SİYONİZM’İN YAHUDİ DÜŞMANLIĞI
Önsöz:
Siyonizm, 19. yüzyılın sonlarında Avrupa'da ortaya çıkan ve Yahudi halkı için bağımsız bir devlet kurmayı hedefleyen siyasi bir harekettir. Özellikle II. Dünya Savaşı sonrası İsrail Devleti’nin kurulmasıyla hedef büyük ölçüde başarıya ulaşmıştır. Bununla birlikte Siyonizm’in Yahudi olmayan toplumlarda olduğu gibi Yahudi toplumunda da etik tartışmalara neden olmuştur. Bu ideoloji, bazı çevrelerce Yahudi halkını korumaya yönelik görülse de, birçok Yahudi tarafından da sosyal ve dini ve politik açıdan zararlı bir akım olarak değerlendirilmiştir. Bu makalede, Siyonizm'in Yahudilere verdiği zararlar tarihsel, sosyal, dini ve politik açılardan ele alınacaktır.
1. Dini Açıdan Yahudilik ve Siyonizm’in Çatışması
Siyonizm, köken olarak seküler (laik) bir ideolojidir. Theodor Herzl ve diğer Siyonist liderlerin büyük çoğunluğu dini değil, siyasi hedeflerle hareket etmişlerdir. Oysa geleneksel Yahudi inancına göre; Yahudilerin vaat edilen topraklara dönüşü ancak Tanrı'nın emri ve Mesih’in gelişiyle mümkün olabilir. Bu dini inanç temelli düşüncede Mesih gelmeden sürgünün bitmesi doğru değildir. Bu nedenle birçok Ortadoks ve Haredi (ultra-Ortodoks) Yahudileri, Siyonizm’i “dine karşı bir isyan” olarak görmüştür. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri ise Haredi Yahudileri tarafından 1938'de Kudüs'te kurulmuş olan ve öncelikli olarak İsrail'in bazı bölgeleri ile Batı dünyasında faaliyet gösteren Neturei Karta gibi bazı Yahudi toplulukları İsrail Devleti'ni meşru saymayışı ve onun ortadan kaldırılmasını savunmasıdır.
2. Diasporadaki Yahudilere Yönelik Tehlikeler
Siyonizm’in yükselişi ve İsrail Devleti’nin kurulması, dünya genelindeki Yahudilerin sadakatlerinin sorgulanmasına neden olmuştur. Özellikle Arap ve Müslüman ülkelerde yaşayan Yahudiler, İsrail’in askeri operasyonlarıyla ilişkilendirilerek baskıya ve sürgüne maruz kalmıştır. Irak, Mısır, Suriye gibi ülkelerde binlerce yıllık Yahudi toplulukları, 20. yüzyılın ortalarında göçe zorlanmıştır. Böylece hem bu toplumlar parçalanmış hem de Yahudiler diğer halklar tarafından “İsrail’in temsilcisi” olarak görülmeye başlanmıştır.
3. Yahudi Kimliğinin Siyasallaştırılması
Siyonizm, Yahudiliği sadece dini bir kimlikten çıkararak etnik ve siyasi bir aidiyet olarak tanımlamaktadır. Bu durum, özellikle seküler Yahudiler için bir anlam ifade etse de, inançlarına bağlı yaşayan Yahudiler arasında ciddi kimlik çatışmalarına neden olmuştur. Bu siyasi kimlik değişimi, Yahudiliğin evrensel etik ve dini değerlerini gölgeleyerek, Yahudi kimliğini bir devlet ideolojisine indirgemiştir.
4. İsrail Politikalarının Bedelini Yahudilerin Ödemesi
İsrail Devleti’nin özellikle Filistin topraklarında uyguladığı askeri ve yerleşim politikaları, küresel ölçekte antisemitizm (Yahudi düşmanlığı) dalgalarının yeniden yükselmesine neden olmuştur. Pek çok Yahudi, İsrail hükümetlerinin sert tutumları nedeniyle hem eleştirilmekte hem de saldırıya uğramaktadır. Oysa bu Yahudilerin çoğu ne İsrail vatandaşıdır ne de İsrail’in politikalarını desteklemektedir. Ancak İsrail ile Yahudiliğin özdeşleştirilmesi, tüm Yahudileri hedef haline getirmiştir. Bu durum gelecekte ve hatta günümüzde farklı ülke bayrakları altında yaşayan Yahudilerin mülk edinmelerinde de sorunlar doğurabilir. Kanuni olarak olmasa dahi toplumsal davranış olarak yahudilere mülk satışının istenilmeyen bir davranış olarak kodlanması muhtemeldir.
5. İç Toplumsal Ayrışmalar ve Eşitsizlik
Siyonist ideoloji başlangıçta Aşkenaz Yahudiler (Avrupa kökenli) tarafından şekillendirilmiştir. İsrail Devleti kurulduktan sonra gelen Mizrahi (Doğu kökenli) ve Sefarad (İspanya kökenli) Yahudiler, sistematik ayrımcılığa uğramıştır. Eğitimde, iş hayatında ve siyasette Aşkenaz Yahudilerin hâkimiyet kurması, diğer gruplar arasında dışlanma ve eşitsizlik duygusu yaratmıştır. Bu durum, Yahudi toplumu içinde sosyal sınıflaşmaya ve ayrışmaya yol açmıştır.
Sonuç:
Siyonizm, Yahudilere bir devlet kazandırmış olabilir; fakat bu süreçte Yahudi toplumunun birliğine, güvenliğine ve dini bütünlüğüne ciddi zararlar vermiştir. Özellikle dinî, diaspora ve etnik çeşitliliğe sahip Yahudi toplulukları arasında ayrışmalar yaratmış; aynı zamanda dış dünyada Yahudilere yönelik öfkenin artmasına neden olmuştur. Bugün bile pek çok Yahudi, İsrail Devleti'nin ve Siyonist ideolojinin kendilerini temsil etmediğini açıkça ifade etmektedir. Bu nedenle Siyonizm’in Yahudilere zararları, sadece tarihsel bir tartışma değil, günümüzde de süregelen bir mesele olarak varlığını sürdürmektedir.
Bugün Siyonist Rejimin, gelmiş olduğu noktada, bu rejimi yöneten İrrasyonel Fundamentalist soykırımcı akıl, sadece Filistin ve İslâm Dini kutsallarına değil, Yahudiliğin tüm öğretilerine, tarihine, anstimetizmin etkisi ile yaşadıkları toplumlarda zulme maruz kalarak, tek hayalî bağımsız bir ulus devletin çatısı altında huzurla yaşamak olan mağdur Yahudi toplumunu da hedef alarak, siyasi ikbal peşinde kan dökmeye devam etmektedir.
Yahudilik anlayışını, Siyonizm'in kirli politikası sayesinde, bir kavram karmaşasına dönüştüren genç Yahudi bireyler, Tevrat ile İrrasyonel Fundamentalist soykırımcı Siyonist Rejim 'in kirli ideolojisi arasında sıkışan özellikle 35 yaş altı Yahudiler için, Allah'ın insanlara bahşettiği en büyük nimet olan AKIL ile hareket etme, duygu, düşünce ve davranışları AKIL üzerine inşaa etme zamanıdır!...
Bir Yahudi olsaydım kendime soracağım sorular olurdu!
Tanrı' yı kıyamete zorlamanın hüsran ile son bulacak acı sonuçları, kaçınılmaz iken, neden Siyonist Rejime destek vereyim ki?
Arz'ı Mevud gerçekleşmesi imkansız olan bu sapkın hayal, gerçek dâhi olsa, Ortadoğu 'ya sıkışmış, dünyadan izole olmuş bir toplum olarak yaşamak istiyor muyum?
Özgürlüğümün kısıtlandığı, dünya da yaşayan diğer insanların, nefretle ve iğreti olarak gözüne baktığı, can güvenliğimden asla emin olamayacağım bir şekilde yaşamıma nasıl devam edebilirim ki?
Soykırımcı Siyonist Rejimin kirli politikaları, Yahudi Toplumunu, Holokost'la dahi kıyaslanamayacak ölçüde büyük bir Antisemitizm tehlikesi ile karşı karşıya bıraktı, artık dünyanın hiçbir yeri bu toplum için güvenli değil... Devlet politikaları, bazı Avrupa ülkelerinde ve Amerika 'da, pasaport olarak sizi özgür kılsa da, tüm dünya milletlerinin vicdanlarında mahkûm olmuş durumdasınız!
Bunun yakın zamanda Yahudi Toplumu için psikolojik etkileri de ortaya çıkacak, Güney Kıbrıs 'ta markette alışveriş yaparken, sizi eski bir arkadaşına benzeten birinin bakışları, gece uykularınız kaçmasına, nefrete, intikama, iğreti olunan biri olduğunuza dair düşünceler meydana getirecek siz de, sürekli devam eden paranoyalar, huzursuzluklar, şüphelere yerini bırakacak...
Yahudi düşmanı Siyonist Rejime dur demek, Akıl sahibi bütün Yahudiler için, hayatlarını en azından asgarî düzeyde, güvenlik içerisinde devam ettirmeleri için mutlak bir zorunluluktur.
Hâlâ geç değil, tüm Yahudilere çağrımız o dur ki, Siyonist Rejim ile aranıza yıkılmaz bir duvar örün, ve sapkın ideolojiyi, tarihin karanlık sayfalarına gömün!
Bunu Filistin ve Gazze 'de yaşama tutunmaya çalışan masumlar için olmasa da, kendiniz ve kendi çocuklarınız için yapın.