Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Bahadır Alemdaroğlu

Bataklık

Orta Doğu’dan söz eden çoğu düşünür bu coğrafyadan “bataklık” olarak bahseder. Düşünürler gibi diğer insanların da bu bölge hakkındaki kanıları aynı minvaldedir. Siyonizmin ve salt İslam düşmanlığın merkezi haline getirilen Orta Doğu artık eski ihtişamlı günlerini de geride bırakmamış mıdır? İhtişamın sahipleri petrol zengini şeyhler, onların aile erbabı değil midir? Ve bitmek bilmeyen savaşlar…

İnsanoğlunun temel dürtülerinden birisi “thanatos” adı verilen ve Türkçe anlamı saldırganlık olan dürtüdür. Bu dürtünün ana teması ise “yaşamam için ölmen gerekiyor” tümcesidir. Ancak Orta Doğu ülkeleri savaşların ideolojik yanıyla daha çok ilgilenirler. Terörizmin, Amerikan ve İngiliz destekli siyonist propagandaların ve bunun sonucu olarak da savaşların sonu asla gelmez. İsrail ve Filistin arasında yaşanan da bu minvalde başlamıştır. Amerika’nın kayırmacı yapısı, ve İngiltere destekli ortaya çıkarılan Balfour Deklarasyonu ile başlayan süreçte oluşturulmaya çalışılan yeni dünya düzeninde İslam karşıtlığının ön plana çıkarılması İsrail’in saldırgan tavrının arkasındaki itici güç olarak gözükmektedir.

Orta Doğu’nun coğrafi yapısında Türkiye’nin büyük yeri vardır. Sınıra nispeten daha yakın olan Suriye, Irak ve İran gibi ülkelerde yaşanan sorunların geçici izleri Türkiye’ye kadar uzanabilmektedir. Orta Doğu’da yaşanan olayların son bulması nitekim o coğrafyada yaşayan gariban halkın da tek isteğidir. Bomba sesleriyle, çatışma sesleri ile güne başladığınızı düşünün. Bu durumun insan psikolojisindeki yıpratıcı etkisini fark etmelisiniz.

***

Türkiye, Orta Doğu’nun en güçlü ülkelerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Bu bakımdan göz önünde olmak istemeyen ama içten içe Türkiye’yi o bataklığa çekmeye çalışan devletler olduğu da aşikar. Savaş söylemlerinden uzak kalma fikrinde sabit şekilde hareket ediyoruz ve aslında ihtiyatlı bir yaklaşım sergiliyoruz. Büyük savaşların etkileri de büyüktür. Bu bakımdan böylesi bir durumdan kaçınmak ülkenin tam yararını gözetecektir. Ancak bunun yanında da zulme uğrayanların yanında yer almak da gerekmez mi?

İsrail’in siyonizm siyaseti ile Amerika’nın bütünleşik gücünün birleşmesi Orta Doğu’da yaşanan zulüm karşısında diğer ülkelerin daha cılız sesler çıkarmasına neden olduğu ortadadır. Bu ortamda zulme karşı susmak, dilsiz bir şeytanla aynı işi yapmak demektir. İsrail’in siyonist rejimi ile mücadele eden taraf biz de olabilirdik. Olayın tarihi boyutlarının derinlemesine analizinin yapılması daha sağlıklı düşüncelerin zuhur etmesi adına oldukça faydalı olacaktır.israil filistin sorununun tarihcesi 1897 den 2022 ye

1946 yılından bu yana kadar Filistin devletinin topraklarının bilfiil işgal edildiği su götürmez bir gerçektir. Arkasında hangi sebep olursa olsun sivillerin canına kast edilmesi, masum insanların katledilmesi insanlık suçu değil midir? Orta Doğu’nun “bataklık” gibi görülmesine ve tanılanmasına hizmet eden siyasi ideolojilerden uzaklaşmak gerekmez mi?

***

İnsanların en temel haklarından birisi yaşama hakkıdır. Bugün Orta Doğu’nun neresine giderseniz gidin bu hakkın ihlal edildiğini görürsünüz. Çünkü fikri mülkiyeti Cahiliye Devri’nden kalma insanlar oldukça fazladır. Onlar için mal ve mülkün önemi insan hayatından daha fazladır. Onlar insan hak ve özgürlüklerinin sadece “lordlar kamarası”na ait olduğunu düşünürler.

Masum insanların ölümüne sebebiyet veren bu bataklık artık savaşların esaretinden kurtulmalıdır. Milyonlarca insanın hayatını tehdit eden bu unsurlar bu coğrafyanın üzerinden silinmelidir.

***

Savaşlar insanlara acıyı, ölümü ve bitmek bilmeyen yasları öğretir. İnsanoğlu kendine mutluluk katacak şeyleri öğrenmek istese daha iyi değil midir? Haklının ve haksızın yerlerinin değiştiği bir dönem yaşıyoruz. Gücün ve itibarın adliyelerde belirleyici olduğu, liyakat ve dürüstlüğün ise ayaklar altında olduğu bir dönemdeyiz. Dünyanın her yerinde zulmün her çeşidine rastlamak mümkün. Halbuki insanlar birlik ve beraberliği sağlayacak akli erginliğe sahipler.

***

Türkiye’nin dört bir yanını saran sorunlar dalgası artık son bulmalıdır. Türkiye sadece Orta Doğu’nun değil Dünya’nın da en güçlü ve söz hakkına sahip ülkelerinden biridir. “Bataklık” şeklini alan ve insanların zulümden başka bir şeye şahit olmadığı Orta Doğu coğrafyası pis ideolojilerden arınmalıdır. Savaşların götürdükleri binken getirdikleri sıfıra yakındır.

Dünyanın kutuplara ayrılmış düzeninde her türlü pis fikre yer bulabilirsiniz, ancak bir tek barışa yer bulamazsınız. Çünkü barış onlara güç ve para kazandırmaz. Çünkü onlar gücün ve paranın arkasında saklanıp zulmü sessiz kılmaya çalışırlar.

GELEN SAVAŞ (Bertolt Brecht)

Bu gelen ilk savaş değil.

Çok savaş oldu bundan önce.

Bittiği gün en son savaş

bir yanda yenilenler vardı gene,

bir yanda yenenler vardı.

Yenilenlerin yanında

kırılıyordu halk açlıktan.

Yenenlerin yanında

halk açlıktan kırılıyordu.

Sağlıcakla Kalın…

instagram: bahadirralemdaroglu

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER