Postmodern Darbe «28 Şubat»ın üzerinden 11 (onbir) yıl geçmişti. Ve yıldönümüne 19 gün kalmıştı. 9 Şubat 2008 günü, merhum Menderes’in iktidarını müjdeleyen slogan gibi, “artık yeter, söz milletin” diyen 411 milletvekili eli kalktı ve darbecilerin elleri üzerimizden indi…
Yenilir yutulur şey değildi bu... Ak Parti altı senedir iktidarda olsa da, düşe kalka vesâyet devam ediyordu. Neler oluyordu, bu ne cüretti? Ansızın tokadı yedi, sersem sersem konuşmaya yazmaya başladılar…
Vesâyetçi basının amiral gemisi “411 el kaosa kalktı” manşetiyle çıktı. Bu kadarla da kalmıyordu amiral, alenen «Karargah rahatsız» diyordu.
2008’de atılan o menfur manşette amiralin Gn.Yay.Ynt. Ertuğrul Özkök, 2017’de Sedat Ergin olması teferruat. Mesele «vesâyetin çocukları» meselesidir. Demokrasiye kılıç çekilen ülkelerde vesâyet sistemlerinin böyle gayr-i meşru kalemleri, çocukları olması tabiîdir. Zira bizzatihi kendisi gayr-ı meşrudur vesâyetin.
Vesâyetçiler, 1990 yılların lâik / antilâik kamplaşma ve kutuplaşmaları geri gelsin istiyorlar. Her fırsatı kullanıyor, yeni planlar yapıyorlar. «A» planı tutmadıysa «B» o da olmazsa bir «C» planı veriliyor ellerine…
O «yuvarlak», 6+ (1)’lik masada neler oldu sanıyorsunuz? Bildiklerimiz yalnız basının yansıttıklarından ibaret olabilir ama mazisi bilinen her şeyin geleceğe dair hesapları da iyi bir tahlille deşifre edilebilir. Yeter ki selim akılla bakalım, “Şeytan ayrıntıda gizli” kuralını unutmayalım.
Muhterem okurlarım, şüpheniz olmasın ki, 6+ (1)’lik «yuvarlak» masa, seçime yönelik bir ittifak arayışından ziyâde, meşru hükûmete karşı yeni bir 28 şubat hortlatma girişimidir.
Vesâyet sistemi bitmiş görünüyor ama selim akılla düşünür ve biraz istihbarat yaparsanız hemen görürsünüz ki, o kazan Türkiye’nin derinlerinde hálâ kaynatılıyor!
Herif boşuna mı “28 Şubat bin yıl sürecek” diye hindi gibi kabarmıştı? Bir bildiği olmasa o cüreti gösterebilir miydi? Bendeniz şu zavallı Tarkan’ın «GEÇCEK»inin bile bir sipariş olduğu kanaatindeyim.
Netekim asker yahut gazeteci olsun bu sivil – asker heriflerin hiçbiri FETÖ’yle iltisaklı görülen en zavallı kişi kadar olsun zarar görmedi.
Meselâ bir öğretmen arkadaşım vardı. FETÖ ile tek irtibatı kızının Üniversite yıllarında bu cemaate ait bir yurtta kalmış olmasıydı. Belki orada bazı arkadaşlar da edinmiştir ama bu garibanların devlete karşı bir isyan başlatabilme ihtimalleri TSK’de bir teğmenin darbe yapma ihtimaliyle mukayese yapılamayacak kadar düşüktür.
Oysa FETÖ esasen yukarıda saydığım o ünlü isimlerin kurmay heyetini teşkil ettiği bir oluşumdu. Şimdi bir dâva açılsa ve Ertuğrul Özkök FETÖ dâvasında yargılansa, eminim yandaş medyanın en aqîl kalemi bile “ne alâka?” diyerek karşı çıkar. Ah benim saftiriklerim, vah benim istihbarat bilmezlerim…
Bu kafayla 6+ (1)’lik «yuvarlak» masa hakkında ne yazabilirsiniz ki? Daha görünürde masada oturmayan (+1) HDP’nin oturanlar arasındaki sözcüsünün kim olduğumu bile bilmiyorsunuz…
HDP o masanın hâkimiydi oysa. Toplantı onların bilgisi dahilindeydi. Onları da «yuvarlak» masadaki diğer 6 elemanı da masaya toplayan Atlantik ötesi güç böyle istemişti.
A benim saftiriklerim, a benim istihbarat bilmezlerim, a benim köşesinin hakkını veremeyen «köşe» yazarım… 21.02.2022
YORUMLAR