ve değerlerine güvenerek toplumsal algıyı doğru yöneterek iktidar yürüyüşünü sürdürmek zorundadır.
ÇÜNKÜ CHP TÜRKİYE’NİN
UMUDUDUR.