Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Said Paşazade / Araştırmacı yazar

ZERODAY

Kısaca değinip geçeyim: Zeroday (sıfırıncı gün), aslında bir yazılım tâbiri. Evvelen bilinmeyen veya tespit edil(e)memiş ancak ciddî saldırılara teşne yazlılım veya donanım zaafı demek.

Ve işin uzmanlarınca daha çok «sıfırıncı gün (zeroday) açıkları» olarak kullanılır. Çünkü açık tesbit edilir edilmez (sıfır gün geçmeden) saldırı başlatılmış olur.

Bendeniz başlığı istihbarattan bahsetmek gayesiyle böyle koydum.

Nasıl ki sanal dünyanın «zeroday»inde en büyük hadise, saldırı gerçekleşene kadar tespit edilmesi çok zor olan zafiyetler ise, istihbarat ve bağlantılı işlerde de böylesi açıklar çoktur.

Fakat istihbaratların en büyük başarıları da açıkları bulabilme yetenekleridir. Açıklardan bihaber istihbarat istihbarat değildir ve en başarılı, en yararlı istihbarat teşkilâtı, açıklardan düşman kulak veya gözü girmeden onları bulup kapatabilen, etkisiz hale getirebilendir.

Ülkeye veya devlete dışarıdan veya (daha ziyâde yine bu dış mahfillerle irtibatlı) içeriden saldırılar başlayıncaya kadar açıklar tesbit edilemezse başınız belâda demektir.

Televizyon dizisi sıfırıncı günden bahsetmiyorum. Orada işin şamatası var. Bendeniz son derece ciddî bir meseleyi anlatmaya çalışıyorum.

FETÖ bu ülkeye korkunç zararlar verdi. Fakat ahmakların zannettiği gibi bitmedi, kolayca bitecek gibi de görünmüyor.

Zira bu namussuzlar devletin kılcal damarlarına kadar girdiler.

Ne demek istiyorum?

Kılcal damarlar bu vatanın çocuklarıdır. Kimisi sıradan, kimi devletin bir köşe başı makamında olabilir. Ortak tarafları hepsinin (bu şerefsizlere) inanmış olmalarıdır.

− Bu hain ve şerefsizlere nasıl inanırlar?

O ayrı bir mevzudur ve ciltlerle kitap yazmaya kalksam bitmez. Şu kadarını söyleyim ki, bozuk düzenlerde bu işler pek kolay gerçekleşir. Türkiye’nin de maalesef düzeni bozuktur.

Atatürkçü, lâik seküler bozuk ucube düzen değişmedikçe arızalar da kesilmeyecek, bin türlü badire atlatacağız.

Esasen bizim «zeroday açıkları» o kadar çok ki, neredeyse “tamamını kapatmak imkânsız” diyeceğim. Fakat demiyorum.

Zira bendeniz istihbarat faaliyetlerinin vatandaşın kalbine kadar uzanması gerektiğine inananlardanım. Şuna da inanıyorum birgün bu mutlaka gerçekleşecek. Zira bu toprakları bizlere vatan yapan şühedâ ve yan yana yattıkları mübarek zatların ruhaniyeti aksine müsaade etmezler.

Bir kap delinmişse tâmir edilebilir belki, lâkin binlerce delik var ve suyu tutamıyorsa tâmir mümkün değilse o kap değiştirilir. Düzen de böyledir.

Hele ki başından beri bozuk olan bizdeki hain düzenin mutlaka berhava edilmesi gerekir. Türkiye bu deli gömleğini parçalamak zorunda.

Pekalâ Türkiye düşmanları vatandaşın birgün ayılacağını, silkinip kendine geleceğini ve bu bozuk düzeni sağlamıyla değiştirmek isteyeceklerini hesap etmemişler midir?

Hem de öyle bir hesap etmiş, yeri geldiğinde de hesaplarını öyle güzel güncellemişlerdir ki, biraz düşünseniz kafayı yersiniz. Ben bir tanesini söyleyim, gerisini siz düşünün:

Hani bozuk düzenin en büyük teminatı Atatürk hadisesi var ya. Onu korumaya kim aldı? Gâvurlar mı? Hayır efendiler hayır.

Baltanın sapına bak sen. Balta (bizden olan) sapı olmasa ne işe yarardı? Başımızın üzerinde hálâ sallanan Demokles Kılıcı 5816’yı koyan senin beyaz atlı Menderes ve ekibi değil miydi?

Ak Parti iktidarını zaman zaman sertçe uyarıyorum diye bozulmuş bazı kardeşlerim. O zaman hayâllerinizle yaşamaya devam edin. Atı alan Üsküdarı geçti, âgâh olun. 28.12.2022

060846 00000000000bspyz

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER