Hani her seferinde “Bu memleketin delisine de, velisin de ihtiyaç var “ demiyor muyuz?
Her köyün bir delisi vardır…
Bu köyün deliliği de zor günlerde maalesef bize düşüyor… Çünkü yerel basın eleştirme hakkını maalesef kullanmıyor!
Son bir haftadır Kastamonuspor cephesi adeta kaynıyor! Ama yerel basınımızda tek sütun bir haber yok. Sadece önceki gün Doğrusöz Gazetesi’nde “ İddia çok, açıklama yok” başlıklı küçük bir haber yer aldı.
Aslında yerel basınımızdaki sessizliğin sebebini ben çok iyi biliyorum. Buradan yazmayacağım. Ancak her seferinde onları ziyaret ettiğimde yüzlerine söylüyorum!
BELEDİYE BAŞKANINA…
Bak sayın başkan… Bu millet sizi Kastamonu’da göz doktoruyken belediye başkanı yaptı. Hem de inanılmaz bir oy farkıyla. Lakin siz pek çok konuda olduğu gibi Kastamonuspor konusunda da sessiz kalmayı tercih ediyorsunuz. Belediye olarak iyi çalışıyor ya da kötü çalışıyor diye sizi eleştirmeyeceğim. Bunun seçimler yaklaştığı zaman muhasebesini hep birlikte yaparız. Bizim asıl konumuz bugün itibariyle Kastamonuspor…
Kulüp bir yıldır liglere katılmıyor. Bu bir yıl içerisinde ne Aygün ailesi ne de siz hiçbir planlama yapmadınız! Ben sadece ‘KSK’yı destekliyorum!’ demekle bu işler olmaz. Sizden önceki başkanların iyi yanlarını örnek alın.
Mesela sayın Turhan Topçuoğlu, sizin gibi bu toplara fazla girmezdi, ancak; Otogar gelirini kulübe verirdi ve diğer taraftan da Uğur Barut gibi güvenilir bir iş insanına kulübü teslim ederdi ve gemi bir şekilde yürürdü. Siz Turhan başkanın bu yönünü bile örnek alamadınız. Siz ne yaptınız Tahsin başkanın kötü yönlerinden korkarak çevrenizdeki bazı kişilerin baskısı ile KSK topuna girmemeyi tercih ediyorsunuz!
Bak Başkan; Vallahi de bilahi de kaybediyorsunuz! Öyle sizin iddia ettiğiniz gibi halk nezdinde oyunuz yüzde 70 falan değil. Bu gün seçim olsa karşınıza kim çıkarsa çıksın kazanıyor. (Bunu bir yere not edin)
Bu şehrin, işsizinden de, delisinden de, sarhoşunda da siz sorumlusunuz. Yarın Vali gidecek! Siz kara bahtınız ile bir de ektiklerinizle baş başa kalacaksınız!
Kimse size Belediye kaynaklarından KSK’ya para aktarın falan demiyor. KSK yönetimine kim talip olsa siz yüz vermiyorsunuz! Kim gelse sizinle görüşme talebinde bulunsa bırakın yüz vermeyi randevu dahi vermiyorsunuz! Neden?
Siz böyle yaptıkça kamuoyunda ve size yakın insanlarda bir sürü dedikodu yapılıyor.
Bak Başkan sen beni dinle; Vallahi de billahi de kaybediyorsun! Parti içinde dahi size karşı birden çok cephe açılmış durumda. Dost yüze söyler. Siz beni dinleyin bir an önce hatalarınızdan dönün.
Evet MHP’nin Kastamonu’da bir seçim kazanma kültürü var, bunu ben de çok iyi biliyorum. Lakin siz de kanaat önderlerinin hepsini küstürmüşsünüz be başkan…
Bak Başkan; Türk Dünyası Günlerini organize etmeni ben de destekliyorum. Güzel bir program oldu. Çok ama çok yanlışlar ve eksikler olsa da…
KSK ile ilgili sizinle kim görüşmek isterse istesin randevu verin. Onlar sizden Belediye Başkanlığı koltuğunda oturduğunuz için randevu istiyorlar!
KSK ile ilgili Aygün ailesine ne söz vermişseniz yerine getirin. Kartlarınızı açık oynayın. Yoksa dedikodu almış başını gidiyor!
-ONURSAL BAŞKANA…
Ortada o kadar bilgi kirliği var ki!..
Size yakın isimler! Farklı konuşuyor. Sizinle yüz yüze veya telefonda konuştuklarınıza sizin aktardıklarınız çok farklı! Doğrusu neyse çıkın konuşun. Kaçak güreşerek hiçbir yere varamazsınız!
Siz diyorsunuz ki; “Bana verilen sözler tutulmadı.” Doğrudur. O zaman siz de çıkın kim, ne sözü verdiyse açıklayın.
Yine size yakın isimler şöyle bir dedikodu çıkardılar… “Transfer tahtası açılmayacakmış. Siz de federasyona dilekçe verip takımı ligden çekecekmişsiniz” Bu doğru mu?
Bak başkan;
Kastamonuspor genel kurulunda kulübün borcu 14 milyon 83 bin lira olarak açıklandı. Bu borçla kulübü almak isteyen gerek Kastamonu’dan, gerek İstanbul’dan çok sayıda insan çıktı. Ama gelin görün ki kulübün bunun dışında 33 milyon lira daha borcu olduğunu duyan kaçıyor.
Belediye Başkanı, Vali, Milletvekilleri her kim ne söz verdiyse ve tutmadıysa çıkın açıklayın. Yoksa bu ihale sizde kalıyor. Kamuoyundaki bilgi kirliliği size ‘eksi’ olarak yazıyor bilginiz olsun!
Bak Başkan;
Sizin en büyük hatanız, koskoca bir yılı boş geçirmiş olmanız. Bu yıl içinde nelerin olduğunu kamuoyu ile paylaşmadınız. Ahmet Duman ile anlaştığınız konuşuluyor. Bu doğru ise el altından birtakım çalışmalar yapıyorsanız bunu çıkın açıklayın. Bu şehir bir sezon kaybını daha kaldıramaz.
-KATSO BAŞKANINA…
Kastamonu Ticareti’nin başındasınız. Şehrin ticari taşlarını oluşturan sistemin başındasınız. Bu işler öyle sessiz kalarak olmaz. Çıkın çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşın. Tamam ekonomik sıkıntı var, 10 olmaz da 5 olur. İlla ki KATSO olarak bir şey yapmanız da gerekmiyor. Dar çerçeveli sektör sektör toplantılar yaparak 50-100 katkı sağlayamıyor musunuz? Madem ki sistem tıkanmış durumda sessiz kalmayın. Konuşun. Projeler üretin… Şimdi değilse ne zaman?
TARAFTAR BAŞKANLARINA…
Şayet ortada taraftarımız kalmışsa…(!)
Geçtiğimiz yıllarda taraftar dernekleri vardı. Şimdilerde nerede? Sadettin Küçüktarakçı, Hüseyin Yazıcı…
Sayın başkanlar… Lütfen ses verin neredesiniz?
Sosyal medya kaynıyor, sizler sessizce öylesine duruyorsunuz.! Maça gider gibi ellerinize kırmızı-siyah bayraklarınız ve davullarınızla neden cadde ve sokaklara çıkıp yerel yönetimler üzerinde baskı kurmuyorsunuz?
Vallahi de billahi de en büyük suçlu sizsiniz!
Tamam bu ilin vasisi, belediye başkanı, Aygün ailesi suçlu, ama bana göre en büyük suçlu sizlersiniz.
Neden susuyorsunuz?
Bakın başkanlar; Yarın ortada ne kulüp kalacak ne de futbol takımı… Şimdi değilse ne zaman konuşacaksınız, ya da ne zaman eyleme geçeceksiniz?
Tribün liderliğine soyunmuş arkadaşlarınız zaten tarafını belli etmişler! Bari sizler susmayın… Çıkın konuşun. Ya da çıkın kamuoyuna “bizlerin bundan sonra taraftar başkanlığı ile hiçbir bağımız kalmadı, bizler bu işlerde yokuz” diye açıklama yapın.
Ben eleştiri hakkımı dün olduğu gibi bugün de kullanıyorum. Ben bu memlekete eleştiri yaparak hizmet ediyorum. Yıllar yılı sayın Uğur Barut’u, sayın Zekeriya Gündoğdu’yu, sayın Levent Özbek’i nasıl eleştirdiğimi bu memleket biliyor. Onlara eleştiri hakkımızı kullanmışken, kulüp şimdilerde zordayken eleştiri yapmazsak, kendime ve mesleğime ihanet etmiş olmaz mıyım?
Bu memlekete sadece şak şakçılık yaparak hizmet edilmez! Yanlışları eleştirerek de hizmet edilebilir. Gazeteciliğin fıtratında “eleştiri” vardır.
Evet kıymetli başkanlar; Memlekette o kadar çok başkan var ki, hangi birisine laf yetiştirebilirim…
Risk almayan, başarılı olamaz…
Çıkın doğrular üzerine risk alın. Bu halkı susturarak değil, konuşturarak desteğini alın!..
GÜNÜN SÖZÜ
“İyi insan; güzel sözler söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyendir…”
YORUMLAR