5 Ocak 1870 ~ Ella Harper, doğuştan nadir görülen genu recuvatum rahatsızlığı ile dünyaya geldi. Dizlerinin geriye doğru bükülmesi nedeniyle dört ayak üzerinde yürümek zorunda kaldı. Bu durum, onun yaşamını sıradışı bir hale getirdi.
1882 ~ yılında, henüz 12 yaşında olan Harper, gezici sirk gösterilerine katıldı. “Deve Kızı” olarak anılan ve “dünyanın yaratılmasından bu yana doğanın en harika ucubesi” olarak tanıtılan Harper, sirkin önemli bir parçası oldu. Yıllarca devam eden bu gösteriler, onun için bir gelir kapısı olmanın ötesinde, aynı zamanda toplumdan farklı olmanın getirdiği bir mücadele alanıydı.
1887 ~ yılına gelindiğinde, Harper sirkten ayrılarak “normal” bir hayat sürmeye karar verdi. Toplumun beklentileri ve kendi arzuları doğrultusunda yeni bir başlangıç yapmaya çalıştı.
1906 ~ yılında evlendi ve Mabel adında bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Ancak ne yazık ki, Mabel bir buçuk yıl içinde açıklanmayan nedenlerle hayatını kaybetti. Harper ve ailesi için bu büyük bir trajedi oldu.
Yıllar sonra, Harper tekrar bir çocuk sahibi olmayı denedi ve Jewel adında bir kız çocuğunu evlat edindi. Ancak, Jewel de sadece üç ay yaşayabildi ve hayatını kaybetti. Bu kayıplar, Harper’ın hayatında derin yaralar açtı.
1921 ~ yılında, Ella Harper 51 yaşında hayatını kaybetti. Vefatının ardından, sevdiği iki kızının hemen yanına defnedildi. Harper’ın hikayesi, doğuştan gelen farklılıklarla mücadelesi ve toplumsal normlara karşı verdiği savaş ile hatırlanacak.
Ella Harper’ın yaşamı, insanın yaşam koşulları ne olursa olsun, yaşama tutunma ve kendi yolunu bulma çabasının bir simgesi olarak tarihteki yerini aldı.
HATİCE HÖKELEKLİ / Ankara