İnsanlık tarihi acı olaylarla doludur hep…
Topluma yeni bilgiler veren, farkındalık sağlayan ve değişimin öncülüğünü yapanların işi her zaman zor olmuştur.
Aydınlığın önü her zaman kesilmiştir.
Bunun kadını erkeği diye de bir ayrımı yoktur, her yeni gelişme her zaman zor olmuştur.
Zor demek az gelir o insanlar hayatlarını kaybetmişlerdir.
Vahşice öldürülmüşlerdir.
Dünya da yeniliklerin kapısını açan insanların buluşları bir zaman sonra tüm insanların faydalanmasına vesile olmuş olsa da, bu insanlar tarihte hak ettikleri saygıyı görmemişlerdir, dersek doğru olacaktır.
*
Antik Yunan…
Takvimler MÖ. 4. yüzyılı gösteriyorken yeni bir dönemin açılmasını sağlayan bir kadının öyküsüdür bu öykü..
Öykü değil, yaşamının gerçeğidir.
Adı: Agnodice’dir bu cesur kadının…
Agnodis olarak okunur…
Tarihe yön vermiş, tarihin akışını değiştirmiş ilk kadın doktordur.
Antik Yunanlı Agnodice’dir…
MÖ. 300 doğumludur…
Doktor olmak istiyordur fakat kadınların tıp okuması o dönemde yasaktır.
Okula gidip okuması mümkün değildir.
Hevesinden ve hayalinden vazgeçmez, yılmaz, çözümünü kendisi üretir…
O çok sevdiği saçlarını erkek gibi kestirir,
Elbiselerini değiştirir…
Elinden geldiğince sesini düzenler..
Erkek kılığına girerek tıp fakültesinde eğitimine başlar…
Özlemini başarmıştır,
İskenderiye’deki tıp okulundan doktor olarak mezun olur.
Kimseye fark ettirmeden tıp eğitimini tamamlar.
*
Bir gün Atina sokaklarında gezerken bir kadının çığlıklarını duyar, yanına gittiğinde kadının doğum sancısı çektiğini, doğumun başladığını fark eder.
Agnodice hemen müdahalede bulunmak ister fakat kadın sokakta bir erkeğin kendisine dokunmasını istemez.
Agnodice giysilerini kaldırarak kadın olduğunu gösterir ve sancıdan kıvranan kadının doğum yapmasını sağlar.
*
Bu olay kadınlar arasında gizlice hızla yayılır, kadınlar doğum için Agnodice’e gitmeye başlarlar.
Görünüşte bir erkek gibidir…
Dikkat çekmez,
Onun kadın olduğunu sadece doğuma gelen kadınlar bilirler.
Kadın olduğunu açıklasa kadınların doktor olması zaten yasaktır, kadın olarak çalışmasının imkânı yoktur…
Bu yeni doktorun bu kadar ilgi çekiyor olması ve müşterilerinin fazla olmasını erkek doktorların dikkatini çekmiştir, kendilerine doğum için gelen kadınlarda azalma görülmüştür.
Kıskanç doktorlar erkek sandıkları Agnodice’i şikâyet ederler…
“Bu doktor kadın hastaları baştan çıkarıyor, her şey yapıyordur” diye etrafa yayarlar…
*
Bu suçlamayla birlikte mahkemeye çıkarılırAgnodice…
Ölüm cezasına çarptırılır!
Cezası büyüktür kadınlara cinsel tacizde bulunmak affedilemez..
Ölümden kurtulmak ve iftira diyebilmek için kendisinin kadın olduğunu itiraf etmek zorunda kalır.
“Ben bir kadınım” der.
Yaptıklarını, bunu nasıl başardığını anlatır.
Mahkeme yine kararından vazgeçmez!
Kadınların tıp okuması yasak olduğu için, tıp okuduğu ve doktorluk yaptığı gerekçesiyle tekrar ölüm cezasına çarptırıldı.
Bu kararın ardından kadınlar ayaklanır…
Hatta ölüm cezası veren erkek yargıçların eşleri de tepki gösterirler.
Tarihteki bu kadın dayanışması ve kadınları gücü tüm toplumda karşılık bulur.
Bazı kadınlar “Agnodice idam edilirse biz de onunla birlikte ölüme gideriz“ diyecek kadar sert bir direniş gösterirler.
Eşlerinin ve diğer kadınların yoğun baskılarına dayanamayan yargıçlar, Agnodice‘in cezasını kaldırmak zorunda kalırlar ve bundan sonra sadece kadınlara bakmak şartıyla doktorluk yapmasına izin verirler.
Böylelikle Agnodice ilk kadın doktor ve jinekolog olarak tarihe adını yazdırır…
Anısına, hizmetlerine ve cesaretine saygıyla…
*
Bu arada, Hipokrat yemini nedir? Nasıldır ve Hipokrat kimdir sorusuna genel cevap olsun diye paylaşmak istedim:
Hipokrat yemini: Yeteneğim ve hâkimiyetim ölçüsünde hastalarımın iyiliği için tedaviler önereceğim ve asla kimseye zarar vermeyeceğim. İsteyen hiç kimseye öldürücü bir eczayı ne vereceğim ne de bunu tavsiye edeceğim; benzer şekilde, bir gebe kadına çocuk düşürmesi için ilaç vermeyeceğim. Hayatımın ve sanatımın saflığını koruyacağım.
Hipokrat kimdir?
Hipokrat, İsa’dan önce 460 yılındaYunanistan’a bağlı olan Kos adasında doğmuştur. Birçok bölgede hekimlik yapmış olan Hipokrat, bir hekimin oğludur. Yaşadığı dönemde bilimsel gelişme ve felsefe ile sımsıkı bağı olan hekimlik gözdeydi. Ancak genel inanış hastalıkların olağanüstü güçlerden ya da tanrıların gazabından kaynaklandığı yönündeydi. Hipokrat ise çalışmalarını daha çok gözlem üzerine tıbbı da bilim ve sanat haline dönüştürmüştü. Dünyanın ilk tıp doktoru, Hipokrat‘tır. Yunan filozof ve bilim insanı Hipokrat, modern tıbbın temelini oluşturmuştur.
[Aşk Yazarı Mustafa Çifci®- Temmuz 2024]
Yararlanılan kaynaklar:
YORUMLAR