YİNE DERİN DEVLETÇİLER !..

Türkiye ne çektiyse, bu millet ve bu devlet ne çektiyse kendini  derin devletin başı, ekibini ve çevresini de ‘derin devlet’ yerine koyan maceraperest, hayalperest, egoist, paronayak, çıkarcı/rantçı, sahte derin devletçilerden çekmiştir. Çünkü sözde sahte derin devletçilerin içinde gerçekten devletin önemli birimlerinde görev yapmış, rütbeli, makam sahibi asker, sivil, istihbaratçı, sözde mafya lideri bazı insanlardan oluşan gurupların adı ne yazık ki yıllarca ‘derin devlet’ adıyla lanse edilmişti.

Türkiye’de sözde sahte derin devlet oluşumunun ana etkenleri arasında NATO, Gladio, Kontrgerilla vardır. NATO, Gladio ve Kontgerilla’nın perde arkası merkezinde (ana komutasında) ABD’nin olduğu zaten biliniyor. Maalesef Türkiye’deki askeri darbelerin perde arkasında bunlar vardı. Türkiye’nin başına 40 yıl önce bela edilen PKK ve FETÖ terör örgütlerinin perde arkasında bunlar vardı. Türkiye’deki ideolojik kavgaların, toplumsal kaos ve kargaşaların, etnik ve dini ayrışmaların perde arkasında bunlar vardı. İşte bunlar (ABD, NATO, Gladio ve Kontgerilla) suyunun suyu olan sözde sahte derin devletçileri de  kullandılar.

Bundan 20 yıl öncesine kadar Türkiye’nin yıllardır ilerleyememesinin, siyasi ve ekonomik istikrarı yakalayamamasının ve toplumsal birlik-beraberliği sağlayamamasının sebebi  bahsetmiş olduğumuz bu (NATO, Gladio, Kontgerilla) üç ana etkendi. Çok geçte olsa bu acı gerçeği gören Türkiye, çok büyük bedeller ödeyerek özüne, gerçek kimliğini, milli ve ulvi değerlerine dönebildi. Türkiye, tüm dış kaynaklı unsurları bünyesinden atmakla işe başladı. Sonra siyasi ve ekonomik bağımsızlık yolunda adımlar atarak gücünü güç kattı. Daha sonra da uluslararası alanda özgür ve hür iradesiyle gerçek varlığını ortaya koyabildi. Ve dünyanın en saygın ve güvenilir ülkesi oldu.

Türkiye siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri ve istihbarı vs. her alanda güçlenerek dünyaya kendisini kabul ettirmesini bildi. Türkiye, dik duruşu, cesareti ve uluslararası barışçı bütün yönlerini dünyaya kabul ettirdi. Hem de yapılan bütün baskılara, tehditlere ve ambargolara rağmen… Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki arabuluculuğu, dünyayı kasıp-kasıp kavuran tahıl krizini çözmedeki başarısı ve küresel bir denge olarak AB, BM, NATO ve diğer tüm uluslararası kuruluşların karşılaştığı  (Ukrayna-Rusya Savaşı, Tahıl Krizi vs…) sorunlardaki çözümsel hamleleri ile Türkiye artık küresel bir güç olduğunu bütün dünyaya kanıtlamıştır.

Böylesi bir tablo karşısında Türkiye olarak aslında sevinmemiz ve gurur duymamız gerekiyor. Ne yazık ki bu sevincimiz ve gururumuz boğazımıza tıkanıyor! Çünkü bahsetmiş olduğumuz ABD ve NATO ve bazı AB ülkelerinin samimiyetine asla inanmıyoruz. Siz bakmayın onların Türkiye’yi övdüklerine… Onlar yine Türkiye üzerinde oynayacakları sinsi oyunların kurgusuyla uğraşıyorlar! ABD, NATO, bazı AB ülkelerinin Yunanistan’a vermiş oldukları destek her şeyi izah ediyor. ABD’nin Yunanistan’ı bir ÜS haline getirerek adeta bir silah deposu yapması neyle izah edilebilir?!

Sözü getirmek istiyoruz yine sözde/sahte derin devletçilere…  Yahu BATI (ABD, NATO ve bazı AB ülkeleri) boş durmuyorlar. Türkiye’de yine sözde sahte derin devletçileri hortlatmak için düğmeye bastılar! Araştırmalarımız ve yapmış olduğumuz istihbarata göre yine mini mini derin devletçiler oluşturdular. Hem de 2023 seçimleri öncesi Türkiye’yi tekrar karıştırmak, kaosa sokmak, anarşi/kargaşa çıkartmak için… Amaçları mevcut iktidarı alaşağı edip şu andaki Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı koltuğundan indirmek…

Sözde sahte derin devletçiler öyle bir çalışıyorlar ki!..  Ben önceden yazarak devletin ilgili kurumlarını ve toplumu bilgilendirmek istedim. Yakında kokusunu Türkiye’nin her yerinde hissedeceğiz! Fakat BİZ de boş durmuyoruz!.. Onların her adımlarından, aleni ve gizli her çalışmalarından hatta ve hatta her nefes alış-verişlerinden haberimiz var!.. Bazıları diyecek peki, SİZ KİMSİNİZ?! Bizim kim olduğumuzu devlet zaten biliyor! Bilmeyenler de günü gelince mutlaka öğrenecek!..