EMEKLİ ve ÇALIŞAN MEMUR NEDEN SOKAKTA?

Geçim derdiyle boğuşan, borç içinde kıvranan emekliler ve çalışan memurlar çareyi sokaklarda arıyor.
Sesleri tek bir cümlede birleşiyor:
“Geçinemiyoruz!”

Konuya farklı bir açıdan bakalım. Avrupa’daki emekli tatiline çıkabiliyor. Bizdeki emekli ise bırakın tatili, belediye otobüsüne binmekte zorlanıyor.
Neden mi? Çünkü biz yıllarca vasıfsız, düşük değerli ürünler ürettik. Ucuz işçilik, düşük ücret…
Onlar ise nitelikli, değerli ürünler üretip yüksek ücretlere ulaştı.

Kamuda Ücret Tartışması

Dün “Kamuda ücretler fazla mı?” diye sormuştuk. Cevap netti: Fiyatlara göre fazla değil, ama özel sektöre kıyasla yüksek.
Bir başka sorun ise memur–işçi arasındaki dengesizlik. Öyle ki bazı işçiler, mühendisten daha yüksek maaş alıyor.

Gelişemeyen Türkiye

Türkiye hâlâ “gelişmekte olan ülke” statüsünden çıkamadı. Hızla yaşlanan nüfus, daralan zaman dilimi…
Kaynaklarımızı emeklilik değil, üretim ve kalkınma için kullanmamız gerekiyor. Çalışmayı, kazanmayı teşvik eden politikalar şart.
Ne yazık ki iktidar, savurganlıkta sınır tanımıyor. KÖİ projelerine aktarılan kaynakları emeklilere dağıtalım tezi bile sorunu çözmez.

Kaçan Fırsatlar

Ülke olarak “Orta Yaş Fırsat Eşiği”ni hoyratça tüketiyoruz. Önümüzde belki 10–15 yıl kaldı. Bu dönemde kalkınmazsak, fırsatı bir daha yakalamamız belki 100 yıl sürecek.

Kamu İstihdamı Gerçeği

2025 Haziran itibarıyla kamuda 5 milyon 289 bin 449 kişi çalışıyor.

• Çalışanlara oranı: %16,2

• 15+ yaş nüfusa oranı: %7,97

• Genel nüfusa oranı: %6,16

2007’de bu oranlar çok daha düşüktü. O günün ortalaması baz alınsaydı bugün kamuda 1,4–1,6 milyon kişi fazlalık olmayacaktı.

Peki OECD ile karşılaştırıldığında?
OECD ortalaması %18,4 iken bizde %16,2. Ancak bizim kişi başı gelirimiz, kamu istihdam oranı yüksek ülkelerden daha düşük.

Asıl Mesele: Verimlilik

Sorun, sayının fazlalığından öte verimlilikte yatıyor.
Kamu şiştikçe hizmetin kalitesi düştü. Adalet mi daha adil oldu? Eğitim mi yükseldi? Sağlık mı daha erişilebilir hale geldi?
Cevap hayır.

Bugün elimizde lüks makam araçlarına, çakar ışıklı araçlara sahip, itibardan tasarruf etmeyen ama vatandaşa tepeden bakan bir kamu var.
Oysa milletin ihtiyacı gösteriş değil, adil, verimli, kaliteli hizmettir.

Hesapsız, kitapsız yapılan işlerin sonu bellidir: Gün gelir çarşafa dolanır.