DÜNYADA BATAKLIK KURUTULMADAN BARIŞ SAĞLANAMAZ

Ara 13, 2025 - 08:54
DÜNYADA BATAKLIK KURUTULMADAN BARIŞ SAĞLANAMAZ

2025 yılında dünyada bazı ülkeler arasında sıcak temaslar/çatışmaların, iç savaşların, Darbelerin yaşanması 2026 yılını riske soktuğunun en somut belirtileriydi. Bazı sıcak temaslar/çatışmalar ABD ve Türkiye sayesinde savaşa dönüşmeden engellenmişti. Ukrayna-Rusya esir takası ve gıda/tahıl krizi! İsrail-Filistin/Gazze arasındaki ateşkes! Pakistan-Hindistan, Etiyopya-Somali Örnekleri! Oysaki Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin/Gazze savaşı hala sürmekte ve bu konuda kesin ve kalıcı bir barış sağlanamadı.  Ne kadar İsrail-Filistin/Gazze’de ateşkes sağlansa da İsrail’in saldırıları hala devam ediyor. Afrika’daki darbe girişimleri ve bazı Afrika ülkelerinde devam eden iç savaşlar 2026 yılının pekiyi geçmeyeceğinin ve birçok risk barındırdığının aleni/açık belirtileri ve göstergeleridir.

Öte yandan Çin-Tayvan, Pakistan-Hindistan,  Kongo-Ruanda, Tayland-Kamboçya gerilimlerinin ve kısıtlı sıcak çatışmaların her an savaşa dönüşebileceğini düşünecek olursak! Ayrıca devam etmekte olan Sudan iç savaşı! ABD’nin Latin Amerika ülkeleri içinde Venezuela ve Kolombiya’ya kafayı takması ve olması muhtemel ABD-Venezuela ve ABD-Kolombiya Savaşları! Önce Venezuela/Madura şimdi de Kolombiya/Gustavo Petro! Ve sırada hangi ülke ve lideri var acaba?!

Dünyadaki gerilimleri tırmandıran ülkelerin başında ABD ve İsrail geliyor. Madem ki dünyada barış olmasını istiyorlar önce kendilerine bir çeki-düzen vermeleri gerekiyor. Daha dün gibi: Afganistan, Irak… Afganistan’ı 11 Eylül Terörü, Irak’ı da kimyasal silah bahanesi ile işgal eden ABD değil midir?! Mademki dünyada barış istiyorlar iğneyi önce kendilerine batırsalar ya! Ve şimdi de İsrail baskısı ve tehdidi altındaki Filistin/Gazze ve Suriye! ABD önce İsrail’e bir DUR dese ya! Dünyada ABD ve İsrail’e DUR diyebilecek hiçbir güç yok! BM gibi uluslararası kuruluşlar mı DUR diyecek?! Hikaye! BM gibi uluslararası kuruluşlar bugüne kadar hangi gerilimi ve savaşı sonlandırmış ki?! Dünyadaki dengelerin bozulmaması için kafa tutmasa da sürekli bataklığın müsebbibi ülkeleri uyaran Türkiye dışında ‘küresel barış ve huzur’ isteyen hiçbir ülke göremiyoruz.

ABD’nin aynen Venezuela gibi bazı ülkeleri tehdit etmeye devam etmesi! Daha Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin/Gazze savaşı kalıcı barış ile sonuçlanmamış iken gerilimli ve iç savaş yaşayan diğer ülkelerde barışın olabileceğinin garantisini verebilir miyiz?! Savaşları sonlandırılması ve barışın sağlanması ancak ve ancak bu gerilimlere, savaşlara ve iç savaşlara sebep olan ‘bataklığı’ kurutmaktan geçer. Demek istiyoruz ki dünyadaki emperyalist/sömürü zihniyetini sonlandırmadan hiçbir gerilim, hiçbir savaş veya iç savaş sona ermez! Dünyadaki gerilim ve savaşlara son verebilmek için bataklığın müsebbibi (bataklığı oluşturan) ABD ve İsrail’e bir DUR demek gerekiyor. Aynı zamanda bataklığa sebep olabilecek diğer bazı Avrupa ve Asya ülkeleri için de sözümüz geçerlidir.

Yazımın başında da belirttiğim gibi dünyadaki gerilimlerin, çatışmaların, savaşların, iç savaşların ve rejim değişikliklerinin ve hatta darbelerin başlıca müsebbibi olan ABD olduğuna dair Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın bilinçli (gözdağı amaçlı) yapmış olduğu bir İTİRAF gibi açıklamaları örnek vereceğiz.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, dünyada son 46 yıl içinde 93 darbe ve rejim değişikliği girişimlerinin ABD’nin müdahalesi ile engellendiğini açıklayarak Irak’tan, İran’dan ve Suriye’den örnekler vermesi!  ABD’nin Irak’ı 2003 yılındaki işgali ve 20 yıllık süreç içindeki harcamış olduğu 3 trilyon doların boşa gitmesi sonucunda büyük bir felaket/hüsran yaşadıklarını altını çizerek ifade etmesi!  Daha yakın tarihimizde Saddam’ın başında olduğu Irak, Esad’ın başında olduğu Suriye, Kaddafi’nin başında olduğu Libya örneklerini verirken ABD’nin bu ülkeleri ikiye-üçe bölmek, federalizm uygulamak için her türlü riske girerek her şeyi denemiş olsa bile bir işe yaramadığını (yani başarılı olamadıklarını) itiraf etmesi! Suriye konusunda ise SDG, YPG ve PKK ve diğer ayrıcalıklı grupların kendi kültürleri, dilleri, okulları ve yerel ordularının olduğunu belirterek özerk olabilme ve tek bir federal model olma konusunda anlaşamadıklarını, birbiriyle savaşmayı tercih ettikleri için de amaçları/çıkarları yönünde herhangi bir sonuç elde edemediklerinden şikayetçi olması! Bütün bunlar apaçık itiraf değil de nedir?! Yapılan açıklamalar içine aleni/açık, bilinçli ve kasıtlı olarak sıkıştırmış itiraflar…

Şimdi gelelim işin en ilginç ve çapıcı yönüne! ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, itiraf gibi açıklamalar yaparken inadına ve ısrarla İsrail’in yanında olduklarını ifade ederken Suriye-İsrail ilişkilerine değinerek aleni bir şekilde İsrail’den yana tavır alıyordu. Yani, İsrail’i destekleyici açıklamalar yaparken ‘Büyük İsrail Komplosu’na inanmadığını ifade ederek Suriye’yi  İsrail’e doğru ittiklerini ama İsrail’in Suriye’ye güvenmediğini aleni bir şekilde belirtiyordu. Asıl amaçlarının Suriye ve İsrail arasında Güvenlik ve Sınır Anlaşması üzerinde mutabık kalınarak normalleşmeye gidilmesi olduğunu ifade ederek sözde iyimser/barışçıl bir tablo çizmeye çalışıyord