TÜSİAV ‘dan Sağlık Turizmi İftarı…

Haber: MUSTAFA SUNA

Sağlık Turizmi İftar Yemeği; TÜSİAV Sağlık Turizmi Platformu Başkanı ve Dental Estetik Center Kurucusu Güzin Kırsaçlıoğlu öncülüğünde, TERSAD ve TÜSİAV Dış Ticaret Platformu Başkanı Şule Dayangaç ve TÜSİAV Sağlıklı Yaşam Platformu Başkanı Dr. Buğra Buyrukçu’nun katkılarıyla, Ankara’daki sağlık turizmi paydaşlarını bir araya getirmek ve Ankara’yı sağlık turizminin başkenti yapmanın ilk adımını atmak amacıyla Grand Ankara Hoteli’nde gerçekleştirildi…

 

Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV)ın geleneksel iftar programına  Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, TÜSİAV başkanı Veli Sarıtoprak,  Deva Partisi Ankara İl Başkanı Ali Güven, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, TÜSİAV Sağlık Platformu Başkanı ve Dental Estetik Center Kurucusu Güzin Kırsaçlıoğlu, TERSAD ve TÜSİAV Dış Ticaret Platformu Başkanı Şule Dayangaç ve TÜSİAV Sağlıklı Yaşam Platformu Başkanı Dr. Buğra Buyrukçu ile çok sayıda işadamı katıldılar.

 

Açılış konuşmasını gerçekleştiren TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak, sağlık turizminin önemine değinerek;  “Bu mübarek ayda, bu güzel iftar yemeğini tertip eden herkese teşekkür ediyor, Allah oruçlarınızı kabul etsin diyorum” dedi.

 TUSİAV Hakkında

 TÜSİAV, Türkiye’nin demokratik ve planlı bir düzen içerisinde kalkınıp ileri uygarlık düzeyine ulaştırılması için Türk Sanayici ve İşadamlarını seferber etmek, Türkiye ekonomisinin büyümesini hızlandırmak için yurtiçi ve yurtdışı kurum ve kuruluşların ilgisini artıracak tanıtma ve geliştirme çalışmalarına öncülük etmek için, Türk İşadamlarının potansiyel gücünü harekete geçirmek amacıyla 1995 yılında Veli Sarıtoprak tarafından kuruldu.

 

ÖZDEBİR: İNSAN İNSANI ÖZLÜYOR…

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, pandemi nedeniyle daha önce yapılamayan iftar programlarının yeniden yapılmasından dolayı memnuniyet duyduğunu belirterek;  “İnsan insanı özlüyor gerçekten. Tekrar sevdiklerimizi böyle programlarda görmeye başladık. Bu mübarek günde bir araya geldik. İftarın ve Ramazan’ın herkese hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

 

Türkiye’deki sağlık hizmetlerinin kalitesi ve insan odaklı olması da Türkiye’yi tercih edecek olan Dünya vatandaşlarına anlatılmalıdır.

 

Sağlık turizmi yeni bir kavram değildir. Antik çağlardan beri insanlar kaplıcalara, şifalı sulara şifa aramak, gençleşmek için gitmişlerdir.  Anadolu toprakları tüm dönemlerin en önemli şifa kaynağı olmuştur. Gerek şifalı suları, kaplıcaları, gerek bitki örtüsü ve bitkisel tedavilerde kullanılan ajanların zenginliği ile, bir çok kültüre ev sahipliği yapması ve bunların yarattığı müzikal çeşitlilik ile müziğin tedavideki üstün gücünü kullanmış, tüm çağların şifa merkezlerinin topraklarımıza yapılması sağlanmıştır.  Sağlık turizminde öncelik sağlıklı yaşlanma, uzun yaşamak veya kronik hastalıkların vücudumuza verdiği zararı ortadan kaldırmak olacaktır.  Dünya nüfusu hızla artmakta, nüfus yaşlanmakta, çevresel ve beslenmede ki faktörlerin etkisi ile kronik hastalıklar hızla artmaktadır. Yine yaşam tarzı, yoğun stres, sigara, alkol ve gıdalardaki katkı maddelerinin artması, tüm bunların sağlığımıza olumsuz etkilerini artırmaktadır. Artık dünyanın birçok ülkesinde insanlar yaşam tarzını değiştirmeden, mevcut hayat koşullarının risklerinden kurtulmak için sağlıklı yaşam merkezlerini gitmektedir. 5-7 günlük detoks programlarına girip ruhsal ve bedensel arınma sağlamaktadır. Bu anlamada ülkemiz en doğru tercih merkezi olacaktır. Gerek doğası gerek doğal tedavilerdeki başarı oranları ve çeşitliliği, gerekse sağlık hizmetlerinin kendi ülkesine göre ulaşım kolaylığı açısından cazibe merkezidir. Ancak bunu duyurabilmek ve bu konuda farkındalığı yaratmak gereklidir. Ayrıca Türkiye’deki sağlık hizmetlerinin kalitesi ve insan odaklı olması da Türkiye’yi tercih edecek olan Dünya vatandaşlarına anlatılmalıdır.

 

BARAN: “ANKARA HEM MEDİKAL HEM DE TERMAL BİR CENNETTİR”…

 Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da konuşmasında şunları kaydetti: “Ankara bundan 15-20 yıl öncesine kadar memur kenti olarak anılan bir yerdi. Şimdi ise savunma sanayinin merkezi oldu ve farklı bir kimliğe büründü. Bunun yanında 21 üniversitesi ve çok sayıda öğrencisiyle bir üniversite kenti oldu. Sağlık turizminde de Ankara hem medikal hem de termal bir cennettir. Sağlık turizminde Ankara çok daha geliştirilmesi gereken bir kenttir. 2021 yılında ülke olarak sağlık turizminden 1 milyar dolar gelir elde etmişiz. Hedefimiz 5 milyar dolar. Bu hedefe ulaşmak için de Ankara büyük önem taşıyor. Biz de ATO olarak elimizi taşın altına koyuyoruz. Yurt dışından direkt uçuşlar ile Ankara’nın sağlık turizmini daha canlı hale getirmek istiyoruz” dedi.

 

5.yy’da Tıbbın babası Hipokrat doğaya saygı duymamız gerekliğini vurguladı. Anadolu Tıbbı ve Türk İslam bilim adamları da gerek yazdıkları kitaplarda araştırmalarda doğaya ve yaşama uyumlu olmayan bedenlerin hastalanacağı ve bu hastalıkların tekrar nasıl şifalandırılacağını anlattı. Anadolu geleneksel tıbbında şifa araçları bitkiler, taşlar, sular hatta musiki oldu. Anadolu topraklarının üzerinden geçen insanlar, din dil ırk gözetmeksizin bu şifalı topraklarda şifa buldular.

 

TÜZMEN SAĞLIK TURİZMİ ÖNEM TAŞIYOR…

Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de ülkeye döviz girmesinin en önemli yolunun ihracat ve turizm olduğunu söyledi. Tüzmen, sağlık turizminin de bu kapsamda büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.

 

TÜSİAV Ailesinin Bir Misyonu Olan Ülkenin Kalkınmasını Amaçlayan Bu Güzel Ortamı Kalıcı Kılıp Geleceğe Taşımayı Amaç Ediniyoruz.

 

Anadolu topraklarından kepçe kepçe kaşık kaşık şifa dağıtıldı, hepsi bu toprağın bilge kadın ve adamlarından. Bazen tene, bazen de kalbe. Anadolu böylece Evliyalar ve dervişler diyarı oldu.

Sağlık devletlerin himayesine girdiğinde, sağlık çalışanları devlet himayesinde yetiştiğinde, sağlık modernleşip ilaç ve teknoloji ile çözüm yolları geliştiğinde ülkeler ve bireyler bu işe bütçeleri oranında para harcamaya başladı. Fakat daha çok para yatırmak daha çok sağlıkta şifa olmadı.

Herşeye daha kolay erişilen günümüz dünyasında en önemli sorun mutsuzluktur. Çağımızın vebası mutsuzluk ve bu durum mutluluk ekonomisini yarattı. İnsanlar mutlu olmak için daha çok estetik cerrahlara ve estetik diş hekimlerine başvurdu. Daha iyi bir görünüm daha iyi gülümsemeler için.

İnsanların bulundukları ülkede kısa zamanda hizmet alamaması ve maliyetlerin farklılığı, iş yaşamında etkin zamanın ayrılamaması gibi nedenler kişileri bulundukları yerden başka bir yerde sağlık hizmeti almaya zorladı. Hizmete ulaşım, hizmetin kalitesi ve hızısağlık turizminde en büyük tercih sebepleridir.

Bu nedenle Ankara birçok Üniversite hastanesi ve özel hastane ile dünyanın sağlığını iyileştirmeye adaydır. Ayrıca kaplıcaları termal turizmi ile de dünyanın sağlığını iyileştirmeye adaydır.

Bu sağlık turizmi alanında hizmet verme adaylarının ihtiyaçları da, düzenlediğimiz iftar yemeğiyle başlayan dayanışma ile dikkate alınmalı, gerek yabancı dil bilen personel ihtiyacı gerek kurumların dünyada tanıtımları gerekse belirli standardizasyonların sağlanıp bu standardizasyonlarla ilgili eğitim ve kontrol destekleri hizmet veren kurumlara sağlanmalıdır. Kurumların ihtiyaçları dinlenilmeli ve gelişmelerine destek olunmalıdır. 

 

 

Tüp bebek merkezleri, konusunda gelişmiş göz hastaneleri,obezite cerrahisinde gelişmiş doktorları, diş hekimleri, doğum için oluşturdukları alternatif yöntemler ile Ankara’mız sağlık turizminin başkenti olmaya adaydır.Zaten organ nakli ile adını dünyaya duyurmuş, hastanelerimiz ile bugüne kadar çok başarılı işler yapmıştır.İşte bu anlamda sağlık turizmi paydaşlarının bir araya gelerek ülkenin ekonomisi için Ankara’nın sağlık turizmi başkenti haline getirilmesi için neler yapacağımızı bu birlik beraberlik sofrasında neleri geliştirebileceğimizi konuşabileceğimiz bir ortam olsun istedik. Ankara’da ticaretin gelişmesi ile ilgili olan kişileri bir araya getirdiğimiz iftar yemeğimizde amacımız sağlık turizminin gelişimine katkıda bulunmaktır.Çünkü sağlık turizmi tek başına sadece gelir kaynağı değil; ülkenin tanıtımı, ülkenin yapısı ve coğrafyasının anlatımı açısından da oldukça önemlidir.

Bu çerçevede, ülkelerinde bu hizmetlere yönelik artan talebi desteklemek amacıyla sağlık sektöründeki yabancı yatırımları teşvik eden, yeni yatırım fırsatlarının önünü açma ve tüm dünya vatandaşlarını kaliteli sağlık hizmetleriyle buluşturma hedefiyle uzun vadeli sağlık vizyonu stratejileri için bu iftar yemeğinin sonrasında dayanışma ve bilgi alışverişi devam edecektir. Ayrıca, TÜSİAV Dış Ticaret Platformu ve TERSAD Başkanı Şule Dayangaç’ın vizyon ve stratejileriyle hazırlanan Cezayir ve Oman HEALTH Sağlık Fuarı’nın Milli Katılım ile düzenlenmesiyle bu girişimlerin başlangıcını da müjdelemek istemekteyiz. TERSAD’ın, bir dernek olarak bu tür fuarlara milli katılım gerçekleştiren ilk dernek olduğu bilgisini de sizlerle paylaşmaktan onur duyarız.

Sofraların bereketi, Anadolu’nun bereketi ve bilgeliği ile TÜSİAV ailesinin bir misyonu olan ülkenin kalkınmasını amaçlayan bu güzel ortamı kalıcı kılıp geleceğe taşımayı amaç ediniyoruz…