Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

…yanlış Anlaşılma ve Filistin/Gazze Üzerinden Türkiye’ye Yönelik Algı Operasyonları!..

Türkiye’nin canla-başla Filistin/Gazze halkının yanında olması, bütün gücüyle siyasi, ekonomik, psikolojik her türlü desteği vermesi, İsrail ve müttefiklerini son derece rahatsız etmiş olacaktır ki Türkiye aleyhine büyük bir yalan ve iftira kampanyası başlattılar… AK Parti iktidarının 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde almış olduğu yenilgiyi fırsat bilen iç ve dış mihraklar, Türkiye’yi (ki mevcut AK Parti iktidarını) hedef tahtasına koyarak yalan, iftira ve algı operasyonları ile saldırıyorlar…

Türkiye’nin canla-başla Filistin/Gazze halkının

Muhsin AKIL

Değerli okuyucularım, öncelikle mübarek Ramazan Bayramınızı canı gönülden kutluyorum. Geçen hafta içinde 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde büyük bir yenilgi alan AK Parti iktidarına yönelik ağır eleştiriler içeren seri yazılarımda sanki ‘hedefim AK Parti iktidarı ve amacım Cumhurbaşkanı Erdoğan’mış gibi yanlış anlaşıldım! Sanki ‘yıllarca AK Parti iktidarını öv, destekle ve şimdi de yerin dibine geçir’ mantığı zuhur etmiş gibi bir algı oluştuğuna şahit oldum. Hayır, hayır, asla… Gerçek öyle de değil… Ne övdüm ne de destekledim! Ne yerdim ne de köstekledim!

Doğrusu, yıllarca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti iktidarının “Doğrularına DOĞRU Yanlışlarına Yanlış” dedim. Yazılarımı okuyan bazı okuyucularımda böylesi bir algı oluştuğu bilgisini geldi kulağıma… Bu kanıya varan okuyucularımın beni iyi tanıyamadıklarını anlıyorum. Gerçi Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tüm bu yalan, iftira ve algı operasyonlarına karşı gerekli cevabı (bütün delil/kanıtları ile birlikte) vermişlerdir. Şu anda asıl bizi ilgilendiren konumuza geçmek istiyorum.

Yahu ben yıllarca fikrimden, zikrimden ve düşüncelerimden asla ve asla taviz vermedim. Vermem de… Beni tanıyanlar bu yönümü çok iyi bilir. Sadece çoğu zaman yanlış anlaşılıyorum! Benim hakkımda yanlış düşünceye sahip olanlar bu söylediklerimin doğruluğu için geçmişe gidip Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti ile ilgili tüm yazılarımı baştan-sona okumalarını tavsiye ediyorum. Ancak o zaman beni çok iyi anlayabilirler ve tanıyabilirler! Şayet böyle yaparlarsa geçen haftaki yazılarımın aslında hangi amaçlı yazıldığı da ortaya çıkar. Ve şimdi gelelim asıl konumuz olan Filistin ve İsrail ile ilgili Türkiye, Erdoğan ve İktidara yönelik yalan ve iftira dolu algı operasyonlarına…

Ne yazık ki 7 Ekim’den bu yana geçen 6 aylık süre içinde İsrail’e karşı hiçbir ülke ambargo kararı almadı! Bugün İsrail’e karşı ambargo uygulayan ilk ve tek ülke Türkiye olmuştur. Yine bugüne kadar Gazze’ye en çok yardım ulaştırabilen iki ülkeden birisi Türkiye’dir. Maalesef bu gerçeği çok iyi bilip-gören İsrail, Türkiye’ye karşı jet yakıt iddiası başta olmak üzere birçok dezenformasyon hareketi başlattı. Son günlerdeki yalan ve iftira dolu haberlerin ana kaynağı yine İsrail’in ta kendisidir. Amaç, Türkiye’nin uluslararası itibarını, prestijini ve güvenirliğini sarsmak… Yani, Türkiye’yi uluslararası arenada itibarsızlaştırmak…

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana geçen süreç içinde Filistin/Gazze’de (Gazze Şeridi) yapmış olduğu zulüm, vahşet ve soykırım sonucu bugüne kadar 14.500’ü çocuk, 9.560’ı kadın olmak üzere toplam 33 bin 207 Filistinli ölmüştür. Ayrıca 75.933 Filistinli de yaralanmıştır. Enkaz altında hala binlerce Filistinli var… Ve böylesine korkunç bir zulüm, vahşet ve soykırım karşısında Türkiye sessiz kalacak ha!..

Türkiye sadece 7 Ekim’den bu yana değil tam 75 yıldır Filistin halkının yanında olmuştur. Filistinlileri hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Gerçek bu olduğu halde şu içinde bulunduğumuz günlerde Türkiye’ye (bilhassa Cumhurbaşkanı Erdoğan ve mevcut iktidara) yönelik yalan ve iftira dolu saldırıların gerçek amacı ne olabilir dersiniz?! Zannederim, AK Parti iktidarının 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde almış olduğu yenilgiyi fırsat bilerek içlerindeki kini, husumeti ve öfkeyi ortaya dökmek isteyenlerin dış ve iç müttefik güçlerin birlikte hazırlamış oldukları yeni bir planı/oyunu sahneye koymaya çalıştıklarının ayak sesleri olsa gerek bütün bu olup-bitenler…

İsrail hakkında açılan soykırım davası devam ederken Uluslararası Adalet Divanı’nın almış olduğu karar ortada iken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BKGK) ateşkes çağrısı yaparken mübarek Ramazan ayında Gazze’ye yönelik saldırılarını devam ettiren İsrail’e karşı Türkiye’nin yeni tedbir kararları alması kadar doğal bir şey olamazdı. Türkiye, yapmış olduğu yardımların hiçbir engel olmadan Filistin/Gazze’ye ulaşıncaya kadar ve ateşkes ilan edilinceye kadar bu kararından vazgeçmeyeceğini bütün dünyaya duyurdu.

Türkiye, İsrail’in Filistin halkı üzerindeki zulmü, vahşeti ve soykırımına karşı olağanüstü tepki göstermesi yeni değildir. İsrail’in Filistin topraklarını işgal ettiği yıldan bu yana kararlılığından vazgeçmemiştir. Türkiye, Filistin halkının uluslararası açıdan meşru ve haklı taleplerini her zaman savunucusu olmuştur. Türkiye, 1967 sınırları doğrultusunda egemen bağımsız ve egemen toprak bütünlüğünü ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin varlığının vazgeçilmez olduğunu ısrarcı tutum ve tavrı ile uluslararası her mercide savunmuştur.

Türkiye, aynı şekilde 7 Ekim’den şu içinde bulunduğumuz günlere kadar İsrail zulmüne, vahşetine ve soykırımına karşı olağanüstü bir tavır sergileyerek her zaman Filistin/Gazze halkının yanında olmuştur. Nihayetinde Türkiye’nin canla-başla Filistin/Gazze halkının yanında olması, bütün gücüyle siyasi, ekonomik, psikolojik her türlü desteği vermesi, İsrail ve müttefiklerini son derece rahatsız etmiş olacaktır ki Türkiye aleyhine büyük bir yalan ve iftira kampanyası başlatıldı. Türkiye’yi (ki mevcut AK Parti iktidarını) hedef tahtasına koyarak akla-hayale gelmeyecek yalan, iftira ve algı operasyonları ile yıpratmaya çalışıyorlar.

Yapmayın yahu, Türkiye tarihin hiçbir döneminde İsrail zulmüne seyirci kalmamıştır. Şu andaki mevcut AK Parti iktidarı da 22 yıldır hükümet olarak İsrail’e en ufak bir taviz vermemiştir. Tam aksine İsrail zulmü, vahşeti ve soykırımı her zaman kınanmıştır. Hatta Türkiye Cumhuriyeti tarihinde İsrail’e yönelik en sert tepki şu andaki mevcut iktidar döneminde gösterilmiştir. 29 Ocak 2009 tarihinde İsviçre’nin Davos kentinde yapılan Dünya Ekonomik Paneli’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘One minute: van minüt’ çıkışı ne çabuk unutuldu! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail Başbakanı Şimon Peres’in gözlerinin içine bakarak “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz… Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü çok iyi biliyorum…” sözleri ne çabuk unutuldu! Zaten İsrail’in çocukları nasıl öldürdüğüne (17 bin 500 çocuğu öldürerek) 7 Ekim’den bu yana geçen 6 aylık süre içinde bütün dünya şahit olmuştur.

…evet ne çabuk unutuldu da şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve şu andaki mevcut AK Parti iktidarına yönelik akla-hayale gelmedik yalan ve iftiralarla büyük bir dezenformasyon kampanyası yürütülüyor. Hem de sözde Filistin üzerinden!.. Çok kurnazca hazırlanmış bir planın önce senaryoya aktarılması sonra da filminin çekilmesi!.. Geçmişte yaşanan olayların (‘Gezi” benzeri) yeniden tekerrür etmesi için sokaklara çıkılarak sözde Filistin’e destek (art)niyeti ile şu andaki mevcut iktidarı karalayıcı, yıpratıcı ve aşağılayıcı sloganlarla… Acaba ‘tutar mı(?!) dercesine… Yalan ve iftira dolu algı operasyonlar ile ortalığı toz-duman etmeye kalkışmaların asıl niyeti veya asıl hedefi ne olabilir dersiniz?! Evet, perde arkasında yatan asıl gerçek ne olabilir?! Tutmaz efendiler tutmaz!.. Bilinçli, şuurlu ve inançlı olanlar aynı delikten bir daha geçmez ve aynı tuzağa bir daha düşmez…